Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma maden faciası için hazırladığı 8'i tutuklu 45 sanıklı iddianamenin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nce reddedilmesine karşı Manisa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne yaptığı itiraz, kısmen kabul edildi. Mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için iddianamenin savcığa iade edilmesine karar verdi.
Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 301 madencinin hayatını kaybettiği Soma ilçesindeki maden faciasıyla ilgili iddianamede, Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazını ve Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin eksikler konusundaki ret taleplerini ikişer sebepten haklı buldu. İddianameyi bu dört sebeple geri gönderdi. İddianame, Akhisar Cumhuriyet Savcılığı'nın itirazı üzerine bir üst mahkeme olan Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'ne gelmişti. Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, yaptığı açıklamada yargılamanın başlamasının iki ay uzayabileceğini söyledi.
İDDİANAME GİTTİ GELDİ
Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye ait Eynez Maden Ocağı'nda 13 Mayıs 2014 tarihindeki facianın ardından başlatılan tahkikat çerçevesinde halen 8 kişi tutuklu bulunurken Soma Cumhuriyet Savcılığı, 3 Kasım'da fezlekeyi hazırlayıp ağır ceza mahkemesi bulunan en yakın yer olan Akhisar Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdi. Akhisar Cumhuriyet Savcılığı ise fezlekeyi inceleyip hazırlamış olduğu iddianameyi, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne 10 Kasım'da sundu. İddianameyi inceleyen Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi de 25 Kasım'da, dört noksan madde sebebiyle savcılığa iade etti. Bunun üzerine Akhisar Cumhuriyet Savcılığı, iddianamenin iadesine itiraz etti. İddianame, bu defa Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
Baro Başkanı Balkız, Soma maden kazasıyla ilgili yürütülmekte olan ağır ceza davasının iddianamesinin, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dört somut sebep gösterilerek geçen günlerde iade edildiğini söyledi. İiddianameye Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edilmek suretiyle itiraz sürecinin başlatıldığını belirten Balkız, “Ceza Muhakemeleri Kanunu'na göre itirazı, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'ne en yakın ağır ceza mahkeme olan Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi inceledi. Dün saat 17.00 itibariyle kararını verdi. Dosyayı, bütün ekleriyle birlikte Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade etti." dedi. İddianamenin iade edilmesiyle ilgili dört somut sebep olduğunu belirten Balkız, "Bu dört somut sebepten ikisi, Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da uygun görülmek suretiyle Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kısmen kabul, kısmen ret şeklinde gerçekleşmiştir. Ceza Mahkemeleri Kanunu'nun kendi içerisindeki bir denetim mekanizması olan bu iade kararını inceleme işlemi bugün itibariyle sonuçlandı. Artık bundan sonra eksik kalan hususlar, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yerine getirilerek iddianame yeniden düzenlenmiş veya eksiklikleri tamamlanmış olacaktır." diye konuştu.
'ŞİKAYETÇİ OLABİLECEK MAĞDURLARIN İSİMLERİ İDDİANEMEDE YER ALMIYORDU'
Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen ve edilmeyen itirazları değerlendiren Zeynel Balkız, “İddianamenin iadesinin birinci sebebi, maden kazasında ölen 301 madencinin ailelerinden mağdur durumda olanların, yakınlarının, anne, baba ve bunlar adına şikayetçi olabilecek kişilerin isimleri iddianamede yer almıyordu ve bunların şikayetleri ve talepleri, delilleri sorulmamıştı. Vefat eden 301 madenciden sadece 214'ünün yakınlarının ismi iddianamede yer alıyordu. Akhisar Ceza Mahkemesi tarafından görülen eksiklik, Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da kabul edildi ve vefat eden şehitlerin yakınlarının müşteki sıfatıyla iddianamede yer alması gerektiği zorunluluğu dile getirildi. İtiraz bu bakımdan reddedilerek, iddianame eksik bulunmuş oldu. Şimdi Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yapması gereken işlem, vefat eden 301 şehit madencinin ailelerinden hangilerinin eş, çocuk, anne, baba, kardeş gibi yakınlarının eksikliği varsa bunları da ikamet ettikleri yerlerden çağırarak ifadelerinin alınması gerekiyor. Bu aileler ülkemizin değişik yerlerine dağılmış olduğundan, bu işlem talimat yoluyla yapılacağından birkaç aylık süreyi alabilir. Bundan dolayı iddianamenin tanzimi zaman alacaktır. En azından yılbaşını geçirmiş olacak." şeklinde konuştu.
Baro Başkanı Balkız, şöyle devam etti: "İkinci sebep, suçların ve cezaların şahsiliği prensibine riayet edilmemesi gerekçesiyle iddianame iade edilmişti. Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi, bu iddiayla ilgili incelemede Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazını haklı buldu. Yani iddianamenin 88. ve 89. sayfalarında yer alan 45 sanığın, şüphelinin maden içerisindeki veya şirketteki görevlerinin kadidi olarak sayıldığını ve ayrıca bilirkişi raporunda da bize göre 20 ayrı sebepten dolayı, mahkeme kararına göre 18 ayrı somut sebepten dolayı bu kişilerin, bu kazanın oluşumundaki sorumluluklarının belirtilmiş olduğunu yeterli sayarak, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu konudaki itirazını kabul etti ve bu sebeple iddianamenin kabul edilebileceğini varsaymıştır."
'65 KİŞİNİN GEÇİCİ VEYA KATİ RAPORLARI ALINMAMIŞ'
İddianamenin iade edilmesinde üçüncü sebebin, kaza sırasında yaralananların raporlarıyla ilgili olduğunu aktaran Balkız, “Bu konuda gerçekten Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'ni kutluyorum. İyi bir araştırma yaparak, bu konuda eksikliği ortaya koydu. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazını bu sebepten dolayı reddetmiştir. İddianamede bu olay şöyle dile getiriliyordu: '161 kişi, bu maden kazsında yaralanmıştır. Bu yaralanma şekli, insanların hayatını tehlikeye sokabilecek bir ihmal sonucu meydana geldiğinden dolayı bunlarla ilgili cezaya hükmedilmesi talep edilmiştir.' Oysa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi diyordu ki, 'Bu raporları inceledik. Bunların basit bir tıbbi bir müdahaleyle geçebilecek olması nedeniyle burada böyle bir cezayı istemeniz için bunu gerekçelendirmeniz lazım.' Manisa’daki mahkeme, dosyanın tümünü inceledikten sonra şöyle bir karara varıyor: 'Burada 11 yaralının kati raporu alınmış. Kati raporda, 'Basit tıbbi müdahaleyle iyileşebilir.' diyor ama 56 yaralının kati raporu yok, geçici var. Bir 29 kişi daha var. Bunların raporunda ise farklı bir durum var. Bunlar için, 'Basit tıbbi müdahaleyle iyileşemez.' diyor. 65 kişi daha var ki bunlarla ilgili geçici veya kati bir rapor alınmamış.' Mahkeme, bunlarla ilgili tespitlerini yaptıktan sonra iddianamenin bu kısmının iddianameye uymadığını, bunun bu raporlar çerçevesinde yeniden düzenlenmesini istiyor. Bu nedenle Cumhuriyet başsavcısının itirazını ikinci sebep olarak reddediyor." dedi.
İddianamenin iade edilmesinin dördüncü sebebi olarak, sabit gaz ölçüm cihazlarının TÜBİTAK raporları beklenmeden düzenlenmesi olduğunu vurgulayan Balkız, "Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi, bu raporun da sonradan gelmesiyle bu konudaki itirazı kabul ediyor. Bir eksiklik yoktur diyor." diye konuştu.
'161 YARALININ RAPORLARININ TEKRAR İNCELENMESİ GEREKİYOR'
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının ikinci sebepten dolayı kabul edildiğini, iki sebeple reddedildiğini dile getiren Balkız, şöyle devam etti: "Bu retlerin sonucunda dosyanın tekrar Cumhuriyet Başsavcılığı'na iadesi gerekiyor. Eksik olanların, yani müşteki sıfatında olmasına rağmen ifadeleri alınmamış olanların iddianamede yer alması gerekiyor. Ayrıca 161 yaralının raporları tekrar incelenerek, iddianamenin yeniden tanzim edilmesi gerekiyor. Şimdi top, Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'ndadır. Dosya oraya gidecek. Akhisar Ceza Mahkemesi'nin bu davası biraz daha tehir edilmiş olacak. Muhtemelen bu davanın ilk soruşturmasının yapıldığı yerin Soma Cumhuriyet Başsavcılığı olması sebebiyle Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı, eksikliklerin tamamlanması noktasında yardımcı olur. Biz sonuç itibariyle bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız."
'KAMU GÖREVLİLERİNİN SORUŞTURMA İZNİ HÂLÂ BİZE ULAŞMADI'
Baro Başkanı Balkız, "Biz sonuç itibariyle Manisa Barosu olarak konuyu nasıl değerlendiriyoruz dediğimiz zaman bu işlemler, yargının bir olayda kendi iç denetim mekanizmalarını işletmesi sonucu gelinen bir noktadır. Biz artık bu davada, aynen buraya kadar olan safhadaki gibi hiçbir siyasi müdahaleye ve dış müdahaleye muhatap olmadan yargının kendi meselesini, kendi sorunlarını kendisinin çözmesini istiyoruz. Henüz bu davanın, bu kazanın oluşumunda büyük ihmali ve vebali bulunan kamu görevlileri, müfettişler, denetim elemanlarıyla ilgili bakanlıkların soruşturma izinleri tarafımıza ulaşmamıştır. Cumhuriyet Başsavcılığımız'a da ulaşmamıştır. Bu yönüyle soruşturma eksik yürümektedir. Muhakkak bunun kamu ayağının da soruşturmaya dahil edilmesini, soruşturmanın bütün hatlarda devam etmesini arzu ediyoruz. Bu konuda Danıştay 1. Dairesi'nde açmış olduğumuz davayla ilgili de henüz Danıştay’ın bir karar vermemiş olmasını buradan kamuoyuna duyuruyorum ve şikayetimi sizler vasıtasıyla iletiyorum. Böyle 301 şehidin bulunduğu davada ciddi anlamda bilirkişi raporlarıyla kamu görevlilerinin sorumluluğunun sabit olması durumunda artık Danıştay’ın, bunu öncelikli bir mesele olarak ele alması ve bir an evvel soruşturma izniyle ilgili karar vermesi tarafımızdan beklenmektedir. Manisa Barosu olarak bu davanın başından beri, yani 13 Mayıs’tan beri olduğu gibi bundan böyle de yakın takipçisiyiz." dedi.
İDDİANAMENİN İÇERİĞİ
Aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, şirket yöneticileri Akın Çelik ve Ramazan Doğru'nun da bulunduğu halen tutuklu 8 sanık hakkında, "mümkün kasıtla insan öldürme ve yaralama" suçundan 301 ve 161 defa, çoğu mühendislerden oluşan diğer 8 şirket çalışanı sanık hakkında "bilinçli taksirle insan öldürmek ve yaralamaktan" 301 ve 161 defa, maden görevlisi 29 sanık hakkında da "taksirle insan öldürmekten" yargılanmaları talep edilmişti. (MANİSA)
Kaynak: Evrensel
http://www.evrensel.net/haber/99544/itiraz-edilen-soma-iddianamesi-iade-...