Sendikamızın 17-18 Eylül'de yapılan 26. Olağan Merkez Genel Kurulu, 17 Eylül Cumartesi günü Genel Merkez Konferans Salonu'nda Genel Sekreter Mustafa Çavdar'ın açış konuşmasıyla başladı.
Sendikamızın 17-18 Eylül'de yapılan 26. Olağan Merkez Genel Kurulu, 17 Eylül Cumartesi günü Genel Merkez Konferans Salonu'nda Genel Sekreter Mustafa Çavdar'ın açış konuşmasıyla başladı. Genel kurula siyasi partilerin, sendikaların, meslek odalarının, demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri, sendikamızın eski genel başkan ve şube başkanları, merkez yöneticilerimiz, şube başkanlarımız, şube yöneticileri ile delegeler katıldı. İki gün süren genel kurula çok sayıda da dünya sendikalarından konuk katıldı. Yoğun bir katılımın olduğu genel kurul ilk gün saat 24.00'e kadar sürdü. İkinci gün ise seçimler yapıldı.
Katılım yoğun oldu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, bir dizi konuk, Petrol-İş'i onurlandırdılar. Diğer katılımcılar da şunlardı; Cemail Bakındı - Türk-İş Teşkilatlandırma Sekreteri, Toleyis Genel Başkanı, Mustafa Türkel- Tekgıda-İş Genel Başkanı, Prof. Dr. Zeki Kılıçarslan- Halkın Sesi Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Soydal Sılay- Demokratik Sol Parti Genel Başkan Yardımcısı,Erdal Aksüngür- CHP İzmir Milletvekili,Süleyman Çelebi- CHP İstanbul Milletvekili,Yakup Akkaya- CHP Genel Başkan Yard. Basın-İş Genel Başkanı,Gürsel Tekin- CHP Genel Başkan Yardımcısı, Sezgin Tanrıkulu- CHP Genel Başkan Yardımcısı,Hakan Yıldırımoğlu- Koç Holding A.Ş. Endüstri İlişkileri Başkanı,Bilal Çetintaş- Kristal-İŞ Genel Başkanı, Polat Akbaş- Kristal-İş Genel Eğitim Sekreteri, Mehmet Çelik- Petrol-İş E. Genel Teşkilatlanma Sekreteri,Kenan Öztürk- TÜMTİS Genel Başkanı, Av. Mahmut Tanal- CHP İstanbul Milletvekili, Nejat Elibol- Petrol-İş Eski Şube Başkanı, Bayram Yıldırım- Petrol-İş E. Genel Başkanı,Refik Baydur- KİPLAS Başkanı, Aziz Hacısalihoğlu- Koop-İş İst. Şube Başkanı, Eyüp Kasap- Türkiye Denizciler Sendikası Genel Sekreteri, Turgut Aktaş- T. Haber İş Genel Teşkilat Sekreteri,Hasan Uluşan- Deri-İş Teşkilat Sekreteri, İrfan Mete- T. Denizciler Sendikası Genel Teşkilatlanma Sek.,Erdoğan Kefele- Belediye -İş Toplu İş sözleşmesi Genel Sek.,Mehmet Seyis- KKTC Dev-İş Genel Başkanı, Kemal Oktar- KKTC Sağlık-Sen Genel Başkanı, Arslan Bıçaklı-Türk-Sen Genel Başkanı, Rıdvan Budak- Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkanı, Musa Servi- Deri-İş Genel Başkanı, Eyüp Alemdar- Koop-İş Genel Başkanı, Levent Tüzel- İstanbul Bağımsız Milletvekili,Mustafa Başoğlu- Sağlık-İş E. Genel Başkanı, Ziya Hepbir- Petrol-İş E. Genel Başkanı, İsmail Topkar-Petrol-İş E. Genel Başkanı, M.Ali Alabora- Oyuncular Sendikası Genel Başkanı, Şebnem Sönmez-Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri, Ferit İlsever İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Atilla Özsever- Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi.
