• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Basına ve Kamuoyuna...

28. Dönem 1. Olağan Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi

Petrol-İş Sendikası GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU, 15-16 EKİM 2015 tarihinde ANTALYA’da toplanarak ülkemizde yaşanan güncel gelişmeleri ve örgütsel çalışmalarını değerlendirmiştir.

17.10.2015

 

GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU, toplantıda yapılan değerlendirmeleri ve bu doğrultuda almış olduğumuz kararları aşağıdaki şekilde kamuoyuna iletmeyi uygun bulmuştur:

Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyada çatışmalar giderek artmakta ve süren savaşlar nedeniyle bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Bugüne kadar Suriye'de çatışmaların derinleşmesi yönünde tavır alan ya da aynı nedenle sessiz kalan emperyalist ülkeler, Suriye'den Avrupa'ya başlayan mülteci akını sonrasında politikalarını gözden geçirmek durumunda kalmışlardır. Eylül ayının başında Aylan bebeğin ölü bedeninin Bodrum kıyısına vurması, emperyalist kaynak savaşları ve bölgesel çatışmaların acı bir sonucudur. Coğrafyamızda yeni acıların yaşanmaması için emperyalizm Ortadoğu'dan elini çekmeli, bölgede sorumlu ve barışı hedefleyen politikalar benimsenmelidir.

Bölgede yaşanan istikrarsızlık, son dönemde terör saldırıları yoluyla ülkemize taşınmaya çalışılmaktadır. Son olarak 10 Ekim'de Ankara'da emek ve meslek örgütleri DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin çağrısıyla gerçekleştirilecek “Emek, Barış ve Demokrasi” başlıklı mitinge hain bir saldırı düzenlenmiştir. 100'e yakın vatandaşımızın hayatını kaybettiği ve yüzlerce vatandaşımızın da yaralandığı bu terör saldırısını lanetliyoruz.

Yaz aylarından bugüne gerçekleştirilen terör saldırılarında kaybettiğimiz vatandaşlarımıza, şehit olan asker ve polislerimize rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı, yaralananlara ise acil şifalar diliyoruz.

Son halkası Ankara'daki katliam olan terör saldırıları, halkımızın birlik ve beraberliğini, toplumsal barış ve huzuru hedef almaktadır. Bu saldırılarla amaç, halkı sindirmek ve bir korku toplumu yaratmaktır. Yeni katliamlar yaşanmaması ve terörün amacına ulaşmaması için başta tüm siyaset kurumu olmak üzere sendikalar, meslek odaları, demokratik kitle örgütlerini göreve ve sorumluluk almaya çağırıyoruz.

Daha yaşanabilir bir Türkiye için öncelikle barışın sağlanması gerekmektedir. 1 Kasım Genel Seçimi'ni, halkın özgür iradesinin gerçekleşmesi, demokratik işleyişin tesis edilmesi, siyasi istikrarsızlığın giderilmesi ve toplumsal barışın sağlanması için önemli bir olanak olarak görüyoruz. İstikrarsızlık ve siyasi belirsizlikler ekonomideki sıkıntıları arttırmakta, sermaye ve işverenler ise bu ortamda oluşan risk ve zararlarını işçi sınıfına fatura etmeye çalışmaktadır. Bu nedenle seçimlerde, emeğe dönük saldırılara karşı güçlü bir uyarı yapılması, toplumsal ve siyasal sorunlara emek eksenli çözümlerin gündeme getirilmesi son derece önemli olacaktır.

Emekçiler seçimde sınıfsal çıkarları doğrultusunda tavır koymalı; sendikalar seçimde ve seçim sonrasında, taşeron çalışmanın kaldırılması, esnekleşmenin önüne geçilmesi, adil ücret ve vergi politikalarının izlenmesi, kayıtdışılıkla mücadele edilmesi, iş cinayetlerinin son bulması, asgari ücretin insanca yaşanacak bir düzeye çıkarılması, işsizliğin önlenmesi, sendikal örgütlenmenin önündeki her türlü engelin ve grev yasaklarının kaldırılması gibi taleplerin takipçisi olmalıdır.

