Türkiye halkı çok daha iyisini hakediyor

Örgütlerimiz barışçıl bir biçimde haklarını kullanan halka karşı devlet güçlerinin ısrarla (plastik mermi, gaz ve basınçlı su dahil) vahşi ve ölçüsüz önlemler kullanmasından duyduğu ciddi kaygıyı vurgulamak istiyor.

Küresel sendikalar ve üyesi olan örgütler, barışçıl gösteri hakkının ve toplanma özgürlüğünün gerçek demokrasinin temel unsurları olduğu kanısındadır. Ne var ki Erdoğan hükümeti, bu hakka saygı göstermek yerine, baskı uygulamayı alışkanlık haline getirmiş görünüyor. Sözgelimi, güvenlik güçlerinin göstericilere saldırıları üzerine kıyıma dönüşen 1 Mayıs 2013 kutlamaları belleklerimizdeki tazeliğini hâlâ koruyor.

Sendikal hakların kullanılmasını kolaylaştırmaktan çok zorlaştıran ve sendikaların tanınmasının önüne daha büyük engeller diken yasalar çıkarıldı. İşçilerin temel haklarını görmezden gelen işverenler karşısında hiçbir şey yapılmıyor, yargıda hak ihlalleri ısrarla sürüyor, yasal kriterlere uygun grevler engelleniyor ve sendikalı işçilere ve sendikacılara şiddet içeren saldırılar yapılıyor. Bu gelişmelerin yanı sıra, toplanma ve ifade özgürlüğü üzerindeki sınırlamalar temel haklara ve demokrasiye yönelik ciddi saldırı niteliği taşıyor.

Acil talepler

Küresel sendikalar 21-22 Haziran'da başlayacak uluslararası dayanışma eylemlerini kayıtsız şartsız destekliyor ve Türkiye hükümetinden acilen şu taleplerde bulunuyor:

• Barışçıl protestoculara şiddet ve baskı uygulamaya son verin ve protestocuların taleplerini ele alın;

• Binlerce insanın yaralanmasından ve Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük ile Mustafa Sarı'nın ölümlerinden sorumlu kişilerden (onları görevden almak ve haklarında kovuşturma başlatmak suretiyle) eylemlerinin hesabının sorulmasını sağlayın;

• Taksim Meydanı dahil bütün kamusal alanlarda toplanma özgürlüğünü bir hak olarak güvence altına alın;

• Toplanma özgürlüğüyle ilgili hakkını kullanan sendikalı işçilerin ve diğerlerinin işten atılmamasını sağlayın;

• Barışçıl protestolara katılmış vatandaşları derhal serbest bırakın ve haklarındaki bütün soruşturma ve kovuşturmaları düşürün;

• KESK'li sendikacıları, tutuklu gazeteciler ile medya çalışanlarını ve meşru protesto ve muhalefet eylemlerinden dolayı haksız olarak tutulan tüm tutukluları derhal serbest bırakın;

• Sendikal hakların ve grev hakkının kullanılmasının önündeki tüm yasal ve pratik engelleri kaldırın;

• Yaralanan protestocuların gerekli tıbbi tedaviden yararlanabilmesini sağlayın;

• Protesto hakkını yasal olarak kullanan gazetecilere, oyunculara, medya çalışanlarına ve vatandaşlara yapılan tüm tehditlere derhal son verin;

• Sosyal medyanın kullanılması üzerindeki yasaklara ve kısıtlamalara son verin.

Türkiye ve halkı çok daha iyisini hak ediyor. Demokrasiyi ve sendikal hakların da içinde yer aldığı bütün insan haklarının korunmasını hak ediyor. Hükümetin önümüzdeki kritik günlerde ve haftalarda bu yönde harekete geçmesi acil hale gelmiş bulunuyor.