Ülkemizin en büyük sanayi kuruluşu olan ve sendikamız Petrol-İş’in 4 bin 300 üyesinin çalıştığı TÜPRAŞ’ta, Yüksek Hakem Kurulu (YHK) tarafından 1 Temmuz 2019 tarihinde toplu sözleşme bağıtlanmıştır.
Bağıtlanan sözleşme ile 2 yıllık sözleşme kapsam süresi 3 yıla çıkarılmış, vardiya sistemi değiştirilmiş ve ücret zammı YHK’nın teamüllerine de aykırı biçimde enflasyonun altında belirlenmiştir. TÜPRAŞ işçisinin kazanımlarını geriye götüren ve işverenin bazı dayatmalarının dikkate alınmasıyla hazırlandığı anlaşılan bu sözleşme hükümleri kabul edilemez! YHK, beklediğimiz üzere “hakem” rolünü oynamamış, işverenden yana bir sözleşmeye imza atmıştır.
Sendikamız ve üyelerimizin, toplu sözleşmenin tarafların iradesi dışında YHK eliyle bağıtlanmak istenmesine gösterdiği tepki ve itirazlara rağmen gelinen bu durum ülkemizde çalışma mevzuatının işçiler aleyhine işletildiğini bir kez daha ortaya koymuştur.
TÜPRAŞ, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda grev yasağı bulunan işkolunda faaliyet göstermektedir. Çalışma mevzuatında korunan grev yasaklarıyla, işçinin elinden en önemli mücadele aracı olan grev alınmış ve grev yasaklı işlerde işverenlere önemli bir avantaj sağlanmıştır. Grev yasakları, işçiler üzerinde demoklesin kılıcı gibi sallanmaktadır. Uluslararası normlara ve demokrasiye aykırı bu uygulama, ne yazık ki, TÜPRAŞ’ta bu dönem işveren tarafından kullanılmış ve sözleşmenin kritik idari maddelerinde bazı dayatmalarda bulunulmasıyla sözleşme süreci tıkanmıştır.
İşveren, TÜPRAŞ’taki grev yasağından aldığı güçle, müzakerelerde 3 yıllık sözleşme kapsam süresi, vardiya sisteminde değişiklik ve mazeret izinleri konusunda ısrarcı olmuştur. İşveren, TÜPRAŞ’ın gelenek ve kültürüne uygun davranmayarak süreci yokuşa sürmüştür.
Sendikamızın işçilerin kazanımlarının pazarlık konusu yapılmaması koşuluyla sözleşmenin tarafların mutabakatı ile masada bitirilmesi için gösterdiği tüm çabalar işveren tarafından dikkate alınmamıştır. Bunun üzerine TÜPRAŞ işçileri ve sendikamız, İzmit, Aliağa, Kırıkkale ve Batman Rafinerilerinde haftasonu demokratik haklarını kullanarak meşru tepkisini yaptığı eylemlerle göstermiştir.
Nihayetinde 1 Temmuz 2019 tarihine YHK tarafından bağıtlanan sözleşme ile süreç, TÜPRAŞ işyerinde 40 yıla uzanan köklü çalışma barışını bozacak ve işçi-işveren ilişkilerinde onulmaz hasarlar oluşturacak bir duruma taşınmıştır. Yıllardır grev yasağında bulunan TÜPRAŞ’ta ilk kez bir sözleşme, YHK tarafından imzalanmıştır. Ülkemizin en önemli ve stratejik kuruluşu olan TÜPRAŞ’ta, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, işçi-işveren ilişkilerinin karşılıklı anlayış ve güven içerisinde sürmesinin şartları artık ortadan kalkacaktır.
Petrol-İş, tüm organlarıyla ve dört rafineride örgütlü şubeleriyle gerekli değerlendirmeleri yapıp, bundan sonraki tavrını net, somut ve görünür şekilde ortaya koyacaktır. Sendikamız, YHK tarafından geri alınan haklarımızın telafi edilmesi için her türlü mücadeleyi verecek ve gerekli girişimde bulunacaktır. Sendikamız yeni bir mücadele süreci başlatmanın arefesindeyken işvereni de bir kez daha uyarmaktadır.
TÜPRAŞ’ta gelinen bu durumun sorumlusu ne alınteri dökerek fedakarca çalışan işçiler ne de sendikadır. İşletmede koşulların, çalışma barışının ortadan kalktığı bu noktaya taşınmasının sorumluluğu işverendedir. Petrol-İş, TÜPRAŞ’ta üyelerinin hak ve menfaatlerini yükseltmek için verdiği sendikal mücadelesini tüm kararlılığıyla sürdürecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu