Ortak duyarlılık oluşturmalıyız

Petrol-İş  Sendikası'nda gerçekleştirilen tören,  saat 13.00'da Petrol-iş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, Deri-İş Sendikası Genel Başkanı Musa Servi ve Kimya Mühendisleri Odası İstanbul  Şube Yönetim Kurulu Başkanı Haşmet Camcı'nın açılış konuşmaları ile başladı.

İstanbul  İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi'nin(İSİG) eylül ayı iş cinayetleri raporunun da açıklandığı toplantıya,  Petrol-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri İbrahim Doğangül, Petrol-İş Sendikası Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Nimetullah Sözen, Deri-İş Sendikası Merkez Yöneticileri'nin yanı sıra direnişte bulunan Punto Deri ve Kazova işçileri de katıldılar.

Evsahibi sıfatıyla ilk açılış konuşmasını yapan genel başkanımız İSİG'in şimdiye kadar yapmış olduğu raporlama çalışmalarının önemine değindikten sonra, sanatın işçi sınıfının güncel dert ve taleplerinin yansıtılmasında en kadar büyük bir rol aynadığının da altını çizdi.

İş kazalarının hemen hemen hepsinin önlenebilirliğine dikkat çeken Mustafa Öztaşkın“ Önlenebilirliğini düşündüğümüz için biz, bu ölümlü kazalara iş kazası değil, iş cinayeti diyoruz. Şu anda ülkemizde en çok ölümlerin yaşandığı alan burası, ama gerekli duyarlılık ne yazık ki oluşturulamıyor.  Meclisin çalışmaları sayesinde iş cinayeti ve kazalarının istatistikleri tutuluyor. Bu çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.” dedi.

İkinci Gezi Direnişi

Paketlerin ardı arkasının kesilmediğin vurgu yapan genel başkanımız, demokrasi paketinde işçi sınıfına dair demokrasi kırıntısı olmadığına dikkat çekerek şöyle devam etti:
“ Kıdem tazminatı konusunda bir taslak yok ama gazeteler yazı dizi yaparak düzenlemenin işçi sınıfının ne kadar lehine olduğunu,  anlatılıyor. İşçiler bu duruma alıştırılmaya çalışılıyor. Kıdem tazminatına temel olan gün sayısını düşürüp fona devredecekler. Yararlanma şartları da kısıtlanıyor, kıdem tazminatı, emekli maaşının bağlanmasının hakedildiği durumda, ödenecek. Bu kazanılmış hakların geri alınmasıdır ve kabul edilemez. Kıdem tazminatı hakkının elimizden alınması karşısında tüm sendikalar, meslek örgütleri, siyasi partiler ortak bir mücadele yürütmek zorundadır.  Kıdem tazminatı, bu ülkede ikinci bir Gezi Direnişi'nin yaşanmasına yol açabilir.”

Yarışmanın bundan sonra da devam etmesi gerektiğine vurgu yapan, genel başkanımız direnişte olan işçilere dayanışma duygularını ileterek konuşmasını bitirdi.

İkinci açılış konuşmasını yapan Deri-İş Sendikası Genel Başkanı  Musa Servi de işçi sağlığı ve iş güvenliği konularına yönelen ve soruna bu şekilde dikkat çeken karikatür sanatçılarını tebrik ettikten sonra , işçilerin ve onların haklarının olmadığı bir demokrasi paketinin kabul edilemeyeceğini belirtti. Geçtiğimiz günlerde yapılan çalışma meclisi toplantısına da dikkat çekerek “ Kıdem tazminatı, taşeron işçi çalıştırmaya dair yeni düzenlemelerle  kuralsız çalışmanın bütünüyle önü açılıyor.  Kıdem tazminatı bir istihdam istihdam güvencesidir,  fona devredilmesi işverenlerin istediği gibi işçi çıkarması İşçi olma  hikayeleri demektir. Mevcut iktidar sermayenin talebini yasalaştırıyor. Ama işçi sınıfı mücadeleleri bizlere şunu gösteriyor. Son sözü hep direnenler söyler.  Gezi Direnişi  bize bir araya geldiğimiz de çok şeyi değiştirebileceğimizi gösterdi.” dedi.

İşçi olma  hikayeleri
Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Haşmet Camcı işçi sağlığı ve iş  güvenliğini gündemine almayan bir sendika, meslek odası, akademisyen olmaması gerektiğini düşünüyorum diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“ İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, işçi sendikaları ve meslek odalarını bir araya getirdi. Bu karikatür yarışması, işçi mücadelesi içinde yaşayanların da bir hikayesi olduğunu gösteriyor. Karikatür hiciv sanatıdır bilirsiniz, neyi göstermek istiyorsan, onu yansıtırsın. Biz emek mücadelesi içindeyken de sokakta olurken de sanatın dilini kullanmak gerektiğini düşünüyoruz.  Karikatür yarışması fikri oradan doğdu. Hepimiz iş cinayetlerini görüyoruz ama farkında olmak yetmez, birlikte daha somut çalışmalarının önünü açmalıyız. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konusunda bir kültür oluşturmalıyız bu da ancak birlikte çalışmakla mümkün.” dedi.

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclis'inden Deniz Özlem Bilgili'nin okuduğu eylül ayı iş cinayetleri raporundan sonra Kazova Tekstil işçilerini temsilen Bülent İnal ve Punto Deri işçileri adına da Ramazan Aygün birer konuşma yaptılar. 

Onların konuşmasından sonra ödül törenine geçildi. Birincilik ödülüne Oktay Bingöl'ün eseri layık  görülürken, ikinciliği Muammer Olcay, üçüncülüğü ise Hicabi Demirci aldı.
Tören müzik dinletisi ve kokteylle son buldu.