• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Yetki baskısı ile kanun değişikliği

Günlerdir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sendikaların üye sayılarına ilişkin istatistikleri açıklayıp açıklamayacağını tartışıyoruz. Ocak ayının başında açıklanması gereken istatistikler, üç işçi konfederasyonuna bağlı birçok sendikanın yetkisinin düşmesine neden olacak. Bu nedenle açıklanması geciktiriliyor.

Gökhan Durmuş
31.01.2012

İstatistikler açıklanmadan önce iş kolu barajının düşürülmesini de içeren 2821  sayılı Sendikalar Kanunu ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu’nun değiştirilmesi bekleniyordu. Ancak değişiklikler konusunda konfederasyonlar arasında fikir birliğine varılmadığı için bu yasalar çıkarılamadı. Şimdi AKP Hükümeti istatistik rakamları ile sendikaları tehdit ederek, grev yasakları, toplusözleşme prosedürü ve sendikaların devlet denetiminde olması gibi maddeleri de içeren bu yasaları oldu bittiye getirmeye çalışıyor.

BU KAOSU HÜKÜMET YARATTI

DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, 12 Eylülden kalma Sendikalar Yasası’nda reformun zorunlu olduğunu, ancak hükümetin kendilerini 2821 ve 2822’de iç ve dış baskılarla yapılan değişikliklere razı etmeye çalıştığını ifade etti.   Üyelikte SGK kayıtlarının esas alınmasına ilişkin yasanın üç yıl önce çıkarıldığını, böylece barajın üç katına çıktığını hatırlatan Görgün’e göre “Bu kaos ortamını yaratan” hükümet sendikaları baskı altına almak istiyor. Hükümetin 12 Eylül ruhundan uzaklaşmadan kamuoyuna “İyileştirmeler yaptık” demek istediğini belirten Görgün, aslında çalışanların sermaye karşısında güvencesiz bırakılmaya çalışıldığını kaydetti. Görgün, “Kıdem tazminatı konusunda bizi köşeye sıkıştırmak istiyorlar. Bizi tehdit ediyorlar. Örgütlenme özgürlüğü ve kazanılmış hakları daraltmaya çalışan bu düzenlemeye, bu iyi niyetli olmayan çalışmalara razı olmayız” diye konuştu.

DİSK’İN İTİRAZLARI

Tayfun Görgün, DİSK’in, 2821 ve 2822 sayılı Kanunlarda hükümetin yapmak istediği değişikliklere itiraz noktalarını ise şöyle sıraladı: “Grev yasakları ağırlaştırılıyor, sendikalar grev hakkını kullanamazlar ise işlevini yerine getiremezler. Toplusözleşme prosedüründeki karmaşıklık devam ediyor ve devlet yetkisinde kalıyor. Sendikaların devlet tarafından denetletlenmesi konsepti sürüyor. Sendikaya üye olma, istifa haklarının tehdit altında tutulması gibi bir yasal çerçeve hazırlandı. Bunlara itiraz ediyoruz.”

KIDEM TAZMİNATI DA PAKETİN İÇİNDE

Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, “4 Nisan 2011’de Türk-İş Başkanlar Kurulunda Genel Başkan Mustafa Kumlu yasalarla ilgili bir şey söylemişti. Başbakan ‘Taraflarla tam bir  anlaşma sağlanmadan bu yasayı önüme getirmeyin’ demiş. Bu yasa çıktı çıkacak, yasanın üzerinde görüş birliği var yok tartışmaları ile bugüne geldik. Bu bir paket yasadır. Bu paketin içinde kıdem tazminatı da vardır. Çalışma yaşamındaki mevcut sorunları ortadan kaldırmak için hükümet bu yasayı çıkartmaya çalışıyor. Bütünü üzerinde bir çözüme gitmeye çalışıyor. Bunun için de sendikaları teslim almaları gerekiyor. Bugün yapılan bu” diye konuştu.

MUHALİF SESLER HEDEFTE

İstatistik rakamları açıklandığında barajın altında kalacak sendikalar arasında yaşanacak sürtüşmenin yasaya gösterilecek tepkiyi zayıflatacağını üye ile sendika arasında güven duygusu yok edilerek Hak-İş’e “Yürü ya kulum” denileceğini belirten Ayçin, az da olsa muhalefet eden sendikaların yok edilmek istendiğini vurguladı. Hükümetin içinde düne kadar bu yasa konusunda bir anlaşmazlık olmadığını, ancak daha sonra Ekonomi Bakanı’nın “Bu, sendikaların elini çok güçlendirir” diyerek itiraz ettiği söylentilerinin yayıldığını belirten Ayçin, “Aslında bu yasa sendikaları güçlendirmiyor. Yapılmak istenen çalışma yaşamının içerisinde muhalif duran sendikaları teslim almak. Yasa patronlar ve hükümetin istediği gibi, çalışma yaşamanı teslim almaya dönük bir hareket” dedi. 

BU İŞ YILAN HİKAYESİNE DÖNDÜ

Öz Gıda-İş Genel Başkanı Mehmet Şahin: Türkiye’de Anayasa bile değişebilir ama iş ilişkilerini, grev, lokavt konularını ilgilendiren yasaların değişmesi o kadar kolay olmuyor. Sendikalar Kanunu 10 yıldır değişemiyor.

Tam değişeceği zaman belli mihraklar ortaya çıkıp bunu engelliyorlar. Toplantılara Hak-İş adına katıldığım için gönül rahatlığı ile söylüyorum, Çalışma Bakanlığı yasanın çıkması için çok çaba sarf ediyor ama olmuyor. Bu işin yılan hikayesine dönmesinden de Demokles’in Kılıcı gibi üzerimizde sallanmasından bıktık.

Bize göre istatistik rakamları açıklansın. Ne olacaksa olsun. Biz de baraj altında kalacaksak ona göre hareket ederiz. Sendikalar barajın altında kalacak diye açıklanmaması doğru değil. Sendikalar da barajı aşmak için çalışmalarını güçlendirirler.

BAKAN BLÖF YAPIYOR

Sendikal Güç Birliği Platformu Sözcüsü ve Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel: Ben Sendikalar Yasası’nın bu siyasi iktidar tarafından çıkartılacağına inanmıyorum. Bakanların iyi niyetleri ayrı konu. Hükümetin gerçek niyetlerinin olumlu yönde değişiklik olduğuna inanmıyorum. Türkiye’de çalışma hayatına hükümet ile sermayeninin bakış açısı aynı. Sendikalar Yasası değiştirilemeyeceği gibi istatistik rakamları da açıklanamaz.

SGK’ya bağlı olarak iş kollarında çalışanların sayılarını açıklayabilirler ama Çalışma Bakanlığı hangi sendikanın ne kadar üyesi olduğunu açıklayamaz. Çünkü Çalışma Bakanlığının kayıtları sağlıklı değil. Bir çok sendikanın üye sayısı ile bakanlığın kayıtlarındaki üye sayısı çelişiyor. Bakan da bunu biliyor o yüzden blöf yapıyor. Bence yine öteleyeceklerdir. Şu anda ortada konuşulanlar bilgi kirliliğinden başka bir şey değil. Gerçeğe dayanan bir şey yok. Sendikalara aba altından sopa gösteriyorlar, ‘Baraj rakamlarını açıklarım ha’ diye. Önceki hükümetler de bunu yapıyorlardı.

Kaynak: Evrensel Gazetesi