Plasko plastik fabrikası önünde düzenlenen basın açıklamasında konuşan Petrol-İş Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova; ‘Açlıkla, yoksullukla insanları terbiye edemezsin. Birgün senin karşına dikilirler ‘biz insanız’ derler. Bundan gocunmayacaksın. Önce adam olacaksın, önce insan olacaksın’ dedi.
Lüleburgaz’a bağlı Tatarköy mevkiinde bulunan Plasko plastik fabrikasında 30 işçinin ‘Küçülmeye gidiyoruz’ denilerek işten çıkarılmasının 55’nci gününde fabrika önünde bir basın açıklaması düzenlendi.
Cuma günkü basın açıklamasına Öz-Gıda-İş, Ünilever fabrikası, Algida fabrikası iş yeri temsilcileri, CHP, EMEP, ADD, Disk Tekstil-İş ve Petrol-İş Sendikası’na bağlı Zentiva, Jotun Boya, Elba Bant, Kırklareli Botaş, LNG Botaş ve TPAO iş yeri temsilcileri de destek verdi.
Yapılan basın açıklamasında Petrol-İş Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova; ‘Bu insanlar biz köle değiliz dediler. Bu ülkede 800 TL’ye her yerde iş var. Her yerde emeğimizi senin verdiğin ücrete satarız dediler ve gereğini yaptılar. Açlıkla, yoksullukla insanları terbiye edemezsin. Birgün senin karşına dikilirler ‘biz insanız’ derler. Bundan gocunmayacaksın. Önce adam olacaksın, önce insan olacaksın’ ifadelerini kullandı.
‘FABRİKANI AVRUPA’NIN EN FAZLA ÜRETİM YAPAN FABRİKASI HALİNE GETİRELİM’
Basın açıklaması sırasında fabrikanın güvenlik görevlileri de, basın açıklamasına katılanları kayıt altına aldılar.
Düşova, fabrika güvenliğine dönerek iyi çekim yapmalarını ve söyleyeceklerini iyi derecede kayıt altına almalarını isteyerek; ‘Güzel çekin. Bu söylediklerimi iş yeri sahibi iyi duysun. Bu ülkede binlerce işveren var. Binlerce işçi sendikalı var. Sendikalı olanlar senin fabrikana ortak olmak için gelmiyor. Bu insanların istediği onurlu çalışma şartlarıdır. Sana gel diyoruz. Bu sorunları çözelim diyoruz. Gel sorunları çözelim fabrikanı Avrupa’nın en fazla üretim fabrikası haline getirelim diyoruz. Kaliten artsın diyoruz. Sendikalı olmak demek rekabette bir sıfır önde olmak diyoruz. Ama çağdışı kafa yapısı, diktatörce anlayış bizi bu noktaya getirdi. Elimizi elinin tersi ile itti. Zeytin dalını uzattık red etti. Ama şunu bil sayın işveren, içerideki kardeşlerimizle, dışarıdaki kardeşlerimizle, sınıf kardeşlerimizle sonuna kadar buradayız. Yılgınlık yok. Direneceğiz. Sonuna kadar buradayız. Aklını başına topla. Ayda bin ton üretirken, 150 tona düştün. Ama anlamazsan anladığın dilden anladığın gibi konuşacağız’ şeklinde konuştu.
'BİZE HESEP SORACAKMIŞIN’
Fabrika sahibinin ‘hesap soracağım’ gibi söylemlerini duyduklarını ifade eden Düşova; ‘Jandarma komutanı orada, seni şu an şikayet ediyorum. Bu kadar şahit var. Bu işveren suç işliyor. Arkadaşlara diyor ki ‘’hesap soracağım’’. Türkiye’de sendikalı olmayı engellemek suçtur. 6 ay ile 3 yıl arasında hapis cezası vardır. Sayın jandarma komutanım bunu lütfen şikayet olarak alın. Şikayetçiyiz. Bu ülkede yasa var. Dağ başı değil burası. Yöneticiler insanların evine kadar giderek tehdit ediyorlar. İnsanların evine giderek sendikalı olanların istifa etmesini isteyerek anasını babasını tehdit ediyor. Daha 2 gün önce iş kazası oldu burada, işçi kardeşimize demişler ki ‘’Git nerede elini diktirirsen diktir’’. Kendi imkanları ile hastaneye gitti. Daha düne kadar iş kazası raporları tutulmadı. Suçları çok. İş kazaları olduğunda sahte evrak düzenlendi’şeklinde konuştu.
‘İŞVERENİN DİNİ, KİTABI, SAĞI, SOLU OLMADIĞINI GÖRDÜK’
Düşova açıklamasının devamında; ‘İşverenin dini, kitabı, sağı solu olmadığını gördük. Biz ne yapacağız. Sonuna kadar sınıf kardeşlerimiz ile kararlılıkla mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. ‘Fabrikayı kapatacağım’ diyerek tehdit ediyorsun insanları. Adamsan kapatırdın şimdiye kadar. 60 gün oldu. Hadi kapat. Söylediğinin arkasında dururdun. Bak biz söylediğimizin arkasındayız ve buradayız. Hadi kapat. Kapatamaz. Çünkü karlarından vazgeçemez’ dedi.
‘PATRONLA AYNI SOY İSİMLİ KİŞLER İŞE ALINACAK’
Bazı iddaları da dile getiren Düşova; ‘Fabrikayı küçültüyorum, kapatıyorum’ diyeceksin ama patronla aynı soy isimli insanları işe alacaksın. Hukuk da bunu yiyecek. Bu sahtekarlığı görmeyecek. Ya kendini aldatıyorsun ya da hukuku aldatmaya çalışıyorsun. İnsanlara diyeceksin ki dava açmazsan tazminatlarınızı ödeyeceğiz. Bunun ahlak neresinde? Suçlu olduğunu biliyorsun, dava açılınca kazanılacağını biliyorsun, niçin dava açmazsanız tazminatınızı ödeyeceğiz diyorsun? Bu da suç. Tehditle, baskı ile zulümle hiçbir yere varamazsın. Bu kafaları değiştireceksiniz. Çağdaş, hukuk tanıyan, gerçekten demokratsanız gelip elinizi uzatacaksınız, bu insanlara iş başı yaptıracaksınız, insanların sendikalı olma hakkına saygı göstereceksiniz, o zaman biz de size diyeceğiz ki evet gerçekten çağdaş ve demokrat bir patronmuş biz de daha fazla çalışalım. Ama şu ana kadar attığınız adımlar ve yaklaşımlar çağ dışı, faşistçe, diktatörce davranışlardır’’ şeklinde konuştu.