Dünya sendikacıları Petrol-İş kongresinde
ICEM Genel Sekreteri Manfred Warda, EMCEF Genel Sekreteri Michael Wolters, RETUNSEE Başkanı ve Romanya Kimya ve Petrokimya İşçileri Sendikası Başkanı Petre Tancau, ICEM Sanayi ve Şirket İlişkileri Direktörü Kemal Özkan, RETUNSEE Genel Sekreteri ve Yunanistan Petrol ve Gaz İşçileri Sendikası Başkanı Nikos Orfanos,Yunanistan Petrol ve Gaz İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Panagiotis Kontousiadi, RETUNSEE Başkan Yardımcısı ve Slovenya Enerji İşçileri Sendikası Başkanı Franc Dolar, Romanya Kimya ve Petrokimya İşçileri Sendikası'ndan Ana Maria Dolhascu, Slovenya Enerji İşçileri Sendikası'ndan Mitja Fabian, RETUNSEE Başkan Yardımcısı ve Sırbistan Bağımsız Enerji ve Petrokimya İşçileri Sendikası'ndan Zoran Jovanovic, Makedonya Kimya ve Metaldışı Sanayi İşçileri Sendikası Başkanı Zoran Mironovski, Kıbrıs Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu Dev-İş Genel Başkanı Mehmet Seyis, Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federerasyonu Türk-Sen Başkanı Arslan Bıçaklı, Kıbrıs Sağlık-Sen Başkanı Kemal Oktar da Petrol-İş kongresine katıldılar.
Genel kurula çok sayıda da kutlama mesajı geldi
Genel Kurula katılamayarak mesaj gönderenler ise şu isimler oldu: Faruk Çelik- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı,Mustafa Kumlu- Türk-İş Genel Başkanı,Musa Çam- CHP İzmir Milletvekili,Doğu Perinçek- İşçi Partisi Genel Başkanı,Necdet Pamir,Mürsel Taşçı- Ağaç-İş Genel Başkanı, Ramazan Ağar- T. Yol-İş Sendikası Genel Başkanı,Türk-Harb İş Merkez Yönetim Kurulu, Muzaffer Akpunar- Liman-İş Genel Başkanı,Prof. Numan Kurtulmuş-Halkın Sesi Partisi Genel Başkanı,Avni Erakalın- Emekli Sendikacılar Derneği,Bedrettin Baykaç- Tarım-İş Genel Başkanı, Pevrul Kavlak- Türk-İş Genel Sekreteri- Türk-Metal Genel Başkanı,İzzet Çetin- CHP Ankara Milletvekili, Dr. Masum Türker- DSP Genel Başkanı, Nazmi Irgat- Teksif Genel Başkanı,Serkan Mutlu- Hava-İş İzmir Şube Başkanı,Doç.Dr. Serpil Çakır- İ.Ü Öğretim Üyesi genel kurulumuza mesaj gönderdiler.
Tüm katılımcıları Petrol-İş adına selamlayan ve genel kurulu onurlandırdıkları için herkese teşekkür eden Çavdar, katılımcıları Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizin kurtuluşu için, emperyalizme karşı mücadele verirken şehit düşenler ve işçi sınıfının eşitlik, özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.
“Sendika Geleceğindir” filmi
Saygı duruşundan sonra “Sendika Geleceğindir” ve “60 Yılında Petrol-İş İçin Ne Dediler” adlı iki film gösterildi. Petrol-İş'in 60. Yıldönümü için “Bir Mücadele Öyküsü” adlı belgeseli hazırlayan Documenta film ekibi tarafından hazırlanan filmler ilgiyle izlendi ve defalarca alkışlandı.
Çavdar, “Sendika Geleceğindir ve Petrol-İş İçin Ne Dediler” filmlerinin gösteriminden sonra konuşmasını yapmak üzere Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın'ı kürsüye davet etti. Alkışlarla kürsüye çıkan Öztaşkın, genel kurula katılan tüm konuklara “Hoş geldiniz” diyerek kendilerini selamladı.
Krizin nedeni kapitalizmin kendisi
Genel kurulda açılış konuşmasını yapan Öztaşkın gelişmiş ülkelerde 2008 yılında patlak veren ve bütün dünyayı etkisi altına alan ekonomik krizin siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel yıkıma yol açtığını, 1970'li yıllarda kapitalizmin yapısal krizini aşmak için uygulamaya konulan, neoliberal politikaların çöküşüne de neden olduğunu söyledi. Krizin aynı zamanda, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere dayatılan IMF ve Dünya Bankası politikalarının iflasının da göstergesi olduğunu belirten Öztaşkın, “Krizin asıl nedeni ise, kaynakların toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda eşit ve adilce dağıtımını engelleyen ve sadece karı merkeze alan, kar için herşeyi mübah sayan kapitalizmin kendisidir”diye konuştu.
