Güneydoğu Avrupa Enerji Sendikaları Bölge Ağı'nın (RETUNSEE) Mart 2011'de Bükreş'te (Romanya) yaptığı 2. Kongre'de kabul edilen Strateji Belgesi'ni yayımlıyoruz.
Dört yıl kadar önce ağımızı kurarken ortak eylemimizin temellerini attık. 19 Mart 2011'de Bükreş'teki RETUNSEE 2. Kongresi ağın çalışmalarının ilk aşamasının bittiğini gösteriyor. Bu dönem esas olarak örgütsel sorunlarla sınırlı kaldı. Çünkü asıl önceliğimiz birbirimizi tanımak, ortak hedeflerimizi belirlemek ve hedeflerimize varma konusunda sağlam bir temel edinmemizi sağlayacak yeni iletişim biçimleri geliştirmekti.
Şimdi önümüzdeki sorunların üstesinden gelebilmek için dışadönük bir çalışma gerekiyor.
Sonuç olarak açık davranmak ve korporatist bir tutuma savrulmamak zorundayız.
Stratejik yönden önem taşıyan enerji alanındaki hızlı değişim işçilerin ve onların sendikalarının yeni ve karmaşık sorunlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bu sorunlar istihdam ve çalışma ilişkileri üzerinde kuşkusuz olumsuz bir etki yaratıyor ve gelecekte de yaratmaya devam edecek.
Enerji sektöründeki şirket birleşmeleri, iktisaplar ve yapısal değişimler konusundaki son gelişmeler dikkate alındığında, merkezinde işçilerin ve toplumun durmadan artan ihtiyaçlarının yer aldığı politikalar çerçevesinde yeni önlemler alınması gerekiyor.
Böylesi politikalar yerine, [toplumsal] gelişme boyutundan ve perspektifinden yoksun, istihdam ve çalışma ilişkilerini olumsuz etkilediği için ortak çıkarlara zarar verecek politikaların benimsendiğini gözlüyoruz. Bu ise, esas olarak işgücü maliyetini aşağı çekmeyi hedeflediği için, enerji sektöründeki bütün şirketlerde zincirleme tepkime yaratıyor.
Bu değişimler sadece olumsuz ekonomik ve toplumsal sonuçlar yaratmakla kalmıyor, ciddi siyasal boyutlar da içeriyor. Uluslararası şirket birleşmelerinde, yetkili ulusal makamların müdahale gücünden yoksun olmasının yanı sıra AB hukukunun ulusal hukuka üstünlüğü nedeniyle, enerji piyasasında zor ve geriye dönülmez bir durum ortaya çıkıyor.
Enerji sektöründe ortaya çıkan yeni şirket yapılanmaları işçileri doğrudan etkiliyor:
istihdam daralıyor, çalışma ilişkileri yeniden yapılandırılıyor, düzensiz istihdam biçimleri ve dolaylı işçi istihdamı, ödünç işçi ve “isteğe bağlı” izin uygulaması yaygınlaşıyor, taşeron sistemi uygulanıyor,
sigorta fonları ve toplu sözleşme kurumu güçsüzleştiriliyor, işyerinde demokratik ve sosyal haklar kısıtlanıyor.
Sonuç olarak bugünden itibaren, bütün Orta ve Güneydoğu Avrupa'daki Enerji Sendikalarının Ağı:
Öncelikle şirketlerdeki bu tür yeniden yapılanmaların gerçek nedenlerini ortaya koymalıdır,
Bunun yanı sıra, işgücü piyasasındaki olumsuz gelişmelerin üstesinden gelmek için ORTAK bir müdahale cephesi oluşturmalıdır.
Bu çerçevede, son yıllarda aramızda oluşan dostluğu pekiştirmeli ve lehimize çevirmeliyiz. Böylece, Ağ'daki eylemimizle, bölge ölçeğinde işçiler arasındaki bağları daha da güçlendirmek için gerekli koşulları, kurumsal çerçeveyi, altyapıyı ve iklimi yaratmamız mümkün olacaktır.
Enerji sektörünün bütünündeki sendikal faaliyetlerimizde işbirliğini ve koordinasyonu sağlamak için:
Karşılıklı bağımlılık ilişkilerinin gitgide arttığı bir dünyada giderek ağırlaşan siyasal, toplumsal ve ekonomik sorunlara birlikte ilerici ve net bir karşılık vermeliyiz.
Neoliberal politikalara tutarlı ve etkin bir karşılık vermeyi amaçlamalı ve böylece sendikalar ve toplumsal hareketler aracılığıyla işçilerin direnişini harekete geçirmeliyiz.
İstihdamı güvence altına alacak, iş ve sosyal güvenlik mevzuatının ayırım gözetmeden uygulanmasını sağlayacak ve çevreyi koruyacak bir ekonomik büyüme talep etmeliyiz.
Ülkelerimizde barış ve dayanışma için çalışma kararlılığı taşımalıyız.
Sendikalarımızın ulusal sınırlar ötesinde ve çokuluslu/uluslarötesi işletmelerde eşitlik, demokrasi ve uluslararası dayanışma mücadelesini güçlendirmeliyiz.
Sıkı dostluk ve işbirliği ilişkilerimizi geliştirip kullanarak barış için, güvenlik için, büyüme için, istihdam için ve temsil ettiğimiz işçilerin yaşam standartlarının iyileştirilmesi için en güvenli koşulları yaratacağımıza kuşku yok.
Ortaya çıkabilecek farklılıklarımıza rağmen, kesinlikle inanıyorum ki emek güçlerinin ekseni konumundaki RETUNSEE'nin etkinliği, ancak bizler verimli bir şekilde işbirliği yapmasını ve deneyimlerimizi paylaşmasını öğrenirsek, tam da bu çeşitlilik sayesinde artacak ve güçlenecektir.
Hedeflere ulaşmanın yolu mücadelemizin sürmesinden, işbirliğimizin genişlemesinden, karşılıklı destek ve dayanışmamızdan geçiyor.