Tüketiciyi Koruma Derneği ( TÜKODER) yaptığı basın açıklamasında Bakan Mehdi Eker’in beyanları ile ilgili olarak önemli açıklamalarda bulunarak şunlara değindi:
Basında yer alan haberlere göre, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, TBMM’de muhalefetin verdiği soru önergeleri üzerine “Piyasadaki sütlerde karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma riskini artıran antibiyotik kalıntısı ve aflatoksin M1 olduğu iddialarını doğrulayarak, Bakanlıkça yürütülen kontrol ve denetimlerde, sütlerde antibiyotik kalıntısına ve Aflatoksin M1’e rastlandığını” itiraf etmek zorunda kalmıştır. Yıllardır bilim insanlarının bu konudaki tespitleri ve açıklamaları karşısında sessiz kalan Hükümet ve Bakan kaçacak yol kalmayınca tüketicilerimizin nasıl bir tehlike altında olduğunu açıklamışlardır.
Bakan Sayın Mehmet Mehdi Eker, açıklamasında bulunan sütlerin sadece binde bir dolayındaki kısmında sorun olduğunu belirtmişse de ; TÜİK’in istatistiklerine göre 2010 yılı itibariyle ( kesin olmayan rakamlarla ) ülkemizde 13.513.674 ton ( onüçmilyon beşyüzonüçbin altıyüzyetmişdört ton) süt üretildiği belirtilmektedir. Bu miktarda sütün binde biri 13.513.6 ton yani ( onüçmilyon beşyüzonüçbin altıyüzyetmişdört kilogram) dolayındadır. Yani Bakanın açıklaması nazara alındığında 13.513.6 ton riskli süt tüketilmiş bulunmaktadır .Bu rakam dahi riskin ne kadar büyük olduğunu ortaya koymaktadır.
Maalesef ki yıllardır bu gerçekler tüketicilerimizden gizlenmekte ve halkımız yapılan tartışmalar karşısında şaşkın ve kime inanacağını bilemez şekilde bırakılmaktadır. 4703 Sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun’un 11.maddesi ile Kanun kapsamında yayınlanan, Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelik’in 11.maddesine göre;
“ Yapılan kontroller sonucunda, ürünün güvenliği olmadığının tespit edilmesi durumunda, yetkili kuruluşlarca üretici firmalara piyasadan toplattırılacağı belirtilmektedir. Ayrıca, toplatmanın sonuçlarının ise masrafları üreticiden karşılanmak üzere, ülke genelinde dağıtımı yapılan iki gazete ile ülke genelinde yayın yapan iki televizyon kanalında ilanı suretiyle risk altındaki tüketicilere duyurulacağı “ belirtilmektedir. Bu kanun ve yönetmelik hükümlerinin açıkça firmaların açıklanması gerektiği belirtilmesine karşın Bakanlık bugüne kadar hiçbir firmanın ya da üreticinin ismini açıklamamış, sadece gıda maddelerinde zararlı organizmalar olduğu açıklamaları yapmıştır. Derneğimizin defalarca kamunun sağlığı ile oynayan , sağlıksız gıda üreten ve satanların teşhir edilmesi ve kamuya açıklanması konusundaki başvuruları da sonuçsuz kalmıştır.
SÜT ÖZELLİKLE ÇOCUKLARIMIZIN BÜYÜMESİNDE ETKİN OLAN VE ÇOCUKLARIN FAZLASIYLA TÜKETMESİ GEREKEN BİR GIDA MADDESİDİR.
Dolayısıyla sağlıksız sütler sadece şimdiki değil, gelecek nesiller için de ciddi sağlık riskleri gündeme getirmektedir. Bu nedenle Bakanlıktan ve Hükümetten konuyu ciddiye almalarını ve yasaların kendilerine yüklediği görevi yerine getirerek denetimleri hızlandırıp, sıklaştırmalarını ve denetimler sonucunda sağlıksız ve süt başta olmak üzere tüm gıda maddelerinde zararlı olduğu tespit edilen markalarını ve üretici firmaların isimlerini TÜKETİCİLERE AÇIKLAMALARINI istiyoruz.
Değerli tüketiciler, TÜKODER olarak gerekli yasal başvuruları yapacak, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunarak dava açacağız. Ancak sizler de kamuoyu oluşturarak Bakanlığa mail ya da yazılı dilekçeler göndermeli, zararlı ve sağlıksız süt ve diğer gıda maddelerinin üreten ve satan firmaların açıklanmalarını istemeli ve bu konuda Bakanlığı açıklama yapmaya zorlamalısınız. Aksi halde, kamu sağlığını hiçe sayan üreticiler ve onları açıklamayan Hükümet ve Bakanlık bizlere sağlıksız gıda maddeleri yedirip içirmeye devam edecekler ve şimdiki ve gelecek nesillerimiz için ciddi sağlık sorunları gündeme gelecektir.’’