KESK: 4 Ekim'de Ankara'ya

Tutuklu KESK üyelerinin serbest bırakılmasını isteyen emekçi memurlar bugün aralarında KESK'lilerinde olduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınmasını kınadı.

KESK'liler, tutuklanarak aralarından alınan arkadaşlarının aralarında olduğunu göstermek için oturma eylemi yaptı, yanlarına onların resimlerini koydu. Eyleme KESK Genel Başkanı Lami Özgen, Genel Sekreter İsmail Hakkı Tombul, DİSK'e bağlı Dev Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Genel-İş Sendikası Başkanı Nebile Irmak, Enerji-Sen Genel Başkanı Kamil Kartal, Fransa Sendikalar Konfedarasyonu Yöneticisi Mari Kristin Mayo, ESP PM Üyesi Emin Orhan, İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe'nin de aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.

Emekçi memurlar alkış ve zılgıtlarla "KESK Sincan Cezaevi Şubesi üyeleri" ne selam gönderdi. Eylemde sık sık, "KESK'li tutsaklar onurumuzdur", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Direniş var yılgınlık yok", "Karanlığa teslim olmayacağız" sloganları atıldı.

Kurulan emek kürsüsünden destek için gelen sendika ve örgütlerin temsilcileri söz aldı.

'ONLARI DEMİR PARMAKLIKLAR ARDINDAN SÖKÜP ALACAĞIZ'

Dev Sağlık-İş Genel Başakanı Arzu Çerkezoğlu, tutuklu olan KESK'li kadınlarla omuz omuza mücadele verdiklerini hatırlattı. Çerkezoğlu şöyle devam etti: "Tutuklu olan kadın arkadaşlarımıza iki söz verdik. Zorunlu yokluklarında eşitlik, adalet ve barış mücadelesiniz daha da yükselteceğimiz sözünü verdik. İkincisi ise AKP'nin rehin alma siyasetine inat ülkenin dört bir yanındaki halklar arasında kardeşliği yayacağımıza, onları o demir parmaklıklar ardından söküp alma sözü verdik."

Çerkezoğlu, Dev Sağlık-İş Sendikası olarak 4 Ekim'de Ankara'da adliye önünde olacaklarını açıkladı.

Fransa Sendikalar Konfederasyonu Yöneticisi Mari Kristin Mayo, 21 yüz yılda sendikacıların tutuklu olmasının kabul edilemeyeceğini kaydetti. Buna karşı Fransa'da mücadele ettiklerini belirten Mayo, KESK'in yanında olacaklarını söyledi.

"KESK sokaklarda kuruldu, çalışanları kaçırıldı, öldürüldü" diyen Genel-İş Sendikası Başkanı Nebile Irmak, KESK'in muhalif olmanın bedelini her zaman ağır ödediğini ancak çizgisinden ödün vermediğini ifade etti.

"Bugün ben KESK'liyim" diyen Irmak, 4 Ekim'de Ankara adliyesi önünde olarak, KESK'li kadınlara destek vereceklerini bildirdi.

Enerji-Sen Genel Başkanı Kamil Kartal, siyasi iktidarların bu topraklarda emekçilerin, halkın mücadelesini yok etmek için esir alma politikasını her daim yaşama geçirdiğini vurguladı. "Bununla bizleri mücadeleden geri çekip, biyat kültürünü yayacaklarını sanıyorlar. Ama yanılıyorlar" diyen Kartal, işçi ve emekçiler olarak mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi.

'AKP, EMEK VE DEMOKRASİ MÜCADELESİN BOĞMAK İSTİYOR'

KESK İstanbul Şubeler Platformu açıklama yapan Dönem Sözcüsü Mehmet Aydoğan, 68 KESK yönetici ve üyesinin tutuklu olduğunu hatırlattı.

AKP'nin KESK'in emek ve demokrasi mücadelesini boğmaya çalıştığını, bu nedenle şafak operasyonları ile evlerin, işyerlerinin, sendikaların basıldığını belirten Aydoğan, tüm kuşatma, bertaraf etme operasyonlarına rağmen mücadelelerini sürdürdüklerini ve sürdüreceklerini vurguladı.

Tutuklu olan KESK üyelerine selam gönderen Aydoğan, onlara şöyle seslendi: "Sizlerin sadece bedenlerinin tutsak olduğunu biliyoruz. Kortejlerimizdeki yerlerinizi şimdilik boş olsa da, pankartlarımızı, flamalarımızı tutan elleriniz bugün demir kapılar ardında olsa da, siz her yerde bizimlesiniz. Sadece ellerimizde tuttuğunuz fotoğraflarınız değil, bize her zaman güç veren inancınız ve mücadele kararlılığınızla da bizimlesiniz."

Tutuklu olan 15 KESK'li kadının 4 Ekim'de Ankara'da ilk duruşmaya çıkarılacaklarını hatırlatan Aydoğan, "Onların yanında olmak ve arkadaşlarımız bu suçu işlediyse daha fazlasını biz işledik demek için" Ankara'da olacaklarını duyurdu. Aydoğan, tüm emek dostlarını yanlarında olmaya çağırdı.

'BİZ ÇOCUKLARIMIZA SÖZ VERDİK'

Eylemde son sözü KESK Genel Başkanı Lami Özgen aldı. KESK'ni kurulduğu günden beri baskı, tutuklama, gözaltılarla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Özgen, bugünlere dişe diş mücadele ederek, boyun eğmeyerek geldiklerini kaydetti.

Siyasi iktidarın dikensiz gül bahçesi istediğini söyleyen Özgen, şöyle devam etti: "Buna boyun eğmeyeceğiz. Bu mücadelede tutsak olan yoldaşlarımız mücadelemizin köşe başlarında olacak. Arkadaşlarımızın sendikal faaliyetlerinden dolayı cezalandırılmak için tutuklandığını biliyoruz. İlk günden beri nasıl zulme ve işkenceye karşı mücadele ettiysek, bundan sonra da edeceğiz. Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakma sözü verdik. Bedeli ne olursa olsun geri adım atmayacağız."