15-16 Haziran 2006 günlerinde Avrupa örgütümüz Avrupa Maden Kimya ve Enerji İşçileri Federasyonu EMCEF’in Genel Kurulu İstanbul’da yapılıyor. Genel Kurulun ikinci gününde Küresel Değişim Açısından Avrupa Entegrasyonunun Perspektifleri konulu bir oturum yer alıyor.
15-16 Haziran 2006 günlerinde Avrupa örgütümüz Avrupa Maden Kimya ve Enerji İşçileri Federasyonu EMCEF’in Genel Kurulu İstanbul’da yapılıyor. Genel Kurulun ikinci gününde Küresel Değişim Açısından Avrupa Entegrasyonunun Perspektifleri konulu bir oturum yer alıyor.
Bilindiği gibi, Avrupa’daki sendikal hareketin ana talebi, AB entegrasyonunda sosyal boyutun güçlendirilmesi ve etkinleştirilmesi. Bu bağlamda kimya sektörüyle ilgili yeni düzenlemeler getiren ve son beş yıldır AB’nin gündeminde yer alan REACH tüzüğü, geçen Kasım ayında Avrupa Parlamentosu’nun ilk oturumunda kabul edildi.
Yeni AB tüzüğünün yasama süreci henüz tamamlanmış değil ve kimya sektöründe özellikle büyük çokuluslu şirketler REACH tüzüğündeki hükümlerde kendi çıkarları doğrultusunda gedikler açmak için hâlâ sistemli çabalar harcıyorlar.
Değişik sendikal örgütlerin ve Greenpeace’in Avrupa örgütünün sitelerinden yararlanarak AB’nin kimya sektörüyle ilgili yeni politikasını içeren REACH Tüzüğü konusunda bilgi vermek istiyoruz.
REACH TÜZÜĞÜNÜN ANA NOKTALARI
Avrupa Komisyonu AB’nin kimyasal maddelerle ilgili yeni politikası üzerinde çalışmaya 2001’de başladı. Amaç, 40 küsur parçalık mevzuatın yerine, bir tüzükle, basitleştirilmiş bir çerçeve düzenleme getirmekti.
REACH Avrupa Birliği’nde kimya endüstrisi politikasıyla ilgili yeni düzenlemeler getiren tüzüğün adını oluşturan kelimelerin baş harflerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir kelime: Registration, Evaluation and Authorisation ofChemicals. Çevirisi şöyle: Kimyasal Maddelerin Tescili, Değerlendirilmesi ve İzne Bağlanması. Tüzükte kimyasal maddeler için şöyle bir prosedür öngörülüyor:
Tescil
Yılda bir ton veya daha fazla miktarda üretilen ya da ithal edilen bütün kimyasal maddeler için imalatçılar ve ithalatçılar Avrupa Kimyasal Madde Ajansı’na sunmak üzere bir tescil dosyası hazırlamak zorundalar. Bunun için gerekli bilgiyi toplamak ve değerlendirmek yükümlülüğü endüstri çevrelerine ait. Yılda 10 tonun üzerinde imal edilen, ithal edilen veya kullanılan kimyasal maddeler için ise ayrıntılı bir Kimyasal Madde Güvenlik Raporu da gerekiyor.
Değerlendirme
Dosya değerlendirmesi: Üye devletlerin yetkili makamları herhangi bir tescil dosyasının REACH koşullarına uygunluğunu denetleyebilir ve sanayiden gelen test başvurularını inceleyip onaylayabilir.
Kimyasal maddenin değerlendirilmesi: Üye devletlerin yetkili makamları bir maddenin insan sağlığı veya çevre açısından tehlikeli olup olmadığını, pazarlama ve kullanım izni verilmesine ya da kısıtlanmasına gerek olup olmadığını belirlemek için tescil dosyalarını inceleme yetkisine sahip.
İzin verme
İnsanlar ve çevre üzerinde ciddi ve onarılmaz etkiler yaratan bir maddenin her kullanımı için izin gerekiyor.
