• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

YİNE TAŞERON, YİNE İŞ CİNAYETİ

Zonguldak Kozlu'da 7 Ocak 2013 tarihinde taş kömürü madeninde eksi 630 metrede metan gazının sıkışarak patlaması sonucu 8 işçi hayatını kaybetti.

08.01.2013

Zonguldak Kozlu'da 7 Ocak 2013 tarihinde taş kömürü madeninde eksi 630 metrede metan gazının sıkışarak patlaması sonucu 8 işçi hayatını kaybetti. İlgililerden ve yöneticilerden yine bildik açıklamalar yapıldı ve işçilerin hayatını kaybetmesi sanki kadermiş gibi gösterildi.

Halbuki yapılan bütün araştırmalar ölümlerin kader değil, bütünüyle ihmalden kaynaklandığını gösteriyor. Maden Mühendisleri Odası'na göre, 2011 yılında 79 maden işçisi hayatını kaybetti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'ne göre de 2012 yılında 81 maden işçisi hayatını kaybetti. Yani iki yıl içinde tam 160 madenci ailesinin evine ateş düştü. Bu hesaplamaya yüzlerce iş kazasında yaralanan, sakat kalanlar dahil edilmedi.

Son yıllarda giderek artan bu türden ölümlü kazaların ana sebebin özelleştirmeler ve bunun sonucunda yönetimlerin tercih ettiği taşeron işçiliği olduğu artık kanıtlanmış durumdadır. Madencilik gibi atılacak her adımda azami dikkat, özen ve işçi güvenliği gerektiren bir sektörde, işler ehil olmayanlara yaptırılırsa, çıkacak bu sonuçlar kimseyi şaşırtmamalıdır.

Daha geçen yıl 17 Mayıs 2012 tarihinde Karadon'da grizu sonucu (madende biriken gazın yanarak patlaması) 30 işçi yaşamını yitirmişti. Hem Karadon'da hem de Kozlu'da ölenlerin tümü taşeron işçisidir. Türkiye Taş Kömürü Kurumu TTK, özelleştirmelerin ardından, üretim öncesi hazırlık işlerini daha ucuza mal etmek için taşeronlara ihale etmektedir. Bu da denetimlerin daha az yapılması anlamına gelmekte ve açıkça kazalara davetiye çıkartılmaktadır. Denetimin eksik yapıldığı bir yerde kazalar tesadüfen olmaz, kaçınılmaz olarak karşımıza çıkar. O nedenle bu kazalar kader değildir, bile bile yaşanmıştır.

Kazayı yapan Star Madencilik adlı şirketin, işçilerini madenlerde çalıştırdığı halde kayıtlara yaptığı işi “inşaat” olarak geçirdiği ve bu yolla madencilik sendikalarının devreye girmesini engellemeye çalıştığı iddiaları ortadadır. Sadece bu kaza/cinayet bile sendikaların işçilerin hayatı için ne kadar önemli olduğunu göstermeye yeter.

Bir parça daha fazla kâr elde etmek için işçilerin hayatını hiçe sayanları, hırslarından dolayı 8 işçinin ocağını söndürenleri, taşerona izin vererek denetimleri yok sayan bütün ilgileleri protesto ediyoruz. Hüseyin Kürekçi, Hasan Bozacı, Muharrem Yapıcı, Yüksel Koca, Ahmet Şekerci, Köksal Kadıoğlu, Muhsin Akyüz ve Satılmış Arslan adlı kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, yaralanan 1 işçi kardeşimize de acil şifalar diliyoruz.

Bizleri bir daha böylesi protesto metinleri yazmaktan kurtaracak tek şeyin taşeron işçiliğinin yasaklanması, özelleştirmelere son verilmesi, her işçinin sendikalarda örgütlenmesi ve işçilerin çalıştığı her alanda kesintisiz bir denetim yapılması olduğunu söylüyoruz.

Saygılarımızla

Petrol-İş Merkez Yönetim Kurulu adına
Mustafa Öztaşkın
Genel Başkan