3 İŞÇİ KONFEDERASYONU BİRLEŞMEYİ GÜNDEMLERİNE ALMALI DİYEN ÖZTAŞKIN:
3 İŞÇİ KONFEDERASYONU BİRLEŞMEYİ GÜNDEMLERİNE ALMALI DİYEN ÖZTAŞKIN:
Sendikamızın bugün başlayan ve üç gün sürecek olan 25. Olağan Genel Kurulu'nun açılışında konuşan Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, parçalanmış, dağınık ve güçsüz görünümdeki sendikal örgütlerin, küresel sermayeden ve onun işbirlikçilerinden gelen saldırıları tek başına durdurma başarısı göstermelerinin mümkün olmadığını söyledi. Öztaşkın, “Topyekûn mücadele için, hem niteliksel hem de niceliksel olarak güçlü sendikal yapılara ihtiyaç vardır. Bu bakımdan öncelikle 3 işçi konfederasyonu birleşmeyi gündemlerine almalı, ardından emek veya çalışan kavramı adı altında emeği temsil eden bütün örgütlerin tek çatı altında toplanması gerçekleştirilmelidir” dedi.
Koltuklarımızı terk etmeye hazırız
“Petrol-İş olarak 25. Genel Kurul’da işkolumuzdaki kardeş sendikalara bir kez daha birleşme çağrısında bulunuyoruz. Eğer birleşmelerin önündeki engel koltuklarımızsa biz koltuklarımızı terk etmeye hazır olduğumuzu da ilan ediyoruz. Çünkü bizim asıl işimiz koltuklarımızı değil, işçi sınıfının kazanımlarını korumaktır” diyen Öztaşkın şöyle konuştu:
“Sendikal hareket, kendini yeniden yorumlamalıdır. Toplumsal tabanında ve dayanışma anlayışında yaşanan değişimler, sendikal yapılara da yansımalıdır.
Sendikalar, içinde bulundukları koşulları analiz ederek uzağı görebilen bir yaklaşımla hareket etmelidirler. Sendikal örgütler olarak, örgütlü ve mücadeleci bir tavırla, uygulamalardan zarar gören en geniş toplumsal kesimleri bir araya getirmeliyiz. Özgüven eksikliğimizi ve kolektif davranamama sorunumuzu aşmalıyız. Önümüze büyüme hedefini koymalıyız.”
“Sorunlarımızın, egemen güçlere bırakılamayacak kadar ciddi ve sorumluluğumuzun ağır olduğunun bilincindeyiz” diyen Öztaşkın sözlerini şöyle sürdürdü: “Vahşi kapitalizme karşı alternatifler üretmek, geliştirmek ve barışın, eşitliğin, özgürlüğün hakim olduğu başka bir dünyanın mümkün olduğunu göstermek zorundayız. Küreselleşmeye karşı tepkiler giderek artmaktadır. Latin Amerika halkları, arka arkaya ABD karşıtı ve halktan yana hükümetleri işbaşına getirmektedir. Bu hükümetler, yoksul Latin Amerika halklarının sorunlarını çözme konusunda ciddi ilerlemeler kaydetmektedirler. Söz konusu ülkelerde, başta petrol olmak üzere, stratejik tüm sektörlerde gerek özelleştirilen, gerekse uluslararası şirketlerin yer aldığı kuruluşlara yönelik olarak kamulaştırma işlemleri yapılmaktadır. Dünyadaki bu olumlu gelişmeleri, önemsemeliyiz ve dikkatle izlemeliyiz.”
Özelleştirme karşıtı mücadele sürecek
Petrol-İş'in, özelleştirme saldırısına karşı mücadelenin süreceğini belirten Öztaşkın şunları söyledi: “Hükümet daha önce satmayı başaramadığı Petkim'i, bir kez daha yine karanlık bir konsorsiyuma pazarlamıştır. Petrol-İş Sendikası, Petkim'in ihalesi sırasında ülkemizin adeta bir sömürge durumuna düşürülmesi utancını ortadan kaldırmak için tüm gücünü kullanacaktır. Halen üretimde olan son kamu kuruluşumuz Petkim’e sahip çıkacağız, kamunun üretimle olan ilişkisinin kesilmesine engel olacağız. Petkim’de üretimin meşalesini söndürmeyeceğiz. BOTAŞ ve TPAO'da da özelleştirme uygulamaları başlatılmış ve bu kuruluşlar da sermayenin ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılmaya çalışılmaktadır. Sendikamız, bu uygulamalara karşı da da sağlam bir duvar örecektir.”