İmalatçı ya da ithalatçı firma kimyasal maddenin içerdiği risklerin yeterli bir biçimde kontrol altına alınabileceğini kanıtlayabilirse kullanım izni verilecek. Bunun kanıtlanamaması halinde, ancak maddenin belli bir biçimde kullanılmasının sosyoekonomik avantajlarının ağır bastığının bir analizle saptanması koşuluyla izin verilebiliyor.
Kısıtlama
Bir riskin yeterince kontrol altına alınamadığı saptanırsa, Komisyon veya bir üye devlet, o maddenin pazarlanmasını ve kullanılmasını kısıtlamayı önerebilir. Kısıtlama kararları üye devletlere danışılarak Komisyon tarafından alınır.
Tescil işlerini görmek, bunun için gerekli veri tabanını kurmak ve yönetmek üzere bir Avrupa Kimyasal Madde Ajansı kuruluyor. Üye devletlerin değerlendirme ve izin aşamalarıyla ilgili sorumlulukları sürüyor. İzinle ilgili nihai karar, üye devletlere danışılarak Komisyon tarafından verilecek.
REACH TÜZÜĞÜ NASIL BİR DÜZENLEME GETİRİYOR?
REACH kurallarına göre, Avrupa Birliği’ndeki şirketlerin ürettikleri ya da ithal ettikleri kimyasal maddelerin güvenli olduğunu kanıtlamaları gerekecek.
Yeni kuralların ana amacı, insan sağlığını ve çevreyi korumak, kimya endüstrisinin rekabet gücünün korunmasını sağlamak, şeffaflığı artırmak ve deneylerin hayvan kullanılmadan yapılmasını sağlamak.
Mevcut sistemdeki yetersizlik
Kimyasal maddelerle ilgili yürürlükteki mevzuat, kimyasal maddelerin insan sağlığı ve çevre üzerindeki etkileri konusunda yeterli bilgi üretilmesine elvermemiştir. Saptanan risklerin değerlendirilmesi ve risk yönetimi önlemlerinin uygulanması konusunda etkili olamamıştır. Mevcut sistem araştırma ve yeniliği de engellemiştir.
Bunun sonucunda, büyük miktarda kimyasal madde işçiler, tüketiciler ya da çevre üzerinde yaratabileceği zararlı etkiler konusunda çok sınırlı bir bilgiyle bugün piyasada dolaşıyor.
İşçi sağlığı ve güvenlik
REACH işçi sağlığı ve güvenlik açısından daha etkin bir mekanizma ve önlemler bütünü getiriyor. AB’nin 15 eski üyesinde her üç meslek hastalığından biri kimyasal maddelere maruz kalmaktan kaynaklanıyor. Kimyasal maddelerle günlük temas içinde bulunan insanların çoğu o maddeleri üretmiyor, ama o maddelerin bulunduğu binalarda oturuyor, o maddeleri içeren tekstil ve kozmetik ürünleri ile temizlik malzemelerini kullanıyor.
Kimler etkilenecek?
REACH sadece kimya endüstrisini değil, kimyasal madde üreten firmaların yanı sıra, başka ürünlerin yapımında o kimyasal maddeleri kullananlar da dahil, ekonominin bütün sektörlerini etkileyecek. Kısacası, yeni mevzuat üreticileri, dağıtıcıları, ithalatçıları ve kullanıcıları etkileyecek.
Ne var ki, REACH hükümlerinin büyük bölümü esas olarak kimyasal madde imalatçıları ile ithalatçılarına uygulanacak. İmalatçılar ve ithalatçılar kimyasal maddelerin özellikleriyle ilgili verileri sağlamak, kimyasal güvenlik değerlendirmelerini yapmak ve risk yönetimi önlemlerini uygulamak yükümlülüğü altında olacaklar.
Kullanıcılar satın aldıkları kimyasal maddelerin güvenliği konusunda bilgi sahibi olacaklar.
REACH kuralları hangi kimyasal maddelere uygulanacak?
REACH kuralları gıda maddelerinden, temizlik ve kozmetik ürünlerinden bilgisayarlara ve halılara kadar her üründe bulunan bütün kimyasal maddeleri kapsıyor. Bu kurallara göre, üretici firmaların, yalnız laboratuvarlarda yapılan testlerle ilgili değil, ürünün kullanım biçimiyle de ilgili güvenlik bilgilerini sağlaması gerekiyor.
Şirketlerin yılda 10 ton ya da daha fazla miktarda üretilen veya ithal edilen bütün kimyasal maddeleri tescil ettirmesi gerekiyor. Bu ise 11 yıl boyunca, aşamalar halinde, 30.000 dolayında kimyasal maddenin testten geçirilmesi demek. İlk aşamada en tehlikeli maddeler ve en büyük miktarlar halinde kullanılanlar tescil edilecek. Yaklaşık 1.500 kimyasal madde bu kategoriye giriyor.
Belli kimyasal maddeler, sözgelimi polimerler (plastik) ve kimyasal süreçlerde ara ürün olarak kullanılan ve fabrikadan hiç çıkmayan belli maddeler konusunda muafiyet söz konusu. Ne var ki tehlikeli maddeleri saptamanın pratik ve düşük maliyetli bir yönteminin geliştirilmesi halinde muafiyet kalkacak.
REACH kimyasal madde esasına dayandığı için, tescili gerekecek olan, müstahzar değil, müstahzarın bileşimindeki kimyasal maddedir. Müstahzar satıldığında, bileşimindeki kimyasal madde ile ilgili güvenlik bilgisi müstahzarın tamamına uygulanacak.
REACH kuralları sadece AB’de üretilen veya AB’ye ithal edilen kimyasal maddelere uygulanacak. Üretimi tamamlanmış ürünlerdeki kimyasal maddelerin kullanımına uygulanmayacak. Bu nedenle, televizyon, bilgisayar veya şampuan gibi AB dışında üretilmiş bir ürün REACH kuralları çerçevesinde tescil edilmemiş kimyasal maddeler içerebilecek.
Küçük ve orta boy şirketler
Küçük ve orta boy işletmeler AB kimya endüstrisinin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Yeni mevzuattan etkilenecek olan orta ve küçük boy işletmelerin birçoğu kimyasal maddeleri satın alıp ürettikleri ürünlerin bileşiminde veya başka bir şekilde kullanan firmalar. Bu durumda, orta ve küçük boy işletmelerin kullandığı çoğu kimyasal maddenin tescili gerekecek.
REACH kuralları orta ve küçük boy işletmeler için destek mekanizmaları öngörüyor. 1-10 ton dilimindeki kimyasal maddeler için öngörülen tescil zorunluluğunu, söz konusu maddeler son derece riskli ise sadece ek güvenlik bilgisi verme yükümlülüğü getirmek suretiyle gevşetiyor. Ayrıca, orta boy ve küçük işletmelere uygulanan tescil harçları daha düşük oranda olacak.
İspat yükü
REACH kurallarına göre, kimyasal maddelerin güvenli olduğunu kanıtlama yükü, her durumda, üretimi veya ithalatı yapan firmalarda olacak. Üretici firmalar, kimyasal maddelerin test ve tescil masraflarının kendilerine ek bir yük getireceği kaygısıyla da, ispat yükünün kendilerinde olmasına karşılar. Şu an yürürlükte olan mevzuata göre, kimyasal maddenin güvenli olmadığını ispat yükü ülkelerin ve AB’nin yönetim makamlarında.
Bir kimyasal madde için bir tescil
Bu kural REACH mevzuatının önemli bir özelliğini oluşturuyor. Kural şu anlama geliyor: Aynı kimyasal maddeyi tescil etmesi gereken birden çok firma söz konusuysa, o kimyasal maddenin özellikleriyle ilgili bütün bilginin firmalar arasında paylaşılması gerekiyor. Buna göre, tescilin ana unsurları, diğerleri adına bir firma tarafından sağlanacak. İşletmelerin, özellikle orta ve küçük boy işletmelerin tescil giderlerini asgariye indirmesi bakımından bu yerinde bir düzenleme.
Hayvanlarda deney
REACH mevzuatının ana amaçlarından biri kimyasal maddelerin hayvanlarda denenmesini kısıtlamak. Bu nedenle, alternatif deney yöntemleri uygulanması arayışı sürüyor. Ayrıca, bir kimyasal madde için bir tescil yapılması ilkesi de bu yönde atılmış önemli bir adım.
