Meral SÜER Tuzla/İstanbul
Tuzla Birlik Organize Sanayi Bölgesinde bulunan ÇAN ORTAK GİRİŞİMİ NORM fabrikasında sendikalaştıkları için patron tarafından işten atılan 9 işçi fabrika önünde kurdukları çadır ile direnişe geçti.
Bu sermaye grubu Türk Silahlı Kuvvetlerine kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer koruyucu kıyafetlerin üretilmesi için bir araya gelen 2 sermaye grubunun birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Türkiye de TSK’ye kimyasal silahlara karşı korumalı elbiselerin üretildiği tek fabrika Çan Ortak Girişiminin Tuzla’daki fabrikasıdır. Bu grup 2007 yılında TSK ile 48 milyon avroluk bir sözleşme imzalamış olup 2017 yılına kadar 162 bin özel korumalı elbiseyi TSK’ye teslim edecektir. İhale sürecinde de ilginç gelişmeler yaşanmıştır. İhaleye 5 firma katılmış olup en düşük teklifi veren ÇELİKAY-ATLAS-NORM (ÇAN) ortak girişimi kazanmıştır. Bu girişim kimya sektöründe uzman olmamakla birlikte ihaleyi kazandı. Ortak girişimi oluşturan ÇELİKAY şirketi endüstriyel mutfak ekipmanlarında uzman iken diğer ortak ATLAS ise müteahhit. Atlas firması Sanayi Bakanlığının açtığı ihalelerin de gediklisi durumundadır.
ZEHİR SOLUYORUZ KANSER OLACAĞIZ
fabrika düşününüz ki kimyasal silahlara karşı korunaklı askeri elbiseler üretiyor. Sanırsınız ki bu fabrika da çalışan işçiler açısından her türlü işçi sağlığı önlemleri alınmıştır. 48 milyon avroluk bir ihaleyi kazanan bu fabrikada işçiler yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayacak bir ücret almaktadırlar uzun çalışma saatleri söz konusu değildir. Çeşitli sosyal haklar mevcuttur, işçilerin dinlenme alanları vardır diye aklınıza gelebilir değil mi? Hiç de öyle değil.
Çan fabrikasında üretilen elbiselerin içerisine karbon parçacıkları eklenerek imalat yapılmaktadır. Kimyasal bir ürün olan oldukça zehirli olan karbon fabrikanın içerisinde üretilmekte olup işçiler tamamıyla karbon tozu solumaktadırlar. Fabrika içerisinde hiçbir havalandırma tesisatı olmadığı için temiz hava yerine kirli ve zehirli hava teneffüs edilmektedir. Çalışan işçilere zehirli havadan korunmak için uygun maskeler verilmek yerine göstermelik bez maskeler verilmekte bu çakma maskeler bile düzenli olarak işçilere verilmemektedir. İmalatta kullanılan makinelerin üzerinde oluşan yoğun karbon tozları hava tutularak temizlenmekte bu işlem fabrika içerisinde ki zehirli havayı daha da yoğun hale getirmektedir. Şu ana kadar hiçbir iş güvenlik uzmanı gelip de herhangi bir denetleme yapmamıştır. Fabrika içerisindeki bu karbon ağırlıklı hava ileride başta akciğer kanseri olmak üzere ciddi akciğer ve solunum hastalıklarının işçiler arasında yaygınlaşmasına da yol açacaktır. Bu kadar da değil. Çalışan işçilerin çay molalarında oturup çay içecekleri kapalı bir alanları dahi yoktur. Çay molalarında çaylarını dışarıda yağmur ve kar altında içmektedirler. Fabrika içerisinde doğru dürüst bir ısıtma tesisatı yok-tur. Kışın işçiler montlarını dizlerine sararak çalışmak durumunda kalmaktadır.
YETER ARTIK
120’ye yakın işçinin çalıştığı ÇAN fabrikasında 50’ye yakın kadın işçi bulunmaktadır. Fabrika önceleri Kocaeli Sarımeşe’de üretim yaparken yaklaşık 5 yıldır yeni yaptıkları Tuzla’daki fabrikasına taşınmıştır. Fabrika da 2 bölümden oluşmakta olup bodrum katında elbiseler dikilmekte, üst katta elbiseler için karbon üretilmektedir. Fabrikada en yüksek ücret 1400 lira en düşük ücret ise 1100 liradır. Ücret dışında herhangi bir sosyal hak yoktur. Fabrikanın personel müdürü emekli asker olduğu için işçilere psikolojik baskı da uygulanmaktadır.
Çan işçileri güvencesiz, sağlıksız ve düşük ücretlere karşı birleşerek sendikalaşma mücadelesini başlatarak Petrol-İş Kartal Şubesinde örgütlenmeyi başarmışlardır. Çoğunluğu sağladıktan sonra Petrol-İş yetki talebinde bulunmuş yetki geldikten sonra patron itirazda bulunmanın yanı sıra ÇAN fabrikasından bir kısım işçiyi tehdit ve baskıyla Norm şirketine geçirerek saldırıya geçmiştir. Bununla da kalmayarak “Sendikadan istifa ederseniz 2018 yılına kadar size iş garantisi vereceğiz yoksa buraya taşeron getirerek hepinizi işten çıkaracağız” diyerek işçileri baskı altına almaktadır. Patron 9 işçiyi işten atarak yeni bir saldırıya geçmenin yanında içerideki işçilere başta personel müdürü olmak üzere ağır küfür ve hakaretler devam etmektedir. Patron ve personel müdürü sendika üyesi işçilere “Burada tek bir sendikalı işçi bırakmayacağız bu fabrikaya sendikayı sokmayacağız diyerek saldırılarını sürdürmektedir.
Patronun buraya sendika girmeyecek saldırısına karşı başta atılan işçiler olmak üzere sendikaya üye olan işçiler bu fabrikaya sendika girecek ve atılan işçiler geri alınacak diyerek mücadeleye devam etmektedir. Patronun bu kapsamlı saldırısına karşı Çan işçileriyle mücadeleyi birleştirmek ve dayanışmayı büyütmek önem kazanmaktadır.
Kaynak: Evrensel Gazetesi
Kaynak link: http://www.evrensel.net/haber/114768/tuzlada-canlar-kimin-icin-caliyor