83 günlük Sanovel direnişinin ve 26 Eylül’de 1 yılını dolduracak olan Novamed grevinin, Türkiye’de sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılamadığına ve sermayenin sendikal örgütlenmeyi nasıl engellediğine çok somut bir örnek olduğunu belirten Öztaşkın, “347 gündür 2 erkek 82 bayan işçiyle sürdürdüğümüz grev Petrol-İş'in onur mücadelesidir. Bu grevin başarıyla sonuçlanması için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gereken her şey yapılmaya devam edecektir. Petrol-İş bayrağını Novamed’in kapısına dikmeden bu mücadele, bu grev asla bitmeyecektir” dedi.
Kılıç: Küreselleşmeye karşı bizim de birleşmeleri gündeme almamız gerekir
Öztaşkın'ın açış konuşmasından sonra kürsüye çıkan Türk-İş Başkanı Salih Kılıç, büyüyen ekonomide emeğin katkısının büyük olduğunu ancak bunun gözardı edildiğini belirterek, ulus devletin tehdit altında olduğunu, sosyal devletin de tahrip edildiğini söyledi. Küreselleşmenin yarattığı olumsuzluklara karşı Türkiye sendikal hareketinin de birleşmeleri gündeme getirmesi gerektiğini söyleyen Kılıç, “Bizim de oturup birleşmek için tabandan tavana ortak stratejiler geliştirmemiz gerekiyor” dedi.
Kılıç, 2821 sayılı Sendikalar Yasası ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasalarının değişmesi ve ILO sözleşmeleri için konan çekincelerin de kaldırılması gerektiğini söyledi. Kılıç, kıdem tazminatı, bölgesel asgari ücret, işsizlik sigortası, zorunlu istihdam gibi konuların bu hükümet tarafından yeniden gündeme getirilmek istendiğini ancak bu konularda işçi sınıfının kazanılmış haklarından taviz vermeyeceğini bildirdi. Kılıç, kıdem tazminatı gibi kazanılmış hakka dokunmanın genel grev nedeni olacağını bildirdi.
Warda: Türkiye'de sendikal haklar konusunda gelişme yok
Kongreye katılan Uluslararası Kimya, Enerji, Maden Genel İşçi Sendikaları Federasyonu (ICEM) Genel Sekreteri Manfred Warda da yaptığı konuşmada, 125 ülkeden 20 milyon işçinin selam ve dayanışmasını getirmekten mutluluk duyduğunu belirterek şunları söyledi:
“Öztaşkın ulusal düzeyde bütünlük olmazsa dayanışma, mücadele uluslararası seviyeye çıkarılamaz dedi. Bu doğru bir tespit. ICEM'in mesajı açık, sizin mücadelenize katkı vereceğiz. Demokrasi getireceğiz diye Irak'a gidenler sendikalara Saddam'dan daha fazla baskı yaptılar. Sosyal ve sendikal haklar dünyanın her yerinde baskı altında. Bunun temelinde de küreselleşme yatıyor. Türkiye AB'ye girmek istiyor. Bizler ICEM ve EMCEF olarak Türkiye'nin bu talebini destekliyoruz. Ancak Türkiye'de de sendikal haklara gelince AB standartlarına ilişkin bir gelişmeden söz edilemez. Hükümet neo liberal politikalarla AB'ye girmeyi bekliyorsa hayal kırıklığına uğrar. Hükümet sendikal haklar konusunda küreselleşme meselesinin arkasına sığınmamalıdır.”
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
PETROL-İŞ SENDİKASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU