Dünya Ekonomik Forumu'nun yıllık toplantısı için dünya liderleri Davos'ta toplanırken, bu yılın konusu olan dördüncü sanayi devrimi, IndustriALL Küresel Sendika'nın üyesi olan örgütleri dünyanın her yerinde etkisi altına alıyor.
Dördüncü sanayi devriminin işyerinde yol açtığı teknolojik değişim geniş kapsamlı sonuçlar doğuruyor. Geçici ve güvencesiz çalışma daha da yaygınlaşıyor, işsizlik kabarıyor, ücretler düşük, işçilerin haklarına ve kazanımlarına saldırılıyor. İşsiz ve güvencesiz bırakılanlar politik karar organlarınca umursanmadıkları hissine kapılacak olurlarsa, bu baskılar toplumsal huzursuzluğa, hatta radikalleşmeye yol açabilir. Umudunu yitirmiş insanların daha iyi bir yaşam arayışıyla harekete geçmesiyle mülteci krizi de ağırlaşabilir.
IndustriALL genel sekreteri Jyrki Raina, “Sanayideki değişim sosyal adalet pahasına olmamalıdır. Servet dizginsiz bir hızla yaratılmasına ve yoğunlaşmasına rağmen, biriken servet birimi başına yaratılan iş sayısında (istihdamda) korkunç bir düşüş var” diyor.
Oxfam adlı uluslararası sivil toplum kuruluşunun birkaç gün önce yayımladığı yeni bir rapor, dünyadaki en zengin 62 kişinin sahip olduğu servetin dünya nüfusunun en yoksul kesimlerden oluşan yarısının toplam geliri kadar olduğunu, en zengin yüzde 1'lik kesimin servetinin ise dünya nüfusunun geriye kalan yüzde 99'ununkinden fazla olduğunu ortaya koyuyor.
ITUC'un yayımladığı bir başka araştırma ise dünyanın önde gelen 50 şirketinin tedarik zincirlerinde bin bir zorluk içinde çalışıp didinen 116 milyon kişilik gizli bir işgücünün varlığını gözler önüne seriyor.
3,4 trilyon dolar toplam gelire sahip bu şirketler için üretim yapan işçilerin sadece yüzde 6'sı doğrudan istihdam ediliyor. Bu şirketlerin küresel tedarik zincirlerindeki milyonlarca işçi düşük ücretlerin, güvencesiz çalışmanın, güvenlikten yoksun çalışma koşullarının oluşturduğu cenderede sendikal haklardan yoksun bir şekilde çalışıyor.
Adil Geçiş
IndustriALL öbür küresel sendikalarla birlikte Davos'ta, sanayinin teknolojik dönüşümünden ve karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik küresel çabalardan etkilenen işçiler için Adil Geçiş'i savunacak.
Raina, “Sürdürülebilir sanayilerde insana yakışır çalışma yaratırken, bugünün işçilerine ve onların toplumsal çevrelerine saygı gösteren bir adil geçişe ihtiyacımız var” diyor.
ILO'nun istihdamla ilgili 2016 raporuna göre, önümüzdeki iki yılda işsiz sayısının 4,8 milyon artması beklenirken, gelişmekte olan ekonomilerdeki işçiler büyük zorluklarla karşı karşıya kalacak.
Yeni işyeri
Dördüncü sanayi devrimi çalışma, işyeri, iş sağlığı ve güvenliği ve esneklik kavramlarının anlamlarını değiştiriyor. Birçok geleneksel işyeri kaybolurken, yenileri oluşacak, ama bu sürecin istihdam üzerindeki genel etkisinin ne olacağı belli değil. Şimdiden belli olan, işçilere teknolojik gelişmelerle baş edebilmeleri için yeni beceriler kazandırılması gerektiği.
Raina şu sonuca varıyor: “Dönüşüm gerçekleşirken, IndustriALL'un hedefi aynı kalıyor: kaliteli istihdamı, geçim ücretini, güvenli işyerlerini ve sendikalaşma hakkını içeren, güçlü ve sürdürülebilir bir sanayi temeli kurmak.”