• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Vicdansız Savunma: En Çok Biz Mağduruz

16.04.2015

Manisa Soma'da 301 maden işçisinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan katliama ilişkin davaya dün Akhisar'da devam edildi. Tutuklu sanıkların da hazır bulunduğu duruşmada, madenci yalanlarının müşteki olarak kendilerini tanıtmaları sırasında duygusal anlar yaşandı. Aileler "Daha benim çocuğum babasını görmedi", "Devletten adalet istiyoruz" diyerek tepkilerini dile getirdi. Bazı madenci yakınlarının salona girememesi üzerine avukatların bir kısmı yerlerini ailelere bıraktı.

Polis yığınağı

Duruşma öncesinde mahkeme salonunun 100 metre gerisinde toplanan madenci yakınları, 301 işçinin isimlerinin yazılı olduğu pankartla yürüyerek adalet taleplerini dile getirdi. Sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerin de destek verdiği yürüyüşte "Katil devlet hesap verecek" sloganları atıldı. Polis, duruşma salonunun girişinde sabahın erken saatlerinden itibaren barikat oluşturdu. Müşteki avukatlarının mahkeme heyetiyle müzakereleri sonucu, pazartesi günü yaşanan kaos ortamı bu kez yaşanmadı. Aileler ve basın mensupları sorunsuz şekilde salona girerken; sendika, demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcilerinin büyük bölümü salona alınmadı.

Pazartesi günkü duruşmada yaşananların videoya çekilerek sosyal medyada paylaşıldığı gerekçesiyle, arama önlemlerinin artırılması da dikkat çekti. Tutuklu sekiz sanığm duruşma salonuna getirilmesi nedeniyle salondaki güvenlik önlemleri de artırıldı.

'Adalet istiyoruz!

Duruşmada ailelerin müşteki sıfatıyla kendilerini tanıtmaları sırasında duygusal anlar yaşandı. Madenci yakınlarından bazıları kendilerini tanıtırken gözyaşlarını tutamadı. Ramazan Doğan'm eşi "53 günlük çocuğum babasız kaldı" diyerek isyan ederken, Turgut Yılmaz'ın eşi "Biz nasıl yandıysak onlar da yansın" dedi. Bazı madenci yakınları birden çok yalanını kaybettiklerini belirtirken, bazıları da "Acımız çok büyük, ne yaptmız onlara, biz adalet istiyoruz adalet!" diyerek tepkilerini dile getirdi..

'Aileler dinlemeli'

Tutuksuz sanıkların kimlik tespitlerinin ardmdan iddianamenin okunmasına geçildi. Duruşma salonu çıkışında gazetemize konuşan Av. Selçuk Kozağaçlı, iddianamenin okunmasının en az iki gün sürebileceğini açıkladı. İddianamenin özetlenerek okunması talebinde bulunmayacaklarını belirten Kozağaçlı, "Ailelerin iddianameyi dinlemesinde yarar görüyoruz. Ama iddianamenin tamamı okunmazsa, bir numaralı sanık Can Gürkan'ın ifadesine en erken yarm akşam geçilebilir diye tahmin ediyorum. Duruşma 27 Nisan'a kadar sürecek, hafta sonlan duruşma yapılacağını düşünmüyoruz" diye konuştu.

İfadeler okundu

İddianamede müşteki, sanık ve avukatların isimlerinden soma, tutuklu sanıkların olaydan hemen sonra savcılıkta verdikleri ilk ifadeleri okundu. Tüm tutuklu sanıkların suçları birbirine attığı ifadelerde sanıkların kazanın nasıl çıktığını bilmediklerini, önceden herhangi bir sorun tespit etmediklerini anlatmaları dikkat çekti. Soma Kömür işletmeleri AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, madenlerinin ülkedeki en iyi madenler olduğunu iddia ederek, bu nedenle kazanın sabotaj olabileceğini iddia etti. Gürkan, "Kazanın sabotaj olduğunu düşünüyorum, iş güvenliği uzmanlarıyla bu karara vardım. En çok babamla ben mağdur olduk. Kazadan hemen sonra Somaya gelemedim, provokatörler vardı" dedi. Tüm sorumluluğun genel müdür Ramazan Doğru'da olduğunu öne süren Gürkan'm ilk ifadesinde, Doğru'dan şikâyetçi olduğu görüldü. Madenin Genel Müdürü Ramazan Doğru ise ölen işçilerin hepsini tanıdığını ve onlar için çok üzgün olduğunu iddia ederek, 'Keşke ben de ölseydim, vicdan muhasebesi içindeyim. Suçumu örtbas etmek gibi bir düşüncem yoktur' şeklinde verdiği ifadeler salona okundu.

BEKO: "Çığlığa Şahit Olduk"

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, "Soma katliamından bir saat sonra oradaydık. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığını bizzat işçilerden dinlemiştik. Ayaklarında madenci çizmesi yerine bahçıvan çizmesi vardı, karbonmonoksitin atılması için çelik değil plastik boruların kullanıldığını anlatmışlardı. Müfettişlerin ocağa bile inmeden olumlu rapor verdiklerini söylemişlerdi, iki gün önce ailelerin tutuklular getirilmediği için attıkları çığlığa şahit olduk.

Mahkeme doğru bir karar verdi ve bugün buradalar. İş cinayetlerinde akp hükümetinin özelleştirme taşeronlaştırma politikaları nedeniyle 15 bin işçi arkadaşımızı kaybettik. Daha fazla iş cinayeti yaşanmasın isteniyorsa bu davadan ders niteliğinde bir karar çıkmalı" dedi.

 
 
Kaynak: BirGün Gazetesi