• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Petkim İşçilerinden Uzan’a: Hodri meydan

 Petkim İşçileri: Petkim’i ucuza kapatmayın, iki Petkim daha kurun

 

08.07.2003

 Petkim İşçileri: Petkim’i ucuza kapatmayın, iki Petkim daha kurun

 

Türkiye’nin en büyük petrokimya tesisi olan Petkim’in satış sözleşmesinin tamamlanmasına 30 gün kala, Petrol-İş üyesi üyesi işçiler, alıcı durumundaki Genç Parti lideri Cem Uzan’la aynı meydana çıktı. Genç Parti’nin Lüleburgaz’daki mitingi öncesinde, Petkim işçileri aynı meydanda “Petkim, filler kavgasında ezilecek çimen değildir”mesajı verdi.

 

Lüleburgaz’daki miting alanının hemen yanında yer alan Petrol-İş sendikasının önünde yapılan basın açıklaması oldukça renkli geçti. İşçiler davul zurna eşliğinde halaylar çektiler. Sendika binasına, “Hey Uzan, Hangi işyerinde sendika var? Hangi işyerinde işçilerin hakkı var? İşçi kenti Lüleburgaz’da ne işin var? Petkim Halkındır Halkın kalacak” sözleri yazılı olan devasa bir pankart açıldı. İşçilerin taşıdıkları dövizlerde ise şu sloganlar göze çarptı: “Uzan Petkim’e giremeyecek”, Bu ülke, bu halk satılık değil” “Hortumcular halka hesap verecek”.

 

Cem Uzan saat 17.00’de yapılacağını duyurduğu konuşmasını, bir saat ertelemek zorunda kaldı. İşçilerin düdüklü protestoları ve sloganları miting-konser gürültüsünü bastırdı. Uzan, kürsüye ancak işçilerin basın açıklamasından sonra ve Aliağa işçilerinin protestolarıyla çıkabildi.

 

Aliağa işçilerinin de katıldığı basın açıklamasında, Genel Başkan Öztaşkın, sanayicilere “yerli sermaye-yabancı sermaye önemli değil; Gelin, Petkim’i ucuza kapatma kolaycılığı yerine,  Türkiye'ye iki Petkim daha kurun. Hem siz kazanın hem ülke kazansın. Biz sendika olarak kendilerine ücretsiz yatırım danışmanlığı yapma sözü de veriyoruz” diye seslendi. Öztaşkın şunları söyledi:

 

“Değerli Basın Mensupları;

 

Türkiye'nin en büyük ve tek petrokimya tesisi durumunda olan Petkim'in bir özel sektör kuruluşuna satışı 30 Haziran 2003 tarihinde onaylandı ve satış sözleşmesinin imzalanması için bu gruba 30 gün süre verildi.

 

Türkiye'nin temel petrokimya ürünleri ihtiyacının yüzde 35'ini karşılayan ve ürettiği ürünlerin bir çoğunda tekel konumunda olan Petkim, yaklaşık 650 milyon dolar olan 2002 yılın cirosuna bile ulaşamayan bir bedelle: 605 milyon dolara bir özel sektör grubuna satılmaya hazırlanıyor.

 

Yeniden kurulma bedeli 3-4 milyar doları bulan ve yalnızca 1998 yılından 2003 yılına kadar yenileme yatırımları için  400 milyon dolar harcanan Petkim, skandallarla dolu bir satış prosedürüyle son dönemin en büyük siyasi hesaplaşmasının da arenası haline getiriliyor.

 

Her yıl 120-150 milyon dolar doğrudan katma değer yaratan Petkim, toplam 4 bin 400 çalışanı, 3 bin müşterisi, yılda 3 milyar dolarlık üretim yapan plastik sanayii ve bu sanayide çalışan 250 bin kişiyle birlikte satılmaya çalışılıyor.

 

Peki ne için?

Satış sonucunda elde edilecek 605 milyon dolar için mi?

 

Elbette hayır!

 

Neden mi ?

Türkiye'nin her yıl dünya ortalamasının 3 katı hızda büyüyen temel petrokimya ürünleri pazarının birilerinin kontrolüne girmesi için...

 

Neden mi ?

Türkiye'nin şu anda yıllık 1 milyar doları aşan. 2005 yılında 3 milyar dolara. 2010 yılında 5 milyar dolara ulaşması beklenen temel petrokimya ürünleri ithalatının birilerinin kasasını doldurması için...

 

Kısaca büyük ve gelecek vaat eden, iştah açıcı Türkiye pazarının tamamen uluslararası petrokimya tekellerine açılması için...

 

Değerli basın mensupları;

 

Şu anda Petkim üzerinde oynanan ikili bir oyun seyrediyoruz.