Avrupa Ajansı
Avrupa AjansıREACH’in teknik ve idari yönleriyle ilgili faaliyette bulunacak ve tescillerin yönetiminden, değerlendirmenin koordinasyonundan ve uygulamada bütünlüğün sağlanmasından sorumlu olacak. Ajans ayrıca üye devletlerin yetkili makamlarına bu alanda yönlendirme ve yardım sağlayacak.
Maliyet ve yarar
Avrupa Komisyonu’nun tahminlerine göre, REACH’in ilk 11 yıl boyunca sektöre maliyeti 2,8 milyar avro ile 5,2 milyar avro arasında olacak. Öte yandan, yine Komisyon’un hesaplarına göre, kimyasal maddelere maruz kalmaktan kaynaklanan hastalıkların sayısı azalacağı için, REACH mevzuatı 30 yıllık bir süre içinde Avrupa’ya 54 milyar avro tasarruf sağlayacak.
REACH tasarısının yasama takvimi
Avrupa Komisyonu’nun önerisi olarak Avrupa Parlamentosu’na gelen tasarıKasım 2005’te yapılan ilk oturumda 155’e 407 oyla geçti. 23-26 Ekim 2006’da Avrupa Parlamentosu’nun ikinci oturumunda tasarıda son değişiklikler yapılacak. 2006 sonbaharında nihai biçimini alacak olan tasarı muhtemelen 2007 ilkbaharında yürürlüğe girecek. 2008 ilkbaharında, Finlandiya merkezli Avrupa Kimyasal Madde Ajansı faaliyete geçecek ve aşamalı olarak 2019 yılına kadar REACH tüzüğü kapsamındaki kimyasal maddelerin tescil işlemleri tamamlanmış olacak.
GREENPEACE REACH’E NASIL YAKLAŞIYOR?
Sorun
Bugün Avrupa piyasasındaki tüm kimyasal maddelerin yüzde 90’ından fazlası sağlık ve çevre üzerindeki etkileri bakımından test edilmiş değil.
Halen bilinen yaklaşık 104.000 kimyasal maddenin hemen hemen tümü ilk olarak 1981’den önce üretildi. Bu kimyasal maddelerin tehlike dereceleri hiçbir zaman yeterince test edilmedi. Ancak 1981’den sonra piyasaya çıkan 3.500 “yeni” madde konusunda elimizde daha güvenilir veriler var.
Çevremizdeki kimyasal maddelerin çoğunun genlere zarar verip vermediği, alerjiye yol açıp açmadığı, besin zincirinde birikip birikmediği ya da kansere neden olup olmadığı bilinmiyor. Alman Çevre Müdürlüğü’nün saptamasına göre, “Yılda binlerce ton üretilen kimyasal maddelerin bile yüzde 80’inde, bu maddelerin içerdiği tehlike konusunda yeterince güvenilir bilgi yok.
Her yer kimyasal maddeyle dolu
Günlük hayatta temas içinde olduğumuz birçok üründe kimyasal madde var: boyalarda, plastik eşyada, kozmetik malzemesinde, halılarda, mobilyalarda, tekstil ürünlerinde, oyuncaklarda, arabalarda, ambalaj malzemesinde, kauçuk eşyada, temizlik malzemelerinde, vb.
Kimyasal maddeler olmaması gereken yerlerde bile var: kanımızda, anne karnındaki çocuklarda ve anne sütünde, hayvanlarda, bitkilerde, suda, toprakta ve atmosferde.
Bedenimizde kimyasal maddelerden oluşan bir kokteyl var
Ortalama bir Avrupalı’nın kanında ve Avrupalı kadınların emzirdikleri sütte 300 kadar değişik kimyasal madde var. Bilinmeyen sadece bu maddelerden birçoğunun içerdiği tehlike değil, bu “kimyasal kokteyl”in bileşik etkisi de bilinmiyor.
