• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Petrol-İş Başkanlar Kurulu İstanbul'da toplandı

Petrol-İş Başkanlar Kurulu 16-17 Ekim 2006 tarihinde İstanbul’da toplanarak dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri görüşmüş, önümüzdeki dönem kamu ve özel toplu iş sözleşmelerini, geçici işçilerin durumunu, örgütlenme faaliyetlerini, kıdem tazminatı ve sendikaları ilgilendiren yasa tasarılarını ele almıştır.
18.10.2006

“2821 ve 2822 sayılı yasalarla ilgili yeni düzenlemeler acilen Meclis’e getirilmeli”

Petrol-İş Başkanlar Kurulu 16-17 Ekim 2006 tarihinde İstanbul’da toplanarak dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri görüşmüş, önümüzdeki dönem kamu ve özel toplu iş sözleşmelerini, geçici işçilerin durumunu, örgütlenme faaliyetlerini, kıdem tazminatı ve sendikaları ilgilendiren yasa tasarılarını ele almıştır. Başkanlar Kurulumuz, ortaya konan görüş ve önerilerin ne şekilde hayata geçirilebileceği konusunda fikir alışverişinde bulunduktan sonra tüm bu konulara ilişkin yaklaşımlarını aşağıda yer alan Sonuç Bildirgesi ile üyelerimize ve kamuoyuna duyurmayı kararlaştırmıştır.

Ortadoğu’daki gelişmeler, dünya barışını tehdit edecek boyutlarda kaygı verici bir hale büründü. Irak’ta bir türlü istediği teslimiyeti elde edemeyen ABD, savaşı İsrail aracılığıyla Lübnan’a taşımaya çalıştı ancak, geri çekildi. İran ve Suriye ise sürekli bir işgal tehdidi altında yaşıyor. Ülkemizin bu durumun bilincinde olarak bir an önce ABD’nin dümen suyundan kurtulması, emperyalist emellere hizmet edecek şekilde askerimizi işgal bölgelerine göndermemesi şarttır. Bu işgalcilere destek hizmeti verecek olanların vebalinin büyük olacağı asla unutulmamalıdır. Sendikamız, tüm emek örgütleriyle birlikte barış çağrısı yapmaya ve ABD sevdalılarını teşhir etmeye devam edecektir.

Fransa’da kabul edilen ve “Ermeni soykırımı olmamıştır” demeyi yasaklayan yasa, düşüncelerin serbestçe ifade edilmesi özgürlüğünü yok eder. Ülkemizin bu haksız ve halklar arası barışa hizmet etmeyen yasaya karşı cevabı kısasa kısas mantığı olmamalı; düşüncenin önündeki tüm engelleri kaldırma yönünde olmalıdır. 90 yıl önce topraklarımızda yaşanan acı olayların değerlendirilmesi ise tarihçilerin sorumluluğuna bırakılmalıdır.

Ülkemiz çok uzun yıllardır bir şiddet ve gerginlik sarmalında bulunuyor. Yaşanan şiddetin ve düşmanlıkların ortadan kaldırılması için her türlü seçenek dikkate alınmalıdır. Toplumsal birlikten taviz vermeden, kardeşliğin, barışın, demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin teminat altına alındığı bir ortam yaratılmalı, barışı hedefleyen serbestçe tartışmalar yürütülmesi hedeflenmelidir.

Türkiye ekonomisi yıllardır sözde büyüyor. Ancak, ekonomideki büyümeye karşın işsizlik ve yoksulluk artıyor, gelir dağılımındaki adaletsizlik ise devam ediyor. AKP hükümetinin İMF reçeteli programının emekçi düşmanlığı açıkça ortadadır. Ne var ki, AKP hükümeti sıkıntıyı aşmanın yolunu çalışanlara dönük yeni bir vergi yasası çıkartarak aşmaya ve faturayı yine emekçilere kesmeye hazırlanıyor. Başta sendikalar olmak üzere tüm demokratik kurumlar bu konuda da ortak tavır geliştirmeli ve ortak platformlar oluşturmalıdır. Petrol-İş Başkanlar Kurulu, bu konuda üzerine düşen her şeyi yapmaya hazır olduğunu beyan eder.

AKP Hükümeti, AB uyum yasaları çerçevesinde bireysel hakları içeren taslakları bir an önce yasalaştırırken, sendikal hakları içeren kolektif hakların yasalaşmasına karşı çekinceler koymaktadır. Hükümetin, Avrupa Sosyal Şartı’nın adil ücret, toplu iş sözleşmesi ve grev hakkını içeren 4, 5 ve 6. maddelerine çekince koyarak yasalaştırması işçi düşmanı tutumlarının devamıdır. Sendikamız, konfederasyonumuz Türk-İş ile birlikte bu maddelere konan çekinceler kalkıncaya kadar mücadeleye ve hükümeti kamuoyu önünde teşhire devam edecektir.

Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanan ve sosyal taraflara sunulan 2821 ve 2822 sayılı yasa tasarıları acilen Meclis gündemine getirilmelidir. Dört yıldır tartışılan bu taslaklar eksikliklerine rağmen bir an önce yasalaşmalı ve sendikalaşmanın önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır. İşçinin sendikasını özgürce seçmesini sağlayacak noter şartı, para ödenmesi, işyeri ve işkolu barajları gibi tüm bürokratik engeller kaldırılmalı, grevleri anlamsız hale getiren prosedürler ortadan kaldırılmalıdır.

Türk-İş’in Hükümetle yaptığı görüşmelerde birinci gündem maddesi olarak dile getirilen ve kararnamesinin yazılma aşamasında olduğu bilinen tüm geçici işçilerin çalışma sürelerine bakılmaksızın ayrımsız ve gecikmeksizin kadroya alınması talebimizi bir kez daha vurguluyor ve bu sorunun bir an önce çözüme kavuşması için sendikamızın da gerekli her türlü girişimde bulunacağını beyan ediyoruz. 657 sayılı yasanın 4/C maddesine göre 10 ay çalıştırılan özelleştirme mağduru işçilerin de bu kapsamda daimi kadroya alınmaları sağlanmalıdır.

Kamu toplu iş sözleşmeleri prosedürü geciktirilmeksizin başlatılmalıdır. Başkanlar Kurulumuz, bu toplu sözleşme döneminde, sadece parasal konuları değil, sendikal hakların arttırılmasını hedefleyen, işyeri sorunlarını çözmeyi amaçlayan bir politika izlenmesini talep etmektedir.

Botaş’ta başta ücret dengesizliği ile 2000 yılında iptal edilen yan kademe uygulamasının yeniden başlatılmaması olmak üzere, sorunlarımız her geçen gün artarak devam etmektedir. Bu sorunların temel nedeni, Botaş üzerinde oynanan siyasi oyunlar sonucunda yetkili ve istikrarlı bir yönetimin oluşmamasıdır. İktidarın, Botaş üzerindeki işçiye hiçbir yararı olmayan her türlü siyasi tasarruftan vazgeçmesini talep ediyoruz.

Başkanlar Kurulumuz, TPAO’da kök ücretlerin yükseltilmesini olumlu bulmaktadır. Ancak bu durumun sorunları bütünüyle çözmediğini, aksine yeni sorunları beraberinde getirdiğini de tespit etmiştir. Emekliliklerini hak ettikleri gerekçesiyle 52 yaşını geçiren üyelerimizin ihbar sürelerini doldurarak iş akitlerinin feshi uygulamasına son verilmelidir.

Sendikamızın özelleştirmeler konusundaki tutumu nettir. Sendikamız, tüm özelleştirmelere karşı toplumun büyük çoğunluğunun haklarını savunmaya devam edecektir. Hiçbir özelleştirme sürecinin bitmediğini, mücadelenin farklı koşullarda da olsa süreceğini her kesime yeniden hatırlatıyoruz.

1936 yılından beri kazanılmış hakkımız olan kıdem tazminatlarına ve asgari ücrete yönelik hiçbir farklı beklentiyi kabul etmediğimizi ve asla etmeyeceğimizi bir kez daha beyan ediyoruz. Bu haklara yönelik bir saldırı olması durumunda, Türk-İş 19. Genel Kurul kararlarına uygun olarak derhal eylemlere başlayacağımızı da beyan ediyoruz.

Petrol-İş Başkanlar Kurulu Antalya Serbest Bölgede 26 Eylül’den beri devam eden Novamed grevine en içten desteğini gönderiyor. Novamed işçilerinin sadece kendileri için değil, greve katılmayanlar dahil başta Antalya serbest bölge işçileri olmak üzere, tüm emekçiler için onurlu bir mücadele yürüttüğünü biliyoruz. Grevci üyelerimizi tek tek selamlıyor ve hepsine saygılarımızı ve desteğimizi yolluyoruz.

Petrol-İş Başkanlar Kurulu olarak, bugün ülkenin dört bir yanında ve Petrol-İş’in örgütlü olduğu tüm işyerlerinde mücadele yürüten işçi sınıfımızı selamlıyoruz. İşçisiyle işsiziyle, emeklisiyle çalışanıyla tüm emekçilerle birlikte sermayeye karşı ortak mücadele yollarının bulunması için sendikamızın elinden gelen her şeyi yapacağını bir kez daha beyan ediyoruz.

Saygılarımızla kamuoyuna duyurulur.

Başkanlar Kurulu adına

Mustafa ÖZTAŞKIN

Genel Başkan