 

Bunlardan ilki, küreselleşme senaryosunda Türkiye'ye biçilen role uygun olarak ülkemizdeki temel sanayi tesislerinin yok edilmesi veya uluslararası tekellere teslim edilmesi oyunudur. Çimento fabrikaları, yem fabrikaları ile başlayan; Petkim, Tügsaş, Tüpraş, Esgaz, Bursagaz,  Telekom,  THY, Tekel tesisleriyle devam ettirilmesi planlanan bu oyunun gönüllü aktörü AKP hükümetidir.

 

Ancak Petkim üzerindeki oyun bununla sınırlı değildir.

 

AKP Hükümeti, ”En büyük rakibi" olarak açıkladığı Genç Parti ve dolayısıyla Uzan ailesi ile ÇEAŞ ve Kepez Elektrik'te başlattığı; İmar Bankası ile sürdürdüğü hesaplaşmasına Petkim'e de bulaştırmıştır...

 

Değerli basın mensupları;

 

Hakim gruplar, bilek kavgalarını Petkim üstünden yapmaya kalkıyor, bu tesisin üstünde tepişiyorlar…

 

Burada ciddi bir hedef saptırma ile karşı karşıyayız. Petkim ihalesini kazanan ailenin yolsuzluklarının ve hortumlarının hesabını sorma görevi ilgili devlet kurumlarına ve adalete intikal etmiştir.

 

Biz burada “Petkim ucuza ‘satıldı’, pahalıya ‘satıldı’. şu aileye niye verildi bu aileye niye verilmedi tartışmasının içinde kesinlikle değiliz ve olmayacağız. Çünkü biz, Petkim ve Petkim gibi çok büyük katma değer yaratan temel sanayi tesislerinin “satılmasına” karşıyız.

 

Değerli basın mensupları;

 

Bu millet kıt kanaat kaynağıyla 30 yılda bir Petkim inşa etti. Peki bu süre içinde Türkiye özel sektörü Petkim'in yanına ikinci bir Petkim koyabildi mi?

 

Bırakın Petkim’i, son 10-15 yıldır özel sektörün kurduğu kaç büyük fabrika sayabilirsiniz? O 1970’lerin Arçelikleri, o Renault’lar, o Aksa’lar yıllardır yok. Çünkü Türkiye sanayisizleştirildi, üretim yerine rant tuzağına düşürüldü.

 

Tekrarlıyoruz; Türkiye'nin petrokimya ürünleri ithalatı 1 milyar dolar düzeyinden. 2005 yılında 3 milyar dolara, 2010 yılında 5 milyar dolara yükselecek. Yani Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıl içinde en az iki Petkim'e daha ihtiyacı olacak.

 

Bütün girişimcilere, sanayicilere  buradan sesleniyoruz; yerli sermaye-yabancı sermaye önemli değil; Gelin, Petkim’I ucuza kapatma kolaycılığı yerine,  Türkiye'ye iki Petkim daha kurun. Hem siz kazanın hem ülke kazansın.

 

Biz sendika olarak kendilerine ücretsiz yatırım danışmanlığı yapma sözü de veriyoruz.

 

Çünkü biz.Türkiye'yi "işporta ekonomisine" mahkum etmek isteyen küreselleşmeci zihniyete karşı "Üretim ekonomisini" savunuyoruz.

  

Değerli basın mensupları;

 

Petkim, hükümetlerin ABD'ye IMF'ye yaranmak için gösteri yapabilecekleri bir sirk değildir.

 

Petkim, şu rakip partinin bu rakip partinin defterini dürmek için güreş tutulabilecek bir çayır da değildir.

 

Petkim, filler kavgasında ezilecek bir çimen hiç değildir.

Petkim’in filler tarafından yağma kavgasına sahne olmasına, çimenlerimizin ezilmesine izin vermeyeceğiz; üreten, ter döken, yaratan “çimenler” olarak da kendimizi ve kamunun çıkarlarını ezdirmeyeceğiz, Üreten, iş ve aş yaratan bir Türkiye için, sonuna kadar direneceğiz…

 

Bu böyle bilinmelidir…

PETKİM GERÇEKLERİ

 

 Devlete 2002 yılında, 12.4 Trilyon vergi ödeyen, 962 Trilyon ciro ve milli ekonomiye 257 katrilyon katkı sağlayan, kârlı ve verimli bir kuruluş olan Petkim, blok satış adı altında sonsuz alt yapı olanaklarıyla birlikte, IMF’ye hoş görünmek için, apar topar , adete bedelsiz devredilerek  satılmak isteniyor..

 

Bu uygulamayla neler olacak?

 

*Petrokimyasal ürün pazarını denetimine alan bir özel tekel oluşacak.

 

*Sermayesi, teknolojisi ve sektördeki birikimi bakımından yeterliliği olmayan sermaye grubunun elinde Petkim çökertilerek yok edilecektir.

 

*Üretim, yatırım yerine arazisinden, gayrimenkulünden, limanından, barajından, enerji santralinden, faiz ve repolardan “para kazanılan” rant  alanı olacaktır.

 

*Petkim’in halen kasasında 250 milyon dolar nakit parası vardır ve Petkim’i alan, bu nakde de sahip olacaktır.   

 

*Türkiye  “Siz tarım ülkesisiniz Petrokimya gibi ileri sanayilere girmenize gerek yok” diyen ABD’li yetkililere, 3 Nisan 1965 yılında hem de Avrupa Ülkeleri ile eşzamanda PETKİM’i kurarak yanıt verme iradesini göstermiştir.

 

Kamu payının tamamının blok satış yöntemiyle özelleştirilmesi istenen PETKİM;

 

2002 yılında 962 Trilyon TL ciro, 21 Trilyon TL faaliyet kârı, 70 Trilyon TL’lik yatırım ve devlete vergi, yasal yükümlülük karşılığında  12.4 Trilyon TL’lik ödeme yapmıştır.

 

 

* Petkim; geniş bir yelpazede termoplastik ve elyaf hammaddesi olmak üzere pek çok petrokimyasallar üreten entegre bir yapıya sahiptir.

 

Türkiye’nin 3 milyar dolarlık plastik hacmi bulunmakta ve plastik sektörü girdilerinin hemen hemen tümünü PETKİM’den sağlamaktadır. Aynı zamanda lastik sektörünün girdileri de sadece PETKİM’de üretilmektedir. Türkiye’de plastik sektöründe 250 bin çalışan bulunmaktadır.

 

*Aliağa petrokimya tesislerinin yaklaşık 4000 kayıtlı, 2800 faal, Yarımca tesislerinin ise 4600 kayıtlı, 1990 faal müşterisi bulunmaktadır.

 

* Petkim, uluslararası petrokimya analizlerinde belirtilen stratejik rekabet faktörleri olan; mevcut kapasite ve alt yapı, büyük iç Pazar ve büyüme hızı, nitelikli ve ucuz iş gücü bakımından dünya arenasında avantajlı, rekabet gücü olan  bir tesistir. 

 

Doğal tekel konumunda olan PETKİM’İn özelleştirilmesi özel tekel oluşturacaktır.

  

*Türkiye’de dünya standartlarında ve kalitesinde petrokimyasal ürünlerin talep artış hızı, dünya ortalamasının 3 katıdır. Petkim ise, Türkiye tüketiminin % 70-80’ini karşılar iken, özelleştirilme kapsamında olması nedeniyle yatırımlardan mahrum edilerek ancak % 35’i karşılar duruma getirilmiştir.

 

Petkim’in özelleştirilmesi durumunda Türkiye petrokimya sanayi, tamamen dışa bağımlı hale gelecek ve ülkemiz petrokimyasal madde üreticileri olan ülkelerin önemli bir pazarı olacaktır.

  

* Petkim, üretim, ürün(%95-117) ve işgücü verimliliği açısından uluslararası standart ve kaliteye sahiptir. Güney Kore ve Hindistan bu oranlara tesislerin kuruluşundan ancak 7 yıl sonra ulaşmıştır.  

 Bu yüksek performansı ise, Petkim çalışanları yaratmıştır.

 Petkim’in toplam 4400 yetişmiş, nitelikli çalışanı bulunmaktadır. Personel giderlerinin üretim maliyeti içindeki payı ise, % 7,5’dir. Dünya petrokimya sektöründe optimal oranlar ise, %10-12 civarındadır. ÖİB Başkanı bile özelleştirme kapsamındaki kuruluşlarda istihdam fazlası olmadığını açıklamaktadır.

 

Türkiye’nin petrokimyasal ürünlere olan talebinin % 65’i ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Buna 1 milyar dolar döviz ödenmektedir. 2005 yılında bu miktarın 2.8 milyar dolara, 2010 yılında 5 milyar dolara ulaşması beklenmektedir.

 

Özetle;

 Türkiye’nin en az iki Petkim tesisine ihtiyacı bulunmaktadır. Özelleştirme yerine, ya bıraksınlar Petkim bu yatırımı yapsın, ya da samimi olanlar bu alana yeni yatırım yapsınlar. Petkim çalışanları olarak biz de onlara karşılıksız “know-how “ katkısında, desteğinde bulunalım

 

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

 

       Merkez Yönetim Kurulu adına

       Mustafa ÖZTAŞKIN

           Genel Başkan