Kimyasal maddeler sağlığımıza zarar veriyor
Birçok kimyasal madde kaçınılması mümkün kanser türleriyle, alerjilerle ve kısırlıkla bağlantılı. Dünya Sağlık Örgütü’nce tescil edilmiş kronik hastalıklarda, özellikle kanserde tehlikeli bir artış var. Gelişmiş sanayi ülkelerinde özellikle erkek kısırlığı artış gösteriyor. Her yedi çocuktan biri astımlı. Araştırmalarda kaydedilen büyük ilerlemeye rağmen, tıp şimdiye kadar bu gelişmenin önünü alamadı.
Kimyasal maddeler doğal çevreyi zehir çöplüğüne çeviriyor
Kimyasal maddeler toprakta, nehirlerde, hayvanlarda, bitkilerde ve bu nedenle de besin zincirinde birikiyor. Kimya fabrikalarının binlerce kilometre uzağındaki kutupayılarının kanında bile hormonlara zarar veren toksinlere rastlanıyor.
Kimyasal maddeler üzerindeki denetim mekanizmaları etkin değil ve koruma sağlamıyor
Kimyasal maddelerin içerdiği tehlikeler konusundaki bilgisizlik 20 yıl boyunca giderilmedi. Son 12 yılda, mevcut 100.000’in üzerindeki kimyasal maddeden en önemli 140’ı bile kapsamlı bir testten geçirilemedi. Çünkü en tehlikeli maddelerin testten geçirilmesi bile yönetim makamlarının yetkileri dışında.
Kimya şirketleri sorumsuzca üretme özgürlüğüne sahip
Yürürlükteki rejime göre, bir kimyasal maddenin tehlikeli olup olmadığını kanıtlama yükümlülüğü, kimyasal maddeyi üreten firmaya değil, yönetim makamlarına aittir.
REACH: bir çözüm girişimi
Yıllar süren tartışmalardan sonra, Avrupa Komisyonu Ekim 2003’te REACH tüzüğünü önerdi. REACH yönerge (direktif) değil, tüzük. Bu şu anlama geliyor: Yürürlüğü girdiğinde, bütün AB ülkelerinde yasa değeri kazanacak. Şu anki takvime göre, REACH 2007 yılında yürürlüğe girecek.
REACH şunları amaçlıyor:
Kimyasal maddelerin içerdiği tehlike derecesi konusundaki bilgi açığını kapatmak.
Tehlikeli kimyasal maddelerden insanları ve çevreyi korumak.
Kimyasal maddelerle ilgili sorumluluğun tamamını yönetim organlarından alıp kimyasal madde üreticisi firmalara devretmek. Bu değişiklik, “ispat yükünün tersine çevrilmesi” olarak niteleniyor. Buna göre, bir kimyasal maddenin tehlikeli olmadığını kanıtlama yükü imalatçı firmalara ait olacak.
Ancak hakkında özel bilgi bulunan kimyasal maddeler piyasaya çıkabilecek. “Bilgi yoksa, piyasa da yok”.
Bütün kimyasal maddeler hakkında yeterli bilgi bulunmasını ve bu bilginin o kimyasal maddeyle temasa geçen, kullanıcılardan nihai tüketicilere kadar, herkese iletilmesini sağlamak.
Testten geçmiş kimyasal maddelerin testten geçmemiş maddeler karşısındaki rekabet dezavantajına son vermek.
Kimyasal maddelerle ilgili mevzuatı basitleştirmek. Kimyasal maddelerle ilgili 40 küsur yönerge ve tüzüğün yerini yaklaşık 70 sayfa tutan 117 maddenin alması amaçlanıyor.
REACH: Yetersiz bir uzlaşma
2003’te sunulan biçimiyle REACH, kimya şirketlerini gözeten çok geniş kapsamlı bir uzlaşmadır. Komisyon’un orijinal önerisindeki ana unsurlar çıkarılmış ya da büyük ölçüde sulandırılmıştır. Birkaç örnek vermek gerekirse:
REACH 100.000’in üzerindeki bilinen kimyasal maddeden sadece 30.000 kadarına, yani ancak yılda bir tondan yukarı miktarlarda üretilen kimyasal maddelere uygulanacak. Bu şu demek: REACH bilinen kimyasal maddelerin sadece üçte birinden azını kapsıyor. Bu konuda, yılda 10 kilodan daha fazla miktarda üretilen “yeni” kimyasal maddelere uygulanan yürürlükteki mevzuatın taban sınırı REACH’inkinden daha düşüktür.
