Petrol-İş Sendikası BAŞKANLAR KURULU, 15 EKİM 2012 tarihinde BURSA’da toplanarak dünya ve Türkiye'de yaşanan güncel gelişmeleri ve örgütsel çalışmalarını değerlendirmiştir
Basın Açıklaması...Basın Açıklaması...
Petrol-İş Sendikası BAŞKANLAR KURULU, 15 EKİM 2012 tarihinde BURSA’da toplanarak dünya ve Türkiye'de yaşanan güncel gelişmeleri ve örgütsel çalışmalarını değerlendirmiştir. Başkanlar Kurulu; “Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasa Tasarısı'nın ilk 30 maddesi TBMM'de kabul edilmiştir. Yasa Tasarısı ILO’nun 98, 87, 135 ve 151 sayılı sözleşmelerine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve Avrupa Sosyal Şartı’na aykırıdır. Sendikal barajları ve grev yasaklarını koruyan, örgütlenmenin önündeki engelleri ortadan kaldırmayan, sözleşme yetki prosedürünü kolaylaştırmayan ve bir bütün olarak uluslararası normların oldukça uzağında olan Tasarı, çalışma barışını bozacak ve birçok sendikayı işlevsizleştirecektir. Tasarıyı protesto ediyoruz” değerlendirnesinde bulunmuştur.
BAŞKANLAR KURULU, toplantıda yapılan değerlendirmeleri ve bu doğrultuda almış olduğumuz kararları aşağıdaki şekilde kamuoyuna iletmeyi uygun bulmuştur:
Küresel ekonominin içerisinde bulunduğu kriz ve durgunluk sürecinin yıllara yayılacağı gerçeği, artık en yetkili ağızlardan da itiraf edilmektedir. İşsizlik artmakta, yoksulluk ise giderek yayılmaktadır. Ekonominin istihdam yaratma potansiyeli azalmaktadır. Bu süreç, sendikaları zayıflatırken, örgütlülüğü ortadan kaldırmaktadır. Biliyoruz ki, devletin ekonomideki rolünün küçültülmesini, kamu harcamalarının kısılmasını ve özelleştirmeleri öngören politikalar, krizin çaresi değil sorumlusudur. Ekonomiyi iflasa sürükleyen sermaye yanlısı bu politikaların terk edilmesi gerekmektedir.
Yunanistan, İspanya ve Portekiz başta olmak üzere tüm Avrupa'da kemer sıkma programlarına karşı verilen mücadele ile işçi sınıfı, faturayı ödemeyeceğini ilan etmekte, emek düşmanı düzenlemeler ise işçilerin küresel direnişine çarpmaktadır. Tüm dünyada sermaye yanlısı politikalara karşı direnen, hükümetlere geri adım attıran ve sendikal mücadeleyi yükselten bu eylemleri selamlıyor ve işçi kardeşlerimizle dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtiyoruz.
Küresel direniş, sendikaların ancak küresel ve yerel ölçekte örgütlü gücünü arttırmasıyla sonuca ulaşacaktır. Bu nedenle, farklı işkollarından küresel federasyonların birleşerek, yaz ayları başında Avrupa Sanayi İşçileri Federasyonu (IndustriAll-Avrupa) ve Küresel Sanayi İşçileri Federasyonu'nu (IndustriAll-Küresel) oluşturmalarının işçi sınıfının küresel işbirliği ve dayanışması açısından çok önemli olduğuna inanıyoruz.
“Arap Baharı”süreci
Küresel krizin 2. yılında başlayan, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da önemli toplumsal değişimlere yol açan “Arap Baharı” süreci, bugün komşumuz Suriye'de düğümlenmiştir. Emperyalist güçlerin hedefi haline gelen Suriye'deki çatışmalar, tüm bölgeyi tehdit etmeye başlamış ve bölgede etnik, mezhepsel gerilimleri tetiklemiştir. Suriye'ye yönelen tüm dış müdahalelere derhal son verilmeli, Suriye'nin geleceği Suriye halkının iradesine bırakılmalıdır.
Bir jetimizin Suriye tarafından düşürülmesi, Akçakale'de 5 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, tezkerenin çıkarılması ve uçak krizi gibi gelişmeler ile doruk noktasına ulaşan gerilim, bölge barışını zedelemektedir. Hükümet, bu koşullarda yangına körükle gitmeyi bırakmalı, sağduyulu, bağımsız ve bölge barışını gözeten politikalar izlemelidir. Bölge halklarının çıkarı, çatışma ve şiddet yanlısı politikalarda değil, dayanışmadan geçmektedir. Halkımız, Türkiye'nin herhangi bir komşusuyla savaşa girmesine karşıdır ve Petrol-İş Sendikası barışın korunması için üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirecektir.
Ülkemizde artan çatışmalar, operasyonlar ve terör eylemleri nedeniyle, onlarca askerimiz şehit olmakta ve insanlarımız hayatını kaybetmektedir. Şiddet, terör ve provokasyon ortamının derinleşmesi, halkımızın birlik ve beraberliğini tehdit etmekte ve yıllardır bir arada kardeşçe yaşayan halkımız birbirine düşürülmeye çalışılmaktadır. Vakit geçirmeden, sorunun çözümü için gereken koşullar hazırlanmalı, öncelikle silahlar susmalı ve akan kan durmalıdır. Kürt Sorunu, barışçı ve demokratik yöntemlerle ele alınmalı, sorunun çözümü için diyaloğa dayanan bir süreç başlatılmalıdır. Bu noktada, TBMM'de temsil edilen tüm partiler sorumluluk almalı ve Meclis'te halkımızın meşru temsilcileri sürecin dışında bırakılmamalıdır.
