• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

İşsizlik fonunu da iç ettiler

İşsizlik sigortası fonundan işsizlere yapılan ödemeler, fondan Hazine'ye aktarılan paranın çok gerisinde kaldı, îşkur'un verileri ve fonu denetleyen bağımsız denetim kurumunun yıllık aktüeryal denetim raporları fonun sermaye kesimi tarafından nasıl yağmalandığını gözler önüne seriyor.

31.10.2012

İşsizlik sigortası fonu 1999 yılında çıkarılan 4447 sayılı yasa ile uygulamaya girdi. 2000 yılı itibariyle çalışanlardan sigorta primleri kesilmeye başlandı. Sigorta fonundan işsizlere ilk ödemelerse 2002 yılında yapıldı. îlk düzenlemede işsizlik sigortası fonundan genel bütçeye gelir kaydedilemeyeceği belirtilmişti. Yani "işsizlik sigortamız var artık" diyenler sigorta primi olarak devlete ödenen paraların başka amaçlarla kullanılmayacağına söz veriyorlardı ama 2008 yılında bu kural delindi.

AKP Hükümeti 26 Mayıs 2008 tarihinde 5763 sayılı yasayı çıkardı ve işveren payına çalışanların sigorta primini işsizlik sigortası fonundan ödedi! AKP 2009 ve 2010 yıllarında da benzer yasalar çıkarmaya devam etti. Böylece 2009 ve 2010 yıllarında işsizlik Sigortası Fonu'nun nema gelirlerinin dörtte üçü "GAP kapsamındaki yatırımlara öncelik verilmesi kaydıyla" bütçeye gelir olarak aktarıldı. 2011 yılında yine GAP yatırımlarına öncelik verilmesi kaydıyla kaydırmalar devam etti. 2008 yılından bu yana işsizlik Sigortası Fonu'nda biriken paradan toplam 11,2 milyar lira fonun dışına çıkarılmış bulunuyor.

Yatırım teşviki olarak kullanılmak üzere bütçeye kaydırılan bu parayla, işsiz kalan işçiler değil, işverenler, patronlar destekleniyor. Aynı dönemde işsizlere yapılan ödeme toplamı ise 5,3 milyar lira. işsizlik Sigortası Fonu oluşturuluyor, bu fona çalışanların maaşlarından yapılan prim kesintileri ile para konuluyor, çalışanlar işsiz kaldıklarında bu fondan sağlanan paralarla maaşlarını alıyorlar ve... Fondan aslan payını, fona prim ödeyen ve işsizlik sigortasından yararlanması beklenen çalışanlar değil, iş sahipleri, patronlar alıyor. Bu da yetmiyor. 15 Haziran 2012'de yürürlüğe giren kanunla, ilk kurulduğunda "vergilendirilmeyeceği" kararlaştırılmış olan fondan vergi alınması da kesinleştirilmiş oluyor.

Kanun Gelir Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 67'nci maddeyevatıf yaparak hiçbir ayrım yapılmaksızın, istisna bile konsa fonlardan vergi alınmasını düzenliyor. Fonu oluşturan yasa çıkartılırken, çalışanlardan prim toplanırken bu şekilde oluşturulacak fonun gelirleri vergi dışı bırakılıyor ama 10 yıl sonra AKP hükümeti, "fon gelirlerini de vergilendiririm" diyor.

FAZLASINA DA GÖZ KOYDULAR

Geride bıraktığımız dönemde işsizlik fonunda biriken para bu şekilde dağıtılırken, asıl büyük pasta "fonda bekliyor." On yılı aşkın süredir işleyen fonda biriken para 59 milyar lirayı bulmuş durumda. "Fonda bu kadar para biriktiğine göre işsizlik ödeneklerini artıralım ya da yararlanma koşullarını hafifletelim" denilmiyor. Tersine patronlar "madem işsizlik sigortasında para birikti, bu parayı bize dağıtın" taleplerini dillendiriyorlar. Esasen 2008'de krizi bahane ederek yapılan ödemelerle bu tür talepler karşılanmaya başlanırken, biriken para patronların iştahını kabartıyor.

FONDA BİRİKTİRMEK HESAPSIZLIK!

İşsizlik Sigortası Fonu ya da benzeri fonlarda biriken para hakkında söylenenlerde, bu birikim bir kazanç, bir tür "kenara konulmuş fazla para" olarak yansıtılıyor. Oysa, "işsizlik Sigortası" ödemesi yapmak üzere oluşturulmuş bir fonda yapılmış toplam ödemenin on katı kadar para birikmesi fonun yanlış tasarlandığını, kötü kullanıldığını gösteriyor. Olağan koşullarda maliye yönetiminin yapması gereken şey fondaki birikimi azaltmak için amaca uygun harcamalar yapmak, işsizlik ödeneklerini yükseltmek, ödenekten yararlanma koşullarını hafifletmek vb. Tersi yapılıyor. Fonda biriken para memnuniyet veriyor. Zira bu "işsizlik sigortası kuruyorum" denilerek kamudan alınan onayla başka amaçlarla bütçeye kaynak yaratmak anlamına geliyor.

Kaynak: Sol Gazetesi