Sendikal Güç Birliği Platformu dönem sözcüsü ve Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, Anadolu Ajansında yaşanan sendikasızlaştırma operasyonunun Türk-İş’e rağmen yapılamayacağını söyledi.
Sendikal Güç Birliği Platformu dönem sözcüsü ve Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, Anadolu Ajansında yaşanan sendikasızlaştırma operasyonunun Türk-İş’e rağmen yapılamayacağını söyledi. Siyasi iktidarın böyle bir hareketi yapmak için Türk-İş’ten onay alacağını söyleyen Türkel, “Bu operasyon yapılıyorsa mutlaka bunun Türk-İş’le konuşulmuş bir ayağı vardır. İktidarın ilgili organları tarafından konuşulmuştur. Belki Sayın Başbakan söylemiştir. Hükümet Türk-İş’e rağmen bir adım atmaz. Bunu, TEKEL mücadelesinde de önceki yaşananlarda da şahit olarak öğrendim” diye konuştu.
Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak ise yaşananları “Tamamen iç bünyede bir sıkıntı var” sözleriyle değerlendirdi. Türk-İş olarak AA ve TGS’de yaşananlara müdahale etmelerinin söz konusu olamayacağını belirten Kavlak, TGS içerisinde yöneticilerin olağanüstü kongre talebi olduğunu, Genel Başkan Ercan İpekçi’nin de buna direndiğini söyledi. Kavlak, “Türk-İş yönetimi AA çalışanlarının yanında. AA’da yaşanlara sadece genel başkan olarak bakmayın. Biz de Türk-İş Yönetim kurulu olarak bunu değerlendireceğiz” dedi.
YANDAŞLAŞMA OPERASYONU
Aynı zamanda Sendikal Güç Birliği Platformunun (SGBP) da üyesi olan Türkiye Gazeteciler Sendikasına (TGS) AA üzerinden yapılan baskıları değerlendiren SGBP dönem sözcüsü ve Tek Gıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel, AKP’nin iktidara geldiği günden itibaren bütün kurumlarda yandaşlaşma operasyonu başlattığını söyledi.
“Sendikalar cephesinden bu operasyon Orman-İş’le başladı. Bu bir testti. Türk-İş yeterli tepkiyi göstermeyince başarılı oldu. Daha sonra belediyeler, hava yolları, ÇAYKUR, TEKEL’le bu operasyon devam etti” diyen Türkel, son olarakta TGS’ye yönelik operasyonun başladığını söyledi. Bu operasyonunun nedenini “TGS’nin tutuklu gazetecilerle ilgili yürüttüğü ve dünya genelinde yankı bulan kampanyası” olduğunu dile getiren Türkel, hükümetin yandaş medya operasyonunu TGS’nin bozduğunu, bu nedenle de hedef haline geldiğini kaydetti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın AA’dan sorumlu olmasının ardından önce sendikayı ele geçirme ardından da sendikasızlaştırma operasyonu başlatıldığına dikkat çeken Türkel, “Bizim hoş karşılamadığımız, hükümetin ileri demokrasisinin sonuçları bunlar. Geldiğimiz nokta gerçekten uykuları kaçırır noktadayız. İnsanlar düşüncelerinden dolayı yargısız infazlarla karşı karşıyalar. Cezaevleri korku tüneline dönüştü. Ev kadınları bile korkutuldu. Eşine ‘Aman başına bir şey gelmesin dikkat et’ diyen bir hale geldi. Bu faşizm değildir de nedir?” dedi.
AA MUHALEFETİN HABERİNİ YAPMIYOR
TGS’nin SGBP’yi kuran sendikalardan birisi olduğunu belirten Türkel, “TGS’ye yapılan bu operasyon bize yapılmış bir operasyondur. TGS bu birlikte en zayıf halka olarak gözüküp o nedenle AA üzerinden ilk terbiye edilecek sendika olarak bakıyorlar. Siyasi idarenin ve iktidarının etkili olabileceği yer olarak da kabul edilebilinir burası. Kaldı ki artık son zamanlarda AA da bağımsız haber vermeyen, muhalif hareketleri görmeyen bir çizgi izliyordu. Eskiden AA’nın bir muhabiri Türk-İş’te neler oluyor diye her gün yazardı, artık Türk-İş aleyhinde bir haber bile çıkmıyor” diye konuştu.
TGS’nin yanında olmak için ne gerekiyorsa onu yapacaklarını, en kısa zamanda da birlikteki başkanlar olarak bir araya gelip, TGS’nin de önerilerini alarak bir takvim oluşturacaklarını dile getiren Türkel, bu saldırının sadece TGS’ye değil aynı zamanda SGBP’ye, emeğe, işçi sınıfına ve basın özgürlüğüne yapılan bir saldırı olduğunu kaydetti.
“Türk-İş’e rağmen böyle bir operasyon yapılamaz. Siyasi iktidar yapmaz. Çok net. Bu operasyon yapılıyorsa mutlaka bunun Türk-İş’le konuşulmuş bir ayağı vardır. Belki sayın Başbakan söylemiştir. Hükümet Türk-İş’e rağmen bir adım atmaz. Buna, TEKEL mücadelesinde ve önceki yaşananlarda şahit oldum. Eğer ciddi anlamda Türk-İş’e rağmen bu operasyon hükümet tarafından yapılıyorsa ve Türk-İş buna seyirci kalıyorsa yönetimin bırakıp gitmesi gerekir” diyen Türkel, TGS operasyonunun AKP cephesinden başarı ile bitmesi durumunda basın özgürlüğünden, demokrasiden bahsedilemez bir ülke haline gelineceğini söyledi. Bu noktadan Türk-İş başta olmak üzere DİSK ve Hak-İş’in basın emekçilerine ve basın özgürlüğüne sahip çıkarak, tepki koymaları gerektiğini söyledi.
Türkel, “ Türk-İş olağanüstü kongre meselesinde de şöyle demelidir; ‘TGS yöneticileriyle konuşup kongre meselesini çözün. Biz diğer ayağı sahipleniyoruz’ demeli. Ama böyle olmuyor Türk-İş yönetimi sessiz kalıyor. Hatta TGS Başkanının Türk-İş yönetimine ulaşmakta sıkıntılar yaşadığını duyuyorum” diye konuştu.