Hükümet, büyüme döneminde bir fırsatı tepmiş, ekonominin yapısal sorunlarının üzerine gitmek yerine sermaye yanlısı politikalarda ısrar etmiş, bugün ise ülkemiz günübirlik önlemlere mahkum edilmiştir. Özelleştirmelere hız verilerek, tüketim vergilerini arttırarak, başta doğal gaz ve elektrik olmak üzere emekçilerin temel ihtiyaçlarına zam yaparak; bütçe yama tutmayacaktır. Yanlış politikaların sonuçları, emekçi halkımıza fatura edilemez.
Özelleştirmelere karşı mücadele
Özelleştirme politikaları doğrultusunda işkolumuzda petrol, doğal gaz ve bor madenciliği sektörlerinde yasal değişikliklerle serbestleştirme çalışmaları hız kazanmıştır. Hükümet, yeni Türk Petrol Kanunu Tasarısı'nı ve 4646 Sayılı Kanun'da değişiklik yapılmasını öngören yasa tasarısını gündemine almıştır. Değişikliklerle, örgütlü olduğumuz kamu kuruluşları TPAO ve BOTAŞ zayıflatılmaya çalışılmakta ve ilgili sektörlerde yerli ve yabancı sermayenin önü açılmak istenmektedir. Bu doğrultuda BOTAŞ'ın üçe bölünerek özelleştirmeye hazırlanması ve doğal gaz faaliyetlerinde adeta devreden çıkarılması asla kabul edilemez. Devlet adına bor madenlerini işleten ve bor kimyasalları üretimi yapan Eti Maden ise “hizmet alımı” aldatmacasıyla yabancı maden tekellerinin insafına bırakılmaktadır. Bor madenciliğini düzenleyen 2840 Sayılı Yasa'da yapılmak istenen değişikliğin yeniden ele alınmasını talep ediyoruz. Petrol-İş Sendikası, özelleştirme ve işkolumuzdaki serbestleşme politikalarına karşı kararlı duruşunu sürdürecektir.
Sendikalara ve sendikal faaliyetlere dönük engellemeler artarak sürmektedir. KESK yöneticileri ve üyeleri siyasi soruşturmalarla tutuklanmakta, grev yasakları genişletilmekte ve sendikal alanı doğrudan ilgilendiren mevzuat değişikliklerinde işçinin ve sendikaların iradesi yok sayılmaktadır. Hükümetin bu tavrı, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasa Tasarısı'nı Ankara'da protesto eden sendikacılar ve işçiler gaza boğulurken bir kez daha görülmüştür. Sendikalara dönük tüm saldırıları kınıyor ve sendikal faaliyetlere getirilen engellerin kaldırılmasını istiyoruz.
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasa Tasarısı'nın ilk 30 maddesi TBMM'de kabul edilmiştir. Yasa Tasarısı ILO’nun 98, 87, 135 ve 151 sayılı sözleşmelerine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ve
Tasarıyı protesto ediyoruz
Avrupa Sosyal Şartı’na aykırıdır. Sendikal barajları ve grev yasaklarını koruyan, örgütlenmenin önündeki engelleri ortadan kaldırmayan, sözleşme yetki prosedürünü kolaylaştırmayan ve bir bütün olarak uluslararası normların oldukça uzağında olan Tasarı, çalışma barışını bozacak ve birçok sendikayı işlevsizleştirecektir. Yasalaşma süreci tamamlanmadan, Tasarı sendikaların eleştirileri ekseninde yeniden ele alınmalıdır. Konfederasyonların ise Tasarı ile ilgili hükümet ve işveren örgütleriyle temaslarında her türlü pazarlıkçı tutumdan kaçınması gerekmektedir. 16 Ekim Salı günü, SGBP bileşeni sendikaların örgütlü olduğu tüm işyerlerinde 1 saat iş bırakılıp bir bildiri okunarak 12 Eylül'ün yasakçı zihniyeti ile hazırlanmış Tasarı protesto edilecektir. İşçiler, kapalı kapılar ardında hazırlanan tasarılarla haklarının gasp edilmesine izin vermeyecektir.
Sendikaların yetki alabilmesinin TBMM'de görüşülen bu tasarının kaderine bağlanması, aralarında 15 bin Petrol-İş üyesinin de olduğu yüzbinlerce işçinin toplu sözleşme yapma hakkının engellenmesi ile sonuçlanmıştır. Bu sorunun aşılması ile birlikte, önümüzdeki dönemde sendikamızın örgütlü olduğu 30'u aşkın işyerinde ve kamuda 2013-2014 dönemi sözleşme süreci başlayacaktır. Demokrasi mücadelesi ile işçi sınıfının hak ve çıkar mücadelesini bir gören Petrol-İş Sendikası, etkin ve mücadeleci bir sözleşme stratejisi belirleyecek ve bu süreçten örgütlülüğünü güçlendirerek çıkacaktır.
Türkiye işçi sınıfına ve sendikamıza büyük katkıları olan değerli Hocamız Tevfik Çavdar hayata veda etmiştir. Tevfik Hocamıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Petrol-İş ve Türkiye işçi sınıfı, Tevfik Çavdar'ın verdiği emekleri unutmayacak, anısı mücadelemizde yaşayacaktır.
Sendikamız, emeğe dönük saldırıların yoğunlaştığı bu dönemde sendikal hareketin küresel ve yerel ölçekte silkinmesi için birlik ve dayanışma perspektifini yükselten sendikal politika ve stratejiler izlemeyi sürdürecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
PETROL-İŞ SENDİKASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU