Petrol-İş Sendikası BAŞKANLAR KURULU, 15 ŞUBAT 2016 tarihinde İSTANBUL’da toplanarak ülkemizde yaşanan güncel gelişmeleri ve örgütsel çalışmalarını değerlendirmiştir.
BAŞKANLAR KURULU, toplantıda yapılan değerlendirmeleri ve bu doğrultuda almış olduğumuz kararları aşağıdaki şekilde kamuoyuna iletmeyi uygun bulmuştur:
28. Dönem 2. Olağan Başkanlar Kurulumuz, ülkemizde terör saldırılarının arttığı, çatışmaların sürdüğü ve toplumsal barış ortamının, ne yazık ki, tehdit altına girdiği bir dönemde toplanmıştır. Devam eden terör saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Saldırılarda şehit olan güvenlik personeline ve hayatını kaybeden masum vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Toplumsal barış ve huzuru yeniden tesis etmek üzere sorunlarımızın çözümü, uzlaşı temelinde, insan haklarını merkeze alarak ve demokratik yöntemleri benimseyerek gerçekleşecektir. Bu noktada, bölgedeki vatandaşların bir süredir yaşadığı mağduriyetlerin hızla giderilmesi ve eğitim ile sağlık hizmetleri başta olmak üzere yaşamın bir an önce normalleşmesi gerekmektedir.
Ülkemizde barış ve huzurun sağlanması, sosyal hakların geliştirilmesi açısından yeni Anayasa hazırlık sürecinin bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Sendikamız, toplumsal uzlaşıyı gözeterek hazırlanacak, temel hak ve özgürlükleri güvenceye alan, yasakları kaldıran, demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkesinin merkeze yerleştirildiği sivil bir anayasayı savunmaktadır.
Yeni anayasada çalışma hakkı başta olmak üzere, iş güvencesi, sağlık, eğitim, barınma ve örgütlenme hakkının öncelikle güvenceye alınması, sendikal hak ve özgürlüklerin uluslararası normlarda herhangi bir kısıtlamaya gidilmeden tanınması gerekmektedir. Petrol-İş, öncelikle Türk-İş olmak üzere tüm emek kesimlerini Yeni Anayasa'nın hazırlanması sürecinde emeğin haklarının genişletilmesi için inisiyatif almaya çağırır.
Sermayenin 60 yılı aşkın bir süredir iktidarlara dayattığı kıdem tazminatı düzenlemesi, bir kez daha gündemdedir. Hükümet yetkilileri, bu düzenlemenin önümüzdeki dönemde Meclis'e geleceğini açıklamıştır. İşçi sınıfının elinde kalan son kazanımlardan birisi olan kıdem tazminatı, sendikaların kırmızı çizgisidir. Hak ve kazanımlarımızı geriye götürecek herhangi bir düzenleme, Türk-İş Genel Kurulu'nda da bir kez daha teyit edildiği üzere, genel grev nedenidir.
Kamuoyunda “kiralık işçilik düzenlemesi” olarak bilinen Tasarı, geçtiğimiz hafta Meclis'e sunulmuştur. Her ne kadar belli koşullarla sınırlandırılmış olsa da geçici iş ilişkisinin yaygınlaştırılmasına, işçilerin özel istihdam büroları aracılığıyla kiralanmasına yol açacak bu düzenleme derhal geri çekilmelidir. Avrupa'da ücretlerin düşürülmesi, güvencesizleşme ve sendikal örgütlülüğün zayıflatılması gibi sonuçları olan bu uygulama ile ülkemizde modern köle pazarlarının kurulmasına izin vermeyeceğiz.
Milyonlarca emekçinin ve gelecek kuşakların çalışma koşullarını belirleyecek olan bu düzenlemelere karşı konfederasyonlar ve sendikalar ortak tavır almalı, birlikte mücadele etmelidir. Türk-İş, bu bilinçle kapsamlı bir mücadele programı ortaya koyarak çalışmalara başlamalıdır. Petrol-İş, kıdem tazminatı ve “kiralık işçilik” düzenlemelerine karşı ülke genelinde etkin ve kararlı bir mücadelenin içerisinde olacaktır.
Tıpkı “kiralık işçilik” düzenlemesinde olduğu gibi belli sınırlamalar ile mevzuata sokulan taşeron çalışma bugün kamu ve özel sektörde bir ur gibi yayılmış, istihdamı güvencesizleştirmiş ve iş cinayetlerinin artmasına neden olmuştur. Kamuda ve özel sektörde taşeron işçiliğin tamamen ortadan kaldırılmasına dönük adımlar atılmalıdır. Seçim vaatlerinden biri olan kamuda asıl işi yürüten taşeron