TMMOB 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma'da yaşanan ve 301 maden işçisinin ölümüne neden olan iş cinayetiyle ilgili hazırladığı raporu, 18 Eylül Perşembe günü TMMOB Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.
Toplantıda, yaşanan iş cinayetinin ardında hem madencilik, hem de işçi sağlığı ve güvenliği alanında son 12 yıldır ağırlaştırılmış biçimde sürdürülen özelleştirme, piyasalaştırma ve taşeronlaştırma politikalarının olduğu söylendi.
Hazırlanan raporla ilgili yapılan basın toplantısında şu noktalara dikkat çekildi:
2009 yılında Soma Kömürleri A.Ş. tarafından alınan sahada üretimin 2010 yılında 2.6 milyon, 2012 yılında ise 3.8 milyon tona çıktığına dikkat çekildi. Bu şekilde üretimin kısa sürede 10 kat artması sahanın fiziksel dengelerini olumsuz yönde etkilemiş oldu.
2006 yılında yine TMMOB' un Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) için hazırladığı rapor ile, hizmet alım sözleşmesiyle madeni devralan firmanın yılda maksimum 1.5 milyon ton üretim yapabileceği ve bunun için de 800 kişinin çalışmasının yeterli olacağı yönünde yapılan açıklama hatırlatıldı.
Ocakta dar bir alanda ve aynı anda çok sayıda panonun çalıştırılması ve üretimin zorlanması nedeniyle işçi sayısı giderek arttı ve kaza riski hızla yükseldi.
Yaşanan cinayet henüz tam anlamıyla aydınlatılmamakla beraber eldeki veriler ve tanık ifadeleri olayın kömür kızışması nedeniyle meydana geldiğini gösteriyor.
Her şeyin kağıt üzerinde kaldığı bir işçi sağlığı ve iş güvenliği sistemi mevcut. 6331 Sayılı Yasa ile işveren, verilen işçi sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin, ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden satın alabilme hakkı, işçi sağlığı ve güvenliğinin de taşeronlaştırılması anlamına geliyor.
Katliamın sorumluları, ne pahasına olursa olsun maliyeti düşürme ve üretimi kesintisiz sürdürme politikasını sürdürenler, bu üretim modelini yaratanlar, kömür madenlerini ve linyit sahalarını ihalelerle devredenler ve denetim sorumluluklarını yerine getirmeyenler.
Türkiye’de kömür madenciliğinin mevcut koşullarda sürdürülmesi iş cinayetlerine davetiye çıkarıyor.
Madenlerde çalışma saatlerinin 6 saate düşürülmesi, emeklilik yaşının düşürülmesi gibi düzenlemeler eksik kalıyor. Altı saat çalışma süresi sadece yer altı için geçerliyken maden işçilerinin çalışma süresi kısaltılmamış oldu.
Maliyeti yüksek olan maden iş kolunda emek yoğunluklu çalışılarak kar elde ediliyor. Devletin madenleri kamulaştırması gerekiyor.