• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

TMMOB Maden Mühendisleri Odası 'Bor Çalıştayı' Düzenledi

Yayımlanan Sonuç Bildirgesi Türkiye'de Borun Geleceğine Dikkat Çekti

TMMOB Maden Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen ve Petrol-İş Sendikası'nın da destekçisi olduğu “Bor Çalıştayı”, 19 Aralık Cuma günü, Ankara`da gerçekleştirildi. Çalıştayda Petrol-İş Sendikası adına Araştırma Uzmanı Aşkın Süzük "Küreselleşme döneminde bor" konulu bir sunum yaptı.

26.12.2014

Çalıştayda bor madenlerinin dünü, bugünü ele alınırken,  dünyadaki gelişmeler ışığında Türkiye'de yapılması  gerekenler uzmanlarca değerlendirildi. Türkiye`nin olması gereken "Bor Politikası Nedir" sorusunun cevabı arandı. "Türkiye‘nin Bor Serüveni", "Sanayinin Tuzu Bor" ve "Bor Politikaları ve Stratejisi" başlıklı üç oturum halinde düzenlenen çalıştaya maden sektöründen, Maden Mühendisleri Odası'ndan, üniversitelerden ve farklı birçok kuruluştan çok sayıda katılım oldu. Petrol-İş Sendikasından da Araştırma Uzmanı Aşkın Süzük, bordaki özelleştirme girişimlerine dikkat çeken bir sunum yaptı.

“Bor Çalıştayı”nın yayımlanan sonuç bildirgesi bor madeninin kullanımı ve Türkiye'nin geleceği  için önemli noktalara dikkat çekti. Bu noktada, bor minerallerinin özel kimyasal yapıları nedeniyle hammadde, rafine ürün ve nihai ürün şeklinde, büyük çoğunluğunda alternatifsiz olmak üzere, sayısız kullanım alanı olduğu vurgulanırken, Türkiye'nin dünya bor madeni rezervinin %72`sine sahip olduğu ve bu özelliği ile dünya ham bor madeni üretiminde birinci sırada yer aldığı belirtildi.

Bildirgede ayrıca Türkiye'nin dünya bor pazarındaki yerine ve Eti Maden'in konumuna da yer verildi. Bor türevleri piyasasının bugün için toplam 2-2,5 milyar Amerikan Doları olduğu  tahmin edilirken,  Türkiye‘nin bugün için bu pazardaki payı 2013 yılı itibari ile 850 milyon Dolar civarında seyrettiği belirtildi. Bildirgede Eti Maden (ETİBANK) hakkında şu bilgilere yer verildi: Eti Maden   1978-2000 yılları arasında yaklaşık 400 milyon dolar yatırım yaptı, 2,8 milyar dolar gelir elde etti, 2001-2013 yılları arasında 1.175 milyar dolar yatırım harcaması yaptı, 6,2 milyar dolar gelir elde etti,  2013 yılında devam eden ve onay bekleyen projeleri toplamı 545 milyon dolar ve 2013 yılı geliri toplam 826 milyon dolar olan Eti Maden`in FVAÖK`ı: yüzde 52, NET KAR`ı : yüzde 42 oldu.

Bor Madenleri Özelleştirilmek İsteniyor

Ancak Türkiye için önemi çok büyük olan Eti Maden'in özelleştirilmesiyle ilgili adımlar atılıyor. 1978 yılına kadar yerli ve yabancı özel şirketler eliyle işletilen bor madenleri, bu tarihte 2172 sayılı Kanun ile Etibank‘a (bugün Eti Maden) devredilmiş, 1983 yılında ise, 2840 sayılı Kanun ile bor tuzlarının aranması ve işletilmesinin devlet eliyle yapılacağı hükme bağlanmıştı. 2004 yılında ise 3213 sayılı Maden Kanununun 49. Maddesinde yapılan bir değişiklik ile "Kanunun yürürlük tarihinden önce bulunmuş ve sonra bulunacak bor madenlerinin aranması ve işletilmesi 2840 sayılı Kanun hükümlerine tâbidir" denilerek bor madenlerinin yasal yapısı tamamlandı. Fakat Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulu tarafından imzalanarak 5 Mart 2012 tarihinde Başbakanlığa iletilen 2840 sayılı kanunda değişiklik yapılması Başbakan‘ın imzasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı‘na gönderildi. Bildirgede, 2840 sayılı yasada yapılmak istenen bu değişiklik ile bor, toryum ve uranyum madenlerinin üretiminin özel sektörce yapılmasının önünde hiçbir engel kalmayacağı özellikle vurgulandı. Bu durumda özel sektör işletmeciliğinin kar payını arttırabilmek adına emek sömürüsü yapma dışında yapabileceği bir şey olmadığa dikkat çekildi.

Bildirgede önemli noktalar şöyle özetlendi:

•Gelişen teknolojiler, bugün sanayinin tuzu olarak adlandırılan bor`un kullanımını ve bağımlılığını artırmakta ve borun stratejik mineral olma özelliği giderek daha da belirginleşmektedir.
•Ülkemizin gelişmesinde, doğal kaynaklarımızın ekonomik katkısını verimli şekilde sağlayacak ciddi, tutarlı bir sanayi, teknoloji, enerji ve bunlara bağlı olarak madencilik politikası`nın uygulanmasına ihtiyaç vardır.
•Büyük rezervlere sahip olmak kendi başına bir anlam ifade etmemektedir, asıl olan bu rezervlerden sağlanacak faydanın en üst seviyeye çıkartılabilmesinin şartlarını oluşturmaktır.  Bu noktada, sahip olduğumuz yüksek miktar ve kalitedeki rezervlerden sağlanacak faydanın en üst düzeye çıkarılabilmesi için katma değerleri daha yüksek ürünlere yönelmek ve Ülkemizde borlu sanayileri kurmak büyük önem taşımaktadır. ABD, Avrupa, Japonya, Çin gibi ülkeler için bor stratejik bir öneme sahiptir. O halde, Türkiye bu güç odaklarının duyarlılığını iyi analiz edip, strateji ve taktiklerini planlarken ortak çıkarlar çerçevesinde kendi çıkarlarını koruyan en uygun kesişim alanlarını bulup uygulamaya koymak durumundadır.
•Gelişmek ve refah seviyesini yükseltmek için, Türkiye`nin ulusal İnovasyon konusunda yetkinleşmesinden başka çözümü yoktur.
•Hidrojen taşıyıcısı olmasının yanı sıra ve bir enerji hammaddesi olan bor madenleri, 1950 yılından bu yana üzerinde en yoğun çalışma yapılan madendir. Bu bağlamda, hidrojen taşıyıcısı, enerji hammaddesi ve füzyon reaktörlerinde yakıt olarak kullanımı hususlarında gelişmiş ülke laboratuarlarında birçok çalışma yürütülen bor madeninin, 22. yüzyılda önemi daha da artacaktır. Bu konuda üniversitelerin çalışmasını hızlandırmak gerekmektedir.