Buna şu adı versek yeridir: Seçimden mal kaçırma! Alanında dünyanın ilk 10 büyük kuruluşu arasında yer alan PETKİM dün yapılan ihale ile satıldı. İhalenin sonuçlanmasından hemen sonra herkes birbirine şu soruyu soruyordu: Alanları tanıyor musunuz?
Buna şu adı versek yeridir: Seçimden mal kaçırma! Alanında dünyanın ilk 10 büyük kuruluşu arasında yer alan PETKİM dün yapılan ihale ile satıldı. İhalenin sonuçlanmasından hemen sonra herkes birbirine şu soruyu soruyordu: Alanları tanıyor musunuz? Kimseden olumlu bir yanıt çıkmadı. Satışın canlı yayınını yapan televizyon kanalları da doğal olarak bir süre bocaladılar. Satış güzeldi de kime satılmıştı? Bir süre sonra ortaya şöyle bir tablo çıktı: PETKİM, Transcentralasia Petrochemical grubuna satıldı. Grubun tam adı ortaya çıkarılınca herkes bir nefes aldı. Sonra şu soru öne çıktı: Bu grup kim? Dün yazıyı tuşlamaya başladığımız saatlerde ortaya çıkarılabilen bilgiler şöyleydi: 1- PETKİM'i, Kazak-Rus işbirliği satın aldı. 2- Bu grubun para kaynaklarının önemli bir bölümü Arabistan yarımadasından. 3- Grubun başka ne tür yatırımları olduğunu grup adına ihale salonuna gelenler bile açıklamıyor. 4- Grubun içinde ABD-Ermeni hattı da bulunuyor. Yeniden altını çizelim; yukarıdaki bilgiler dün akşam saatlerine dek bir ölçüde doğrulatabildiklerimiz. Bugünden tezi yok, şu soruların yanıtını aramak durumunda kalacağız: 1- Bu grubun toplam gücü nedir? 2- Sektörle ilgisi nedir? Çok ilgiliyse bugüne dek neden duyulmadı, ihaleyi aldıktan sonra bile neden tatmin edici bilgi verilmedi? 3- Grubun arkasında başka bilmediğimiz isimler var mı? İhalenin doğruluğunu yanlışlığını, paranın azlığını çokluğunu, PETKİM'in geleceğinin ne olacağını bir yana bıraktık, kim aldı, onu bulmaya çalışıyoruz. Bunun adına da "şeffaf ihale" deniyor. Neden? Canlı yayımlandığı için... Buna ancak şöyle bir yakıştırma uygun düşer: Şeffaf karanlık! PETKİM, özelleştirme kapsamına 1987 yılında Özal döneminde alınmıştı. Özal, Köşk tutkusu baskın çıkınca ve kamuoyu tepkisi yüksek olunca buna zaman bulamamıştı. 2003'te AKP iktidarıyla birlikte yeniden "acil satış" listesinin içine alındı. Uzanlar'a satıldı, geri döndü... Şimdi seçime kısa bir süre kala yeniden satıldı. Dünkü PETKİM satışı AKP iktidarının ruhunu bir kez daha ortaya koyan bir girişimdir. Bu satışla birlikte Türkiye'ye girecek olan parayı AKP ve yandaşları şöyle sunacaklar: Türkiye'ye yabancı sermaye girişi! Gelişmelere azıcık da olsa Türkiye'nin çıkarları penceresinden bakanlara soruyoruz: PETKİM gibi dev bir kuruluş gittikten sonra bunun karşılığında gelen paraya bakıp "yabancılar Türkiye'de yatırım yapıyor" diyebilir misiniz? Bizce diyemezsiniz. Bunun adı şudur: Yabancılar Türkiye'deki kârlı yatırımların üstüne konuyor! 2 milyar 50 milyon dolar PETKİM'in birkaç yılda elde edebileceği sıradan bir kâr hedefi. Tıpkı Türk Telekom gibi PETKİM de kısa süre içinde sahibine kazandırmaya, kâr ettirmeye başlayacak. Üstelik tekel olduktan sonra fiyatları belirleme yetkisi de var. Türkiye petrol ürünlerine yılda 5 milyar dolardan fazla harcıyor. Geçen yıl bunun 1 milyar dolarlık dilimini PETKİM karşıladı. Tıpkı faili meçhul cinayetler gibi, şimdi faili meçhul ulusal yatırım alıcıları oluştu. Faili meçhul demişken yukarıda sorduğumuz sorulara birini daha eklemek gerekiyor: AKP hükümeti bütün özelleştirmeleri durdururken neden PETKİM'in seçimden önce mutlaka satılmasını istedi? Acaba söz mü verildi?