Sendikal Güç Birliği Platformu'nun (SGBP) 6. toplantısına katılan Diyarbakır ve bölge illerin işçileri, sınıf ve ülke sorunlarının çözümünün birlikten ve kardeşlikten geçtiğini söyledi. Ciğerhun Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılan SGBP toplantısına çevre illerle birlikte yaklaşık 300 işçi katıldı.
Diyarbakır işçisinden birlik kardeşlik mesajı
'Türk-Kürt ayrımı yerine sınıf mücadelesinde birleşmeli'
. Ortak düşüncemiz ülkenin üniter yapısının korunmasıdır
. Gidişatı değiştirmek için ilk hedefimiz Türk-İş Genel Kurulu
. Kürt sorununda çözüm, emperyalizme karşı emekçi iktidarındadır
Türkiye'nin en önemli sorununun Kürt sorunu olduğunu belirten Belediye-İş Sendikası üyesi Sait Demir, "Ben insan severim, Türk severim, Kürt severim, Türkiye severim diyenler, birlikte çözüm için emperyalizme karşı duruş sergilemeli" ifadesinde bulundu
Sendikal Güç Birliği Platformu'nun (SGBP) 6. toplantısına katılan Diyarbakır ve bölge illerin işçileri, sınıf ve ülke sorunlarının çözümünün birlikten ve kardeşlikten geçtiğini söyledi. Diyarbakır Kayapınar Belediyesi Ciğerhun Gençlik Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılan SGBP toplantısına çevre illerle birlikte yaklaşık 300 işçi katıldı. Toplantının açılışını, Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın yaptı. Öztaşkın, konuşmasına Diyarbakır’ın önemine vurgu yaparak başladı. “Diyarbakır Türkiye ve bölge için en önemli kentlerden birisidir” diyen Öztaşkın, Diyarbakır’ın aynı zamanda kardeşliğin ve barışın ışığıyla aydınlatılmış kentlerden biri olduğunu da belirtti. SGBP olarak mücadele, kararlılık ve inancın da bu bölgede olduğunu bildiklerini söyledi. Bölgede yaşanan ve adına Kürt sorunu denilen sorunun çözümü için gerekli olan hiçbir politikanın üretilmediğini de ifade eden Öztaşkın, çözüm için emperyalizme karşı emekçilerin birliğini ve iktidarını gösterdi.
'Asıl saldırı genel kuruldan sonra gelecek'
Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, hiçbir hakkın mücadele etmeden elde edilemeyeceğinin altını çizdi. Geçmişte işçi sınıfının önemli haklar kazandığını, ancak sessiz ve tepkisiz kaldığı için bunların önemli bir kısmını kaybettiğini belirten Türkel, gidişatı değiştirmek için ilk hedefi Türk-İş Genel Kurulu olarak gösterdi. “Bunu yapacak mıyız, yapacağız” diyen Türkel, 9 Aralık’ta Türkiye’nin başka bir Türkiye olacağını söyledi. İşçilerin kıdem tazminatı konusundaki ısrarlı sorularına da, SGBP olarak kıdem tazminatına dokunulduğu günü şalterlerin indiği gün olarak kabul ettikleri yanıtını verdi. AKP hükümetinin işçi sınıfına saldırılarına da dikkat çeken Türkel, asıl saldırının Türk-İş Genel Kurulu’ndan sonra geleceğine dikkat çekti.
Toplantıya sadece SGBP içindeki sendikaların üyesi işçiler değil, platform dışındaki diğer sendikalardan da işçiler katılmıştı. Yol-İş Sendikası Adıyaman Temsilcisi Hasan Tanrıverdi, platformun gerçek bir ihtiyaca cevap verdiğini belirterek, bu birliktelik için teşekkür etti. Tanrıverdi, “Biz işçiler olarak sizin yanınızdayız. Yol-İş Sendikası üst yönetimi de burada olmalı” dedi. Başta Kürt sorunu, 4/C ve taşeronlaştırma gibi sorunlar olduğunu söyleyen Tanrıverdi, SGBP’nin hem bu sorunlarla hem karşılarındakilerle mücadele edebilecek güçte olup olmadığını sordu.
