Türk Petrol Kanunu Tasarısı ile petrol sektöründeki kalan son kamu kuruluşumuz olan Türkiye Petrolleri A.O. (TPAO) zayıflatılmak isteniyor.
Türk Petrol Kanunu Tasarısı ile petrol sektöründeki kalan son kamu kuruluşumuz olan Türkiye Petrolleri A.O. (TPAO) zayıflatılmak isteniyor.
Petrol-İş Ankara Şubemiz konuyu kamuoyunun gündemine taşımak ve duyarlılığı artırmak için 6-10 mayıs tarihleri arasında Yüksel Caddesi'nde bir imza standı açtı.
Üyelerimizin yoğun katılımıyla başlayan imza standımıza Ankara Şube Başkanımız Şuayip Gül, Şube yöneticilerimiz, Temsilcilerimiz, Genel Yönetim Sekreterimiz Ahmet Kabaca ve Bandırma Şube Başkanımız İsmail Kayan'da katıldı.
Ankara Şube Başkanımız Şuayip Gül'ün Basın Açıklamasının tam metni aşağıda yer almaktadır.
Yerli ve Yabancı Sermayenin Menfaatleri İçin
TPAO'DAN VAZGEÇİLEMEZ!
1954 yılından beri yürürlükte olan 6326 Sayılı Petrol Kanunu'nu değiştirmek üzere 21 Aralık 2012 tarihinde TBMM'ye sunulan Türk Petrol Kanunu Tasarısı, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda görüşülerek kabul edilmiştir. Tasarı, önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulu gündemine gelecektir.
Son derece stratejik olan petrol sektörünün arama ve üretim faaliyetlerini düzenlemek üzere ilgili komisyonda görüşülen tasarı, hükümet tarafından bir oldu bittiye getirilerek yasalaştırılmak istenmektedir.
Tasarıya ilişkin başta Sendikamız Petrol-İş olmak üzere ilgili meslek örgütlerinin eleştiri ve görüşlerine kulaklarını tıkayan hükümet, tasarıyı özel sektörün talep ve önerileri doğrultusunda hazırlamıştır.
Ciddi sakıncalar içeren tasarıda, yerli ve yabancı sermayenin menfaatleri gözetilmektedir. Özel sektörün menfaatleri için “milli menfaatlerden” vazgeçilmekte ve kamu kuruluşumuz Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) devlet adına kullandığı haklar elinden alınmaktadır.
Yabancı petrol tekelleri ile denk olmayan koşullarda rekabete zorlanan TPAO zayıflayacak ve ekonominin gözbebeği olan bu kuruluşumuzun özelleştirilmesinin önü açılacaktır.
Türk Petrol Kanunu Tasarısı ile yerli ve yabancı sermayenin çıkarları için “Milli Menfaatler”den vazgeçilmiştir. Mevcut yasada bu konuyu düzenleyen hükümlere tasarıda yer verilmemiştir. Petrol arama ve üretim faaliyetinde bulunmak için yapılacak başvurularda, “talebin milli menfaatlere uygun olması” ölçütü kaldırılmış, öncelikle ülke çıkarını gözetme anlayışı terk edilmiştir.
Yabancı devlet şirketlerinin petrol faaliyetinde bulunabilmeleri için uygulanan koşullar kaldırılarak, stratejik öneme sahip petrol arama ve üretim faaliyetinde yabancı devletlerin hakimiyetinin önü açılmıştır.
Mevcut Kanun'da yurtiçinde üretilen petrolün ihraç edilmesini kısıtlayan hükümlere tasarıda yer verilmemiş ve enerji arz güvenliği açısından ciddi bir zaafiyet yaratılmıştır.
Tasarı ile devlet adına petrol arama ve üretim faaliyetinde bulunan TPAO'nun mevcut kanunda sahip olduğu haklar geri alınarak, kamu kuruluşumuzun özelleştirilmesinin önü açılmıştır.
TPAO'nun mevcut yasada bulunan Devlet adına petrol arama ve üretim faaliyetlerinde bulunma hak ve anlayışı terk edilmiştir.
Süresi dolan petrol üretim sahalarının koşulsuz olarak TPAO’ya verilmesi şartı kaldırılmış, bu sahaların özel sektör şirketlerine sunulmasının önü açılmıştır.
Mevcut Kanun'da TPAO lehine düzenlenmiş olan, bir şirketin sahip olabileceği arama ruhsat sayısındaki kısıtlamalar kaldırılırken, tek bir şirketin tekel oluşturabilecek şekilde tüm ülke kara ve deniz alanlarında hak sahibi olması riski doğmuştur.
Milli petrol kuruluşumuz TPAO'nun bu düzenlemelerle kolu kanadı kırılırken, özel petrol şirketlerinin ödemekle mükellef oldukları vergilerin tavanı %55'ten %40'a düşürülmüş, devletin olası gelir kayıplarına kapı aralanmıştır. Benzer şekilde, orman sayılan yerlere ilave olarak milli parklarda dahi petrol arama ve üretimi yapılmasının önü açılmıştır.
Görüldüğü gibi tasarının yasalaşması halinde, yerli ve yabancı sermayenin önü açılmakla kalmayacak, ayrıcalıkları ve devlet adına faaliyet gösterme konumu ortadan kalkacak olan TPAO'nun sektördeki öncü konumu zayıflayacaktır.
TPAO'nun ayrıcalıkları ve haklarının elinden alınması, piyasanın serbestleştirilmesi ve yatırımların arttırılması gerekçesiyle meşrulaştırılamaz.
Kamu kuruluşumuz TPAO'nun 1954 yılından bu yana petrol sektöründe oynadığı öncü ve kurucu rol görmezden gelinemez.
Tasarı ile temel amacın petrol sektöründe inisiyatifin yerli ve yabancı sermayeye verilmesi olduğunu biliyoruz.
Daha önce rafinaj, petrokimya, akaryakıt dağıtım alanlarında olduğu gibi şimdi de petrol arama ve üretiminde kamu varlığı ortadan kaldırılmak isteniyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TPAO'nun THY modeli ile özelleştirileceğini açıkça belirtmiştir. Bu açıklama, hükümetin TPAO'nun kamusal niteliğini ortadan kaldırma hedefinin itirafıdır.
Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada petrol ve doğalgaz kaynakları bir çatışma ve emperyalist rekabet konusu iken böyle bir tasarının gündeme getirilmesinin geçerli hiçbir açıklaması olamaz.
Böyle bir dönemde, petrol sektöründe yerli ve yabancı sermayenin menfaatleri için ulusal çıkarlara aykırı bir şekilde hazırlanan Türk Petrol Kanunu Tasarısı'nın yasalaşmasına ve kamu kuruluşumuz TPAO'dan vazgeçilmesine izin verilemez.
TPAO'nun kamu kuruluşu niteliği korunmalı ve entegre bir yapıya kavuşturularak güçlendirilmelidir. Ülkemizde kamu eliyle etkin bir petrol arama, geliştirme ve üretim stratejisinin geliştirilmesi hedeflenmeli, bu doğrultuda Türk Petrol Kanunu Tasarısı derhal geri çekilmelidir!
Kamuoyuna saygıyla duyurulur..
Petrol-İş Sendikası Ankara Şubesi
Yönetim Kurulu Adına
Şuayip GÜL
Başkan