Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesine düzenlenen baskını yaptıkları açıklamalar ile kınadı. Açıklamalarda, yapılan baskın ile basın ve ifade özgürlüğünün engellendiği bildirildi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) Ulusal Kanal ve Aydınlık Gazetesine düzenlenen baskını yaptıkları açıklamalar ile kınadı. Açıklamalarda, yapılan baskın ile basın ve ifade özgürlüğünün engellendiği bildirildi.
TGS'den yapılan açıklamada, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile zamanın KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat arasında yıllar önce yapılan telefon görüşmelerinin İşçi Partisi tarafından kamuoyuna açıklanmasından sonra, söz konusu konuşma içeriğini haberleştiren Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal'ın İstanbul'daki merkezi ile Ankara'daki temsilciliklerine bu sabah polis tarafından baskın yapıldı.
Ayrıca Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turhan Özlü ile Aydınlık gazetesi muhabirleri Ruhsar Şenoğlu, Özlem Konur Usta, Mehmet Bozkurt, Caner Taşpınar ve Ulusal Kanal muhabiri İlyas Gümrükçü'nün evlerinde de arama yapılıyor" denildi.
Yayın kuruluşları Ulusal Kanal ve Aydınlık'a yönelik bu baskınları ve gazetecilerin evlerinde yapılan aramaları kınayan TGS, şunları kaydetti:
"Gerçekleştirilen bir gazetecilik faaliyetiyle ilgili olarak belge ve bilgi toplamaya, haber kaynaklarını ortaya çıkarmaya yönelik bu antidemokratik uygulama, basın ve ifade özgürlüğünün ağır bir ihlalidir.
Ülkemizde gazeteciler, ağır baskı ve tehdit altındadır. Meslek ilkelerine uygun olarak ve halkın gerçekleri öğrenme hakkına saygı duyularak yapılan gazetecilik faaliyetleri engellenmek istenmektedir. Gazeteciler, haklarında açılan on binlerce soruşturma ve davayla sansür ve otosansüre sevk edilmektedir. 70'e yakın meslektaşımız cezaevlerine konularak susturulmaya çalışılmaktadır.
Gazeteciler üzerindeki baskıların sona ermesi, basın ve ifade özgürlüğünün engellenmesine gerekçe oluşturan tüm yasal düzenlemelerin yürürlükten kaldırılması için parlamentoyu bir an önce harekete geçmeye çağırıyoruz."
"Bu baskın ifade özgürlüğünü engelleme girişimidir"
GÖP Dönem Başkanı ve ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay ise açıklamasında şöyle dedi:
"Bu sabahın erken saatlerinde yine iki basın kuruluşu polis tarafından basıldı, aramalar yapıldı,bazı meslektaşlarımız gözaltına alındı.Terörle mücadele şubesine mensup polisler Ulusal Kanal televizyonu ile Aydınlık Gazetesinde ve İşçi Partısınde arama yapmıştır.
Edinilen bilgilere göre aramanın nedenleri arasında,Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile KKTC eski Cumhurbaşkanı M. Ali Talat ve AKP Milletvekili Burhan Kuzu İle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasındaki 'şaibeli' konuları içeren telefon konuşmalarının bulunmaktadır. Başka da bir gerekçe bildirilmemiştir. Bu baskın ve gözaltılar tümüyle hukuk dışı, yasa dışıdır. Sözkonusu telefon konuşmalarının yayınlanması haber değeri taşımaktadır ve suç iddiaları içermektedir.
Ulusal Kanal'a ve o dönem haftalık dergi olarak yayınlanan Aydınlık bu haberleriyle gazetecilik görevini yerine getirmiştir. Bu yaptıkları yayınlar da yasaların ve anayasanın güvencesi altındaki basın ve ifade özgürlüğü çerçevesinde yapılmıştır. Ulusal kanal ve Aydınlık izlediği iktidara muhalif yayın politikası nedeniyle öteden beri iktidarın baskısı altında bulunmaktaydı.
Yapılan bu baskın düşünce, basın ve ifade özgürlüğünü engelleme girişimidir. Özgür gazeteciliğin, yayıncılığın önünü kesme girişimidir.ülke çapında 94 Basın Meslek kuruluşunun oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu olarak Ulusal Kanal ve Aydınlık gazetesine yönelik bu baskıları kınıyoruz ve gözaltına alınan meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
GÖP, düşünce, basın, ifade özgürlüğünü her koşulda savunacaktır. Ulusal Kanal'a ve Aydınlık gazetesi ile burada çalışan arkadaşlarımızı savunmak basın özgürlüğünü savunmakla eşdeğerdir."