'Birlik için emperyalizme karşı durmak gerek'
Belediye-İş Sendikası üyesi Sait Demir, konuşmasına Türkiye’nin en önemli sorununun Kürt sorunu olduğunu söyleyerek başladı. Demir, “Bu ülkenin üst düzey yönetiminde bulunan hiç kimsenin çocuğu ölmedi. Ölenler Kürt çocuklarıdır. Burada çatışma olduğu söyleniyor. Bu çatışma değildir. Burada savaş vardır” dedi. Türkiye’de medyanın da yanlı olduğunu belirten Demir “Medyayı da ABD’de bulunan, Türkiye’ye gelemeyen değil, ABD ajanı olduğu için gelmeyen, Fethullah Gülen yönetiyor” dedi. Düzeni ve Türkiye’yi değiştirmekten bahseden Demir, bir de çağrıda bulundu: Ben insan severim, Türk severim, Kürt severim, Türkiye severim diyenler, birlikte çözüm için emperyalizme karşı duruş sergilemeli.
Fabrikaların kapanmasının ardından geride kalan TEKEL işçileri de salondaydı. Cüneyt Karakuş isimli TEKEL işçisi öncelikle SGBP’nin bölgelerinde bir toplantı yapmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. TEKEL’de işçi kıyımının devam ettiğini belirten Karakuş, SGBP’nin bu konudaki görüşünü sordu.
'Ortak düşüncemiz üniter yapının korunması'
Diyarbakır toplantısının hazırlıklarını ve örgütlemesini yapan Petrol-İş Sendikası Batman Şube Başkanı Mustafa Tekik, soruları ve yorumuyla da bölge işçisinin bakışını SGBP yöneticilerine aktardı. Tekik, SGBP’nin doğu bölgeleriyle batı bölgeleri işçileri arasında bir köprü olma görevini önlerine koyup koymadıklarını sordu. “Bölgenin sorunları Çanakkale’de, İzmir’de de anlatılıyor mu?” diyen Tekik, Türkiye’deki tüm kimliklerin bir zenginlik, bir mozaik olduğunu belirterek şunları söyledi: Hepimizin ortak düşüncesi bu ülkenin üniter yapısının korunmasıdır. SGBP olarak bunu söyleyecek cesareti sahip miyiz? Yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın barış diyoruz.
'Sınıf kimliğinde birleşmeli'
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Ercan İpekçi, sorunlara etnik kimlikler üzerinden bakmanın doğru olmadığını ifade etti. Türkiye’de yaşanan baskı politikalarından en fazla etkilenen kesimlerden birinin de gazeteciler olduğunu belirten İpekçi, 64 gazetecinin tutuklu olduğunu hatırlattı. Sendika olarak Kürt, Türk diye meslektaşlarına bakmadıklarını ifade eden İpekçi birleştirici unsurun sınıf kimliği olduğunu vurguladı. “Gazeteciler işçi sınıfını, işçi sınıfı da Türkiye’yi ayağa kaldıracak” diyen İpekçi, işçilerin Türk-Kürt ayrımı yerine, sınıf mücadelesinde birleşmesi gerektiğini söyledi.
Diyarbakır izlenimleri
Diyarbakır toplantısı, SGBP başkanları için de izleyen gazeteciler için de önemli dersler barındırıyor. En önemlisi sınıf mücadelesi, tıpkı Kurtuluş Savaşı gibi Türkiye’nin Türküyle, Kürdüyle birlikte verilecek bir mücadele. Salona asılan “Kurtuluş yok tek başına, Ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganı en çok da bu birlikteliği anlattığı sürece anlamlı. Toplantı başlamadan önce Kültür Merkezi’nin dışında gelenlerle sohbet ettik. Bölge işçi nüfusu bakımından özellikle de sendikal örgütlülük bakımından oldukça zayıf. Uzun yıllardır süren özelleştirmeler ve sendikaların ihmal ettiği düşünülünce tablo son derece normal. Batman’da bulunan TPAO işçileri gelinceye kadar oluşan kalabalık bir toplantı yapılacak düşüncesini bizim zihnimizde bile oluşturmadı. Batman işçilerinin gelmesiyle birlikte binanın önü de dolmaya başladı. İşçilerle yaptığımız röportajda SGBP’nin dışında neler konuşulmalı sorumuzun tek ortak yanıtı “Kürt sorunu” oldu. “Peki nasıl çözülür” dediğimizde yanıt da tek oldu. ‘Birlikte, kardeşlikle.” İşçi sınıfının emperyalizmin planlarına karşı ortak sesi önemli. Ancak sınıfın özelleştirmelerle giderek yok olması, bölgede kardeşlik çözümünün yerini bölünme politikalarına hizmetin almasına neden olacağı da bu toplantının en önemli derslerinden birisiydi.