Ülkemizin en önemli sorunu, emekçilerin iş ve aş sorunudur. Artan işsizlik ve derinleşen yoksulluk artık sürdürülemez boyutlara ulaşmıştır. Türkiye'de gerçek işsizlik oranı %20'ye yaklaşmış, işsizlerin sayısı ise 6 milyon düzeyine çıkmıştır. TÜİK verilerine göre, ülkemizde aylık geliri 370 TL'den az olan 6,5 milyon kişi, aylık geliri 650 TL olan 22 milyonun üzerinde vatandaşımız bulunmaktadır. İşsizliğin ve yoksulluğun bu boyutlara ulaştığı bir ülkede, sendikaların etkili bir mücadele vermesi son derece zordur. Sendikalar, doğrudan üyelerinin çıkarlarını savunmak ve mücadele etmenin yanı sıra işsizlik ve yoksulluk gibi toplumsal sorunları da gündemine almak durumundadır.

Bu sorunların çözümü için ve emeğe dönük saldırılara karşı, konfederasyon düzeyinde ortak çalışma yürütülmeli ve birlikte mücadele edilmelidir. Ülkemizin en büyük işçi konfederasyonu Türk-İş bu noktada inisiyatif almalı ve sonuç alıcı bir mücadelenin startını vermelidir. Türk-İş'i daha etkili kılmak, mücadeleci bir çizgiye çekmek ve sendikal harekete yeni bir soluk getirmek için Petrol-İş'in de dahil olduğu bir grup sendika tarafından 2011 yılında oluşturulan SGBP, zaman içinde bu amacına ulaşamamış ve fiilen işlevsiz bir duruma gelmiştir.

Başta TPAO olmak üzere örgütlü olduğumuz kamu işyerlerinin ortak sorunu, hizmet alımlarının bu işyerlerinde giderek artması, personel ihtiyacının yeni kadrolarla giderilmesi yerine hizmet alımlarına başvurulması ve buna bağlı olarak istihdamın daralmasıdır. Kadrolu ve güvenceli çalışmanın esas istihdam biçimi olması gereken kamu işyerlerinde hizmet alımlarının asıl işlere doğru yaygınlaştırılması asla kabul edilemez.

Ülkemizin enerji ihtiyacını karşılamak ve enerjide dışa bağımlılığını azaltmak için yerli ve yenilenebilir kaynaklara yönelinmelidir. Bu kaynaklara sahip olan Türkiye'de nükleer enerji pahalı ve tehlikeli bir seçenektir. Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 3. nükleer santral yatırımının Kırklareli İğneada'da yapılabileceğini açıklamıştır. Nadir bulunan ormanların yer aldığı bu yörede planlanan nükleer santral yatırımı iptal edilmelidir.

Sendikamız Petrol-İş, kuruluşunun 65. yıldönümünde 27. Olağan Genel Kurulu'nu gerçekleştirmiştir. 5-6 Eylül 2015 tarihinde yaptığımız Genel Kurul, Petrol-İş'in demokratik işleyişine uygun bir şekilde yapılmış ve seçim sonucunda Merkez Yönetim Kurulumuz'da yenilenme olmuştur. Üyesinden temsilcisine, şube yöneticisinden delegesine tüm Petrol-İş ailesinin katılım ve katkılarıyla gerçekleştirdiğimiz Merkez Genel Kurulumuzda ortaya çıkan sonuç, en başta birlik ve beraberliğimizi perçinlemiştir. Genel Kurul'da kabul ettiğimiz kararlar ve ortaklaştığımız iradenin kılavuzluğunda Sendikamız, emekçilerin ortak mücadelesinin öne çıkartılması, işçi hak ve çıkarlarına aykırı tüm uygulamalara karşı mücadele verilmesi, sendikal hak ve özgürlüklerin genişletilmesi için elinden gelen tüm çabayı gösterecektir.

Örgütlü olduğumuz 4 Nolu işkolu, oldukça geniş ve içerisinde farklı nitelikte faaliyetleri içeren bir işkoludur.   Petrol ve doğalgaz arama, üretim, taşıma ve pazarlaması dışında imalat sanayinde rafinaj, kimyasal ürünler, ilaç, kauçuk ve plastik gibi alt sektörlere bölünmüştür. Petrol-İş, önümüzdeki dönemde işkolumuzda her bir alt sektörün dinamiklerini gözeterek özgün örgütlenme, eğitim ve toplu sözleşme politikaları geliştirecektir. 

Petrol-İş, emekçilerin yaşadığı sorunlara karşı sendikal hareketin ortak bir yanıt üretebilmesi için dün olduğu gibi bugün de, birlik ve dayanışma perspektifini güçlendirmeyi amaçlayan politika ve stratejiler benimseyerek mücadeleyi yükseltecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

PETROL-İŞ SENDİKASI

GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU ADINA
MERKEZ YÖNETİM KURULU