İmalatçı firmaların ürettikleri kimyasal maddelerin güvenliği konusunda yeterli bilgi sağlama yükümlülüğü azar azar daraltılmıştır:
REACH tüzüğü kapsam içi 30.000 kimyasal maddeden 17.500’ü (her imalatçı için yılda 1-10 ton) konusunda sadece basit veriler istemektedir. Bu kimyasal maddeleri üreten firmalar, sözgelimi, bir kimyasal maddenin son derece zehirli olup olmadığını veya çevrede ayrışıp ayrışmadığını açıklamak zorunda değildirler. Verdikleri bilgiler, bir maddenin “çevre yönünden tehlikeli” olarak sınıflandırılmasına bile yetmeyecektir.
Üstelik, bir kimyasal maddeye maruz kalma konusunda hiçbir bilgi sağlamak gerekmiyor. Bu şu demektir: Bir maddenin ne kadarının çevreye nüfuz edeceği ve insanların o maddeyle nasıl temasa geçeceği belirsizliğini koruyacak.
Hormonal sistemi olumsuz etkileyen polimerler tescil yükümlülüğünün dışında tutulmuştur.
Kimya sektörü için sorun yok
Yürürlükteki mevzuat, yıllık üretimi 10 kilo olan “yeni” kimyasal maddelere bile uygulanırken, insanlara yönelik ağır tehlike, kanser yapıcı etki ya da doğurganlık veya genler üzerindeki zararlı etkiler konusunda bilgi verilmesini öngörürken, REACH hükümleri, bu bağlamda, onun daha gerisinde kalıyor.
REACH tüzüğü kimyasal maddelerin tescili için imalatçılara ve ithalatçılara çok uzun bir süre tanıyor. 1-100 ton dilimindeki maddelerle ilgili zorunlu verileri sağlama süresi 11 yıl, 100-1.000 ton dilimindekiler için altı yıl, 1.000 tonun üzerindekiler için üç yıl.
Tersi yöndeki bütün iddialara rağmen, REACH kimya sektöründeki sanayicilerin çıkarlarına aykırı düşecek önemli hiçbir sonuç yaratmayacaktır. Komisyon’un ve diğer birçok ilgili kurumun tahminlerine göre, kimya endüstrisinin bu konuda 11 yıl boyunca yapacağı doğrudan giderler, 2,3 milyar ile 4 milyar avro arasında değişebilecek. Bu şu demek: Bu işin Avrupa kimya endüstrisine yıllık maliyeti, toplam yıllık satışların ancak yüzde 0,04-0,06’sı kadar olacak.
Greenpeace’in talepleri
Avrupa kimya politikasında yapılacak reformun, AB’nin rekabet gücünü korumanın yanı sıra, insan sağlığını ve çevreyi korumasını güvence altına almak için, REACH’in şunları sağlaması gerekiyor:
“En zararlı kimyasal madde” kategorisine girdiği saptanan maddeler aşama aşama kaldırılmalı ve yerine daha güvenli uygun alternatifler geçirilmelidir.
Binlerce kimyasal maddenin içerdiği zehir konusundaki bilgisizlik sona ermelidir. Bu amaçla, tehlikeli kimyasal maddeleri ve daha güvenli muhtemel alternatifleri saptamak üzere, bütün kimyasal maddeler için yeterli temel güvenlik bilgisi bulunmalıdır.
Bütün kimyasal madde imalatçıları ve kullanıcıları için öngörülen “Özen Yükümlülüğü”, onları ürünlerinin güvenliğinden sorumlu tutmaktadır. REACH, yılda bir tondan az üretilen veya ithal edilen 70.000 kimyasal maddeye uygulanmayacaktır. Tüzükte özen yükümlülüğü konusunda hüküm bulunması, bu maddeler için temel bir güvenlik ağı sağlayacaktır.
Kamu, kimyasal maddelerin güvenliğiyle ilgili bilgiye erişme olanağı olduğunu bilme hakkına sahiptir. Tüketiciler, kullandıkları ürünlerdeki zararlı kimyasal maddeleri öğrenebilmelidirler.