Öztaşkın, insanlığa eşitsizlik ve adaletsizlikten başka bir şey getirmeyen, işsizliği ve yoksulluğu sürekli artıran, açlıktan insanların ölmesine neden olan, kâr için doğayı kirletip, tahrip eden genetiği değiştirilmiş ürünlerle insan sağlığını tehdit eden, dünyayı yaşanmaz hale getiren bu sistemin artık değişmesi gerektiğini söyledi.
Emek düşmanı politikalar yaygınlaşıyor
Sermayenin kendisi için en uygun koşulların oluştuğu yerlerde ve ülkelerde hiçbir engelle karşılaşmadan, hatta teşvikler alarak üretim yapmasını sağlayan ve ürettikleri ürünlerini dünyanın her yerinde hiçbir engellerle karşılaşmadan pazarlayabildikleri ve adına küreselleşme denen uygulamalar sonucunda, bütün dünyada emek düşmanı politikaların giderek yaygınlaştığını belirten Öztaşkın, “Çünkü dünya üretimini elinde tutan çok uluslu şirketler, dünya genelinde gerçekleştirdikleri üretimlerinde rekabeti ucuz, güvencesiz, örgütsüz ve esnek işgücü üzerinden yapmaktadırlar. Bu politikaları hayata geçirebilmek için de, kazanılmış haklara el uzatılmakta, sosyal devlet uygulamaları ortadan kaldırılmaktadır. Sermayenin dünya genelindeki emek karşıtı uygulamalarına, sadece işyeri, işkolu ve ülke düzeyinde verilen mücadelelerle karşı koymaya çalışmak, Don Kişot'un yeldeğirmenlerine savaş açmasına benzemektedir. Bunun için yüzümüzü dünyaya dönmeli, sendikacılıkta günübirlik işlerimizin de küresel ayağını oluşturmalıyız. Küresel sendikal yapıları güçlendirmeliyiz” dedi.
Toplumsal muhalefet sindirildi
Türkiye'de 4 yılda, siyasal gerilimlerin had safhaya vardığını, bir siyasal dönüşüm süreci yaşandığını, yargının bağımsızlığını yitirdiğini, bir gecede çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle yasama ve yürütme süreçlerinin işlevsiz hale getirildiğini belirten Öztaşkın, AKP hükümeti eliyle, Türkiye'nin siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel çehresi yeniden şekillendirilirken, toplumsal muhalefetin sindirildiğini, antidemokratik bir iklim yaratıldığını bildirdi. Toplumsal barışın önündeki en büyük engelin Kürt sorununun çözülememiş, demokrasi, barış, eşitlik ve özgürlük taleplerinin görmezden gelinmiş, hak arayanların talebinin baskı ve şiddetle bastırılmaya çalışıldığını kaydeden Öztaşkın, şöyle devam etti: “Hakları ve özgürlükleri güvence altına alacak, Anayasa değişiklikleri iktidar partisinin anlayışı doğrultusunda gerçekleşmiş, sivil Anayasa yapılamamıştır. Ayrıca geçtiğimiz dönemde krize karşı önlem adı altında sermayeye ciddi kaynaklar aktarılmış, sıcak paraya dayalı, dışa bağımlı ekonomik politika sürdürülmüş, gelir dağılımı adaletsizliği daha da artmış, gerçek işsizlerin sayısı 6 milyona ulaşmış, işçi ücretleri son 3 yılda reel anlamda yüzde 7 gerileyerek yoksulluk artmış, işçilerin sendikalaşma oranı yüzde 5'lere kadar gerilemiş, iş cinayetleri artmıştır.”
