Bericap Direnişi 20. gününe girerken, destek amacıyla fabrika önüne gelen kesimlere bir yenisi daha eklendi. 11 Ocak Salı günü, İstanbul'daki kadın örgütü temsilcileri ve feministlerden oluşan bir grup kadın, direnişteki işçilerle dayanışmak üzere Bericap'taydılar.
Üzerlerinde “Yaşasın kadın dayanışması”, Kapitalizme Hayır”, Patriyarka'ya Hayır” yazıları bulunan mor önlükleri ve ellerinde “Emeğimiz , bedenimiz, kimliğimiz bizimdir” “ Kapitalizme Hayır, Patriyarka'ya Hayır” dövizleri bulunan kadın grubunu, direnişçi işçiler ve Gebze Şube Yöneticileri karşıladılar.
Destek ziyareti sırasında ilk konuşmayı Petrol-İş Gebze Şube Başkanı Süleyman Akyüz yaptı. Akyüz, Bericap'ta direnişe sebep olan uygulamaları ve direniş sebebini anlattıktan sonra sendikanın olmazsa olmaz diye nitelediği üç şartı sıraladı: “ Atılan arkadaşlarımız geriye alınacak, taşeron sistemine son verilecek, toplu iş sözleşmesinde kapsam dışı olarak tarif edilenlerin dışında kalan herkes sendikalı olacak.” 19 gün boyunca işverenin çeşitli yıldırma taktiklerine başvurduğunu söyleyen Akyüz, “Önce çadırlarımızı söktüler, son olarak da korunaklı diye kendimize direniş yeri olarak seçtiğimiz bölgeyi zincirle kapladılar. Biz de kapı önüne geldik... Direnişimiz devam ediyor, biz ekmeğimizin, işimizin peşindeyiz” dedi.
Mücadelenin asıl yükü sizde
Kadın grubunu temsilen kısa bir konuşma yapan Banu Paker “ İstanbul'daki çeşitli kadın grupları ve feministler buraya sizlerle elimizden geldiği ölçüde dayanışmaya geldik. Buradaki mücadelenin asıl yükünün sizlerin sırtında olduğunu biliyoruz. Burada fiilen her gün olmamız mümkün değilse bile, her istediğinizde yanınızda olacağımızı anlatalım, hatırlatalım istedik. Sermaye her fırsatta işçi sınıfına baskı uygulamaya devam ediyor... Son dönemlerde çıkarılan torba yasada da hem tüm çalışanlara hem de kadın işçilere yönelik ciddi hak kısıtlamaları var. Tüm bunlara karşı ancak birlikte hareket ederek karşı çıkabiliriz. Direnişiniz bize umut verdi. Kolay gelsin” dedi...
Daha sonra direnişteki kadınları temsilen konuşan Ayşe Karahasanoğlu “Ben ilk atılan işçiyim. İşveren ve temsilcileri bizi tehdit ettiler sendikalı olduk diye. Küfür ve hakarete maruz kaldık. Sendikayı bitirmek istiyorlardı. Ama arkadaşlarımız bize sahip çıktılar, mücadelemiz devam ediyor. Burada birbirimize daha güçlü bir biçimde kilitlendik. Birliğimizden güç alarak geri döneceğiz” dedi.
Megafonu eline alan iki kadın işçi de evde ve işyerindeki sorunlardan bahsettiler...
Konuşmalar “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “Yaşasın sınıf dayanışması, Yaşasın kadın dayanışması” sloganları ile kesildi...
Bericap'ta işten çıkarılan 12 kadınla birlikte halay çeken kadın grubu, daha sonra otobüslerine binerek direniş alanından ayrıldı.