Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın ile Genel Yönetim Sekreterimiz Ahmet Kabaca Kırıkkale Şubemize bağlı işyerlerini ziyaret etti. 25-26 Eylül 2012 tarihlerinde gerçekleşen ziyaretlerin ilki Petlas işyerinde Petlas Yönetimi ile gerçekleşti.
Petlas'ın daralan satış ve üretim üzerine yapılan görüşmelerden sonra Merkez yönetimi ile Şube yönetimi Petlas işçileriyle öğle yemeği yediler.
Kırıkkale Şube'de gerçekleştirilen Şube Temsilciler Kurulu'na katılan Yöneticilerimiz Tüpraş işyerinde ünitelerarası futbol turnuvasını izlediler. 26 Eylül'de Tüpraş'ta işbaşı yapan, Sendikamız'a üye olan işçilerle toplantı yapıldı. Toplantıda Sendikamız hakkında bilgi veren Genel Başkanımız sendikal hareket ile ülke sorunlarından bahsetti.
Daha sonra Botaş'ın Kırıkkale'de bulunan varış istasyonunda işçiler ile buluşan Yöneticilerimiz Botaş'ta yaşanan sorunlar ile yaklaşan kamu sözleşmeleri konusunda görüş alışverişinde bulundular.
Botaş'tan sonra Tüpraş Kırıkkale Rafinerisi yöneticileri ile görüşme yapıldı. Daha sonra da MKEK Barut Fabrikasında yöeticiler ve işçilerle görüşme yapıldı. Yine orada işçilerle kamu sözleşmeleri ve sendikaların güncel sorunları hakkında bilgi verildi.
Genel Merkez yöneticilerimizin de katıldığı Kırıkkale Şube Genişletilmiş Temsilciler Kurulu bir de sonuç bildirgesi yayımladı. Sonuç Bildirgesi şöyle:
Sonuç Bildirgesi (25 Eylül 2012)
Şube Temsilciler Kurulumuzu, içte terör saldırılarının arttığı, dışarıda ülkemizi de yakından ilgilendiren Ortadoğu'da halkların birbirinin boğazına sarıldığı emperyalist komplo ve kışkırtmaların etkisiyle kanlı çatışmaların yaşandığı bir dönemde yapmaktayız.
Çalışanların başta taşeron-müteahhit eliyle çalışmaları iş güvencesi açısından olumsuzluk yaratırken diğer taraftan iş cinayetlerine davetiye çıkartmakta, son yıllarda toplu işçi ölümlerinin yaşandığı iş kazalarından da anlaşılmaktadır.
Özelleştirmelerde emeğe saldırı boyutu bir tarafa ulusal kaynaklarımız yerli ve yabancı sermayenin önüne bir lütuf gibi sunulmaya devam edilmektedier. Örgütlü olduğumuz Botaş ile TPAO çıkartılacak Petrol Kanunu ile zayıflatılarak ve parçalanıp küçültülerek özelleştirilmek istenmektedir.
12 Eylül darbesi ile getirilen 2821 ve 2822 sayılı Sendikalar Kanunu, o günden bugüne darbe kalıntısı bir çok yasa değiştirilmesine rağmen hiç bir değişikliğe uğramadığı için örgütlenme önünde engelller sürmekte, çağdaş, demokratik toplu pazarlık yapılamamaktadır.
Darbenin getirmiş olduğu örgütsüz, güvencesiz iş ilişkileri ile buna uygun, hak aramayan ricacı sendikal anlayış devam ettirilmek istenmektedir.
Önümüzdeki günlerde hem şubemize hem de diğer sendikalara bağlı kamu ve özel sektörde binlerce işçinin sözleşmeleri başlayacak. 8 aydır sözleşme yetkisi beklemekte olan 300 binden fazla işçi, toplu sözleşme yetkisi Çalışma Bakanlığı tarafından verilmediği için sözleşme yapamamakta ve mağdur olmaktadır.
Kamuda enflasyon düzeyinde belirlenen ücretler ile yeni işe giren işçilerin düşük ücretle işe başlatılmasından kaynaklanan sorunlar sözleşmelerle bugüne kadar çözülememiştir. Bu sorunlar iş barışını önemli ölçüde ortadan kaldırdığı gibi sendikalara olan güveni de sarsmıştır.
Kamuda orta oyununa dönen toplu iş sözleşmelerinde mutlaka işçi sınıfının talepleri hayata geçirilmelidir.
Yeni dönemde dağınık bir görüntü sergileyen işçi sınıfının derlenip toparlanarak ortak bir mücadelesi öne çıkartılmalı. Sendikamız da bu mücadelede eskiden olduğu gibi öncülük görevini üslenmelidir.
Emeğe saldırı eylem planı olarak adlandırdığımız Ulusal İstihdam Stratejisi (UİS) eylem planı gündemde tutulmaya devam ediyor. UİS, işsizlikle mücadele adı altında kıdem tazminatının kaldırılması, iş gücü piyasasının esnekleştirilmesi, çocuk (çırak) işçiliğinin yaygınlaştırılması, alt işveren (taşeron) uygulamalarındaki kısıtlamaların kaldırılması, asgari ücretin bölgesel olarak uygulanması, eğitim-sanayi iş birliği adı altında ucuz öğrenci işçiliğinin yaygınlaştırılması gibi bir çok maddeyi içermekte, daha çok sermayenin çıkarlarına göre şekillenmektedir.
Önümüzdeki süreçte AKP'nin UİS planında yer alan düzenlemeleri adım adım gündeme alacağı anlaşılmaktadır. Örneğin geçtiğimiz aylarda gündeme getirilen kıdem tazminatının fona devredilmesine ilişkin düzenleme kamuoyuna yansıtılmıştı.
Bölgemiz barut fıçısı olmaya devam etmekte. Gün geçmiyorki bir şehit haberi gelmesin. Bölgemizi şehir devletleri haline getirmeyi böl, parçala, yönet klasiğini uygulamaya koymaya çalışan emperyalist güçler hem içeride hem de dışarıda halkları birbirine kırdırtmakta ve çıkan sonuçtan nemalanmak istemektedir.
Bu tuzak ve oyunlara gelmemek, içte ve dışta barışı tesis etmek biz emekçilerin menfaatinedir. Demokrasi içerisinde her türlü mücadele verilmelidir. Emperyalistlerin yapmak istediği oyunları boşa çıkartmak, onların çıkarlarına hizmet etmemek biz emekçilerin asli görevidir.
Genişletilmiş Şube Temsilciler Kurulu üyeleri olarak terör saldırılarını şiddetle ve nefretle kınarken, terör saldırılarında şehit olanlara Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.