Anayasa tartışmalarında taraf olacağız
Petrol-İş Sendikası'nın Türkiye'nin temel sorunlarının çözümünde her zaman taraf olduğunu, her zaman söyleyecek sözü olduğunu belirten Öztaşkın, “Sendikamız düşünceye, inanca, kimliklere, kültürlere saygılı olmuş, bir arada, barış içinde kardeşçe yaşamı savunmuştur. Dört yıllık dönemde, Kürt sorununun ülke bütünlüğü içinde, aynı bayrak altında, demokratik yöntemlerle, demokrasi, barış, eşitlik ve özgürlük temelinde çözümünü savunmuş, her türlü şiddetin son bulmasını, silahların susmasını, Türk olsun Kürt olsun, kimliği ne olursa olsun hiçbir ananın yüreğinin yanmamasını savunmuştur, önümüzdeki dört yılda da bu anlayışı savunmaya devam edecektir. Yeni Anayasa, Kürt sorununun çözümünde de, ülkemizin gittiği yönün belirlenmesinde de önemli bir gösterge olacaktır. Petrol-İş Sendikası, Anayasa'nın toplumsal mutabakatla hazırlanmasını, herkesin kendisini bu Anayasa ile ifade edebilmesini, siyasetin, ekonominin, toplumsal ve sosyal yaşamın emeğin çıkarları doğrultusunda şekillenmesini savunmakta, insanların düşünce, inanç ve kimliklerinden dolayı dışlanmadığı, her türlü ayrımcılığın ortadan kalktığı, insan olmanın gerektirdiği evrensel hakların ve özgürlüklerin yaşam bulduğu, doğanın metalaştırılmadığı, cinsiyet ayrımcılığının son bulduğu, kadına yönelik şiddetin sona erdiği, gençlerin geleceğinin güvence altına alındığı, çocuk haklarına saygılı, özgür ve demokratik bir Türkiye'yi savunmaktadır” diye konuştu.
İşçi sınıfı ayağa kalkmalı
Türkiye işçi sınıfının artık ayağa kalkması, örgütlenmesi, sendikalarına sahip çıkması, sınıfsal çıkarlar doğrultusunda çalışmayan, sendika yönetimlerini değiştirmesi, dayanışmayı, demokrasiyi ve değişimi önüne koyması gerektiğini vurgulayan Öztaşkın, bunun için Sendikal Güç Birliği Platformu oluşturduklarını, işyeri işyeri, bölge bölge dolaşarak Türkiye İşçi sınıfının umudu olacaklarını kaydetti.
“Türkiye'de birleşik emek hareketini yaratacağız. Türk-İş Genel Kurulu'nda da aynı kaygıları paylaşan, aynı anlayışları taşıyan ve bizimle beraber olmak isteyen sendikalarla, emek dostlarıyla listemizi çıkaracağız, alternatif olduğumuzu tüm Türkiye'ye göstereceğiz, seçimi kazanamasak bile birlikteliğimizi devam ettireceğiz. İlkelerimizi, prensiplerimizi ve programımızı uygulamaya devam edeceğiz” diyen Öztaşkın saldırıların karşısında duracaklarını söyledi.
Divan Başkanı Atilay Ayçin
Öztaşkın'ın konuşmasının ardından divan kurulu oluşturuldu. Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin Divan Başkanı olurken, Kristal-İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş, Petrol-İş 1 Nolu Şube Delegesi Şirin Akay ve Petrol-İş Bursa Şube Delegesi İpek Elibol divan üyesi seçildiler.
Kılıçdaroğlu: Taşeronu kaldıracağız
Genel kurulda daha sonra konukların konuşmalarına geçildi. İlk olarak konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendi içinde bölünmüş işçilerin haklarını koruyamayacağını, sendikacılara biraz da sitemde bulunmak istediğini söyledi. “Susma, sustukça sıra sana gelecek” sloganını hatırlatmak istediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Birlik olamıyorsunuz, kendi çıkarlarınızın nerede olduğunu bilemiyorsunuz” dedi.
Sendikaların “mücadele eden sendika mı yoksa kamu bankalarından kredi çeken sendika mı olacaklarına” karar vermeleri gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Asgari ücret belirlenirken, yoksulluk araştırması yapan devlet görevlileri 'bu para ile geçinilmez' diyor ama sendikacı gidip o rakamın altına imza atıyor. Sendikacılık böyle bitirildi” dedi. Sendikalaşmanın önündeki en büyük engelin taşeronlaştırma olduğunu, taşeronun en çok kamuda yer aldığını belirten Kılıçdaroğlu, taşeronlaşmanın hem sendikaların hem de demokrasinin önünde engel olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, “ Taşeron işçisi 18 saat çalışıyor. Kim bu kadar saat çalışamam diyebilir. Dese kapının önüne konulur. Taşeronlaşma demokrasinin önünde de bir engel. Taşeronu kaldırmak CHP'nin boynunun borcudur” dedi.
