Petrol-İş Aliağa Şubesi ve Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu, Aliağa Belediyesi önünde saat:12.00'de
Aliağa halkının'da desteklediği termik santralleri protesto amaçlı bir basın açıklaması yaptı. Kitlesel basın açıklamasına Petrol-İş Aliağa Şube'de örgütlü Petkim, Tüpraş, Storopack, Saybolt çalışanı üyelerimiz, demokrasi bileşenleri, direnişteki Savranoğlu Deri işçileri, sendikalaştıkları için işten atılan Billur Tuz işçileri, FOÇEP, Greenpeace de katıldı.
FOÇEP Yönetim Kurulu Üyesi Bahadır Doğutürk ilk konuşmayı yaparak; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, CHP’li bir belediye başkanının termik santrale ruhsat vermesi konusunda bilgi almasını istedi. Menemen Ses Temsilcisi Gülperi Köybaşı yaptığı konuşmada kurulması planlanan kömüre dayalı termik santralle halkın sağlık hakkının hiçe sayıldığını söyledi.
Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu adına dönem sözcücüsü, Eğitim-Sen'den Ahmet Tüfek basın açıklamasını yaptı. Tüfek şunları söyledi:
“Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu olarak size Aliağa Halkı adına sesleniyoruz: Termik Santrallerin sadece çevreyi değil tüm canlıların yaşamını tehdit ettiğini çok iyi bildiğinizi biliyoruz. Aliağa’da çevre kirliliğinin maksimum düzeyde olduğunu, kirliliği artıracak en ufak bir tesisin bile insan sağlığını, doğayı, denizi tehdit edeceğini, üstelik sağlıklı yaşam hakkının paha biçilemez olduğunu hepimizden iyi bildiğinizi de biliyoruz. Bizim bilemediğimiz; sizin, tüm bunları bildiğiniz halde böyle bir izni nasıl verdiğiniz?
Diyorsunuz ki: “Vermemek için sebep bulamadım.”
Sadece Aliağa’yı değil tüm havzayı katledecek, Bakırçay’ı ölüme terk etmek anlamına gelen bu izni vermemek için sebep mi gerekirdi?
Sayın Başkan, Siz böyle bir katliamın başlangıcına hangi nedenle izin vermiş olursanız olun Aliağa halkı, bölge halkı termik santrallerin yapımına izin vermeyecek.
Size tüm Aliağa halkı adına sesleniyoruz:
Verdiğiniz izni iptal edin.” Onlar bu izni bakanlıktan alacaklardı nasılsa” savunması bizler için hiçbir anlam ifade etmiyor. Biz onlara rağmen de termik santrallere izin vermeyeceğiz.
Sayın Başkan, vermemek için bulamadığınız sebepleri, iptal etmeniz için biz size veriyoruz:
“Zeytinlik sahaları içinde, zeytin yağı fabrikası hariç, kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz, işletilemez” diyen Zeytincilik Yasasının 20. maddesi gereği bu izni iptal edin.
12 Ağustos 2008'de Danıştay tarafından yürütmesi durdurulan 1/100 000'lik planlar yok hükmünde olduğundan; 1/25 000'lik planın da hükümsüz olacağını belirten İmar Yasası gereği bu izni iptal edin.
Santralin kurulacağı alanın jeofizik ve tektonik açıdan zemin etüdleri yapılmadığından bu izni iptal edin.
Bu teknik sebepleri yeterli bulmuyorsanız da, Aliağa halkının sizi saygıyla ve sevgiyle hatırlaması için bu izni iptal edin.
Bu izni iptal edin ve Aliağa tarihinde yerinizi onurlu bir şekilde alın. Aliağa sizi “halkını kandıran başkan” olarak hatırlamasın. Çünkü siz bizlere Aliağa’nın temiz bir çevreye, sağlıklı bir ortama sahip olması için çalışacağınızı söylemiştiniz. Bizler bunun hayata geçirildiğini görmek istiyoruz. Bu izni iptal edin sayın Başkan. Biz mücadelede kararlıyız, siz yanımızda olsanız da, olmasanız da termik santrallere izin vermeyeceğiz. 20 yıl önce engelledik, yine engelleyeceğiz. Bunun için ne gerekirse yapacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Direnenler her zaman kazanamasa da, kazananlar her zaman direnenler olmuştur.”
Yapılan konuşmaların ardından, çevre kirliliğine dikkat çekmek için temsili takılan maskeler ve siyah çelenk belediye önüne bırakıldı.