Küçük bir hesap! | Önder Barlas-Star Gazete

Türk halkının önemli bir bölümünün AB’ye girmek istemesinin altında yatan neden nedir sizce? Bence ekonomi... Halk bunca yıldır ekonomisinin bozuk olmasından o kadar kötü etkilendi ki; başka ülkelerdeki refahı görünce kendisinin de bu şekilde yaşaması için tek hedef olarak AB’yi görmeye başladı...

ÖNDER BARLAS

05.10.2005

Türk halkının önemli bir bölümünün AB’ye girmek istemesinin altında yatan neden nedir sizce?

Bence ekonomi...

Halk bunca yıldır ekonomisinin bozuk olmasından o kadar kötü etkilendi ki; başka ülkelerdeki refahı görünce kendisinin de bu şekilde yaşaması için tek hedef olarak AB’yi görmeye başladı...

Peki, herkesin AB’yi bir kurtuluş olarak görmesine neden olan ekonomi neden kötü durumdaydı?

Onu da söyleyeyim...

Çünkü üretmiyorduk, aksine borcumuzu borç alarak ödüyorduk...

Artık borç alıp borç ödemeye o kadar çok alışmıştık ki; her borç aldığımızda bir öncekinden daha yüksek faize boyun eğmek zorunda kalıyorduk...

Peki şimdi bu durumdan kurtulduk mu?

Bu sorunun cevabını da dün AB ile ilgili açıklamalar yapan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül veriyor: ‘Hálá bütçenin en büyük kalemi faiz ödemesi...’

Gördüğünüz gibi, bizi AB’ye girmeye zorlayan faizlerden hálá yakamızı sıyırmış değiliz...

Dün bütçe hedeflerine bir kez daha göz attım...

2005 yılı için ödemeyi öngördüğümüz faiz miktarı 56 milyar 440 milyon YTL...

Yani 56.4 katrilyon lira...

Bölün 365’e, günlük ödediğimiz faiz 154 trilyon 630 milyar lira...

Peki ABD’liler nasıl telaffuz eder bu rakamı?

Ben söyleyeyim: 115 milyon dolar...

Bu faizi ödemek için üretmek gerekiyor...

Dahası, bu faizin anaparasını bitirmek için daha çok üretmek gerekiyor...

Hesaba devam edelim...

Devlet ekonomiden elini çekiyor ve iktisadi işletmelerini özelleştiriyor...

Öbür yandan borç faizi ödemeye de devam ediyor...