Kılıçdaroğlu, yakasına taktığı “Sendikalı Ol” rozetini göstererek, “ Sendikalı Ol” rozetini memnuniyetle taktım. Çünkü biz CHP olarak herkesin sendikalı olmasını savunuyoruz. Kayıtdışını kaldırmanın en kolay yolu o işyerindeki işçileri sendikalı yapmaktan geçer. Siz hiç sendika olan bir yerde vergi kaçağının olduğunu, prim kaçağının olduğunu gördünüz mü?” dedi. İşsizlik Sigortası Fonu'ndaki paraların işsizler için kullanılmadığını, Ekonomik Sosyal Konsey'in toplanamadığını belirten Kılıçdaroğlu, oy versin vermesin bütün işçilerin, emekçilerin, işsizlerin, emeklilerin, köylülerin sözcüsü olacaklarını söyledi.
Petrol-İş işçilerin hakları için mücadele eden bir sendika
ICEM Genel Sekreteri Manfred Warda ise Petrol-İş'in üyelerinin haklarını korumak için mücadele eden bir sendika olduğunu, dünyanın her yerindeki dinamikleri hayata geçirdiğini kaydetti. Batı Avrupa, Almanya, Fransa gibi ülkelerin çok uluslu şirketlerinin davranışlarının utanç verici olduğunu belirten Warda, bu şirketlerin kendi ülkelerindeki işçilere tanıdıkları hakları Türkiye'deki şirketlerinde çalışan işçilere tanımadığını belirtti. Warda, bu tür çifte standartlı bu uygulamaların karşısında ise Petrol-İş'in direndiğini kaydetti. Warda, ICEM olarak Petrol-İş'le Novamed'de, Bericap'ta, Polyplex'te dayanıştıklarını belirterek küresel sendikalar arasındaki birleşmede Petrol-İş'in verdiği destekten dolayı teşekkür etti.
EMCEF Genel Sekreteri Michael Wolters yaptığı konuşmada, Petrol-İş ile sıkı ve samimi bir ilişki içinde olduklarını, Petrol-İş'i faaliyetlerinden dolayı takdir ettiklerini söyledi. Wolters, uluslararası dayanışmada daha yapılacak çok şeyin olduğunu belirtti.
İşçi sınıfının ayağa kalkma zamanı
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ise Torba yasa, Ulusal İstihdam Stratejisi, Özel İstihdam Büroları, Kıdem Tazminatı gibi konularda işçi sınıfının saldırılarla karşı karşıya olduğunu, bu saldırılara karşı işçi sınıfının tam da ayağa kalkma zamanının geldiğini söyledi. 10 sendikanın kurduğu Sendikal Güçbirliği Platformu'nun çok önemli olduğunu belirten Tüzel, “Sendikal hareketin çok önemli görevleri var. Saldırıların farkındaysak, yüzde 8'lik büyümeden işçilerin payına bir şey düşmediğini de görüyoruz demektir. Demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü konusunda işçi sınıfının üzerine büyük görev düşüyor. Bu savaşın durması için barış çığlığının daha gür atılması gerekiyor” dedi. İşçi sınıfının “İşçilerin birliği, halkların kardeşliği” mücadelesi vermesi gerektiğini dile getiren Tüzel, Blok olarak Ekim ayında Mecliste işçilerin sözcüsü olarak, demokratik ve eşitlikçi bir anayasa için birlikte mücadele edeceklerini söyledi.
Türk-İş hasta yatağında
Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Cemail Bakındı da Türk-İş'in hala hasta yatağında yattığını ama gelecekte yeniden eski Türk-İş olacağını söyledi. Sendikal Güçbirliği Platformu'nu oluşturan 10 sendikanın mevki peşinde koşmadığını, sendikal hareketin çaresizliği içinde bir çare aradıklarını belirten Bakındı “Tüm bu olumsuz koşullara rağmen işçi hareketinden kopamayız. Türk-İş yönetimi bildiriyi yazanlara “gelin bakalım, ne yapıyorsunuz, niçin bunu yazıyorsunuz?” diyecek yerde ayrıştırmaya çalışıyor. Bu tavrı doğru bulmuyorum. Tabanla birlikte hareket edecek bir Türk-İş'e ihtiyaç var. Türk-İş Anayasa referandumu sürecinde de sınıfta kaldı. Kıdem tazminatımıza da dokunacaklar, işçilerin diğer haklarına da dokunacaklar. Özlenen Türk-İş'i hep birlikte kurmamız lazım” dedi.
Sanatçılar da genel kurulda
“Sendika Geleceğindir” filminde rol alan oyuncular Altan Gördüm, Feride Çetin, Mehmet Erbil ve Bahadır Bingöl ile film ekibi de Genel Kurul’a katılırken, Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın sanatçılara birer plaket plaket verdi. Oyuncular ve film ekibi sahneye davet eden Öztaşkın, kendilerine teşekkür ederek plaketlerini sundu. Kürsüye çıkan sanatçılar da birer konuşma yaptılar.
Genel Kurul'un ilk gününde öğleden sonraki bölümünde ise diğer konuklar birer konuşma yaptılar. İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever yaptığı konuşmada Ulusal İstihdam Stratejisine değinerek sınıf mücadelesinin daha da yükseltilmesi gerektiği koşullarla karşı karşıya olunduğunu, Ulusal İstihdam Stratejisi'nin özünün taşeronlaştırma, kuralsızlaştırma, güvencesiz çalışma olduğunu söyledi. İlsever 10 sendikanın oluşturduğu Sendikal Güçbirliği Platformu'nun sendikal harekette önemli bir adım olduğunu belirtti.
Genel Kurul'a katılan Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Mecit Hazır, Oyuncular Sendikası Genel Başkanı Mehmet Ali Alabora, Halkın Sesi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılıçarslan, Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel birer konuşma yaptılar.
Petrol-İş Eski Genel Başkanları Ziya Hepbir ve İsmail Topkar'ın konuşmalarından sonra da delegeler söz aldı. Gebze Şube'den İbrahim Karataş, Adana Şube'den Selahattin Deveci, Aliağa Şube Başkanı İsmail Doğan, Aliağa Şube'den Hüseyin Belmez, İstanbul 1 Nolu Şube'den Ahmet Akpınar birer konuşma yaptı.
Merkez yönetimi adayları kürsüde...
Delegelerin konuşmaları bittikten sonra kürsüye Merkez Yönetim Kurulu'na aday olanlar çıkarak birer konuşma yaptı. Genel Yönetim Sekreterliğine aday olan Adana Şube Başkanımız Ahmet Kabaca, Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterliğine aday olan Kırıkkale Şube Başkanımız Recep Sefer, Genel Mali Sekreterliğine aday olan İstanbul 1 Nolu Şube Başkanımız Reşat Tüysüz ve Merkez Denetim Kurulu Başkanımız Muhlis Nergiz, Genel Sekreterliğe aday olan Kocaeli Şube Başkanımız Ali Ufuk Yaşar birer konuşma yaptı. Adaylar bu görevlere neden talip olduklarını anlattılar.
Merkez Yönetim Kurulu'na aday olanların konuşmalarından sonra Genel Merkez yöneticilerimiz kürsüye çıktı. Genel merkez yöneticilerimizden ilk konuşmayı Genel Yönetim Sekreterimiz Mehmet Güray, ikinci konuşmayı Genel Eğitim ve Örgütlenme Sekreterimiz Nimetullah Sözen, üçüncü konuşmayı da Genel Mali Sekreterimiz İbrahim Doğangül yaptı. Daha sonra Genel Sekreterimiz Mustafa Çavdar ve Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın birer konuşma yaptılar. Genel merkez yöneticilerimiz yaptıkları konuşmalarda dört yıllık dönemde yapılan faaliyetleri anlattılar.
Genel merkez yöneticilerinin konuşmalarından sonra hesaplar ibra edilerek kongrenin ilk günü tamamlandı. İkinci gün ise seçimler yapıldı. Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın'ın rakipsiz girdiği seçimler sonucunda Genel Sekreterliğe Ali Ufuk Yaşar, Genel Mali Sekreterliğe İbrahim Doğangül (yeniden), Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterliğine Nimetullah Sözen (yeniden), Genel Yönetim Sekreterliğine ise Ahmet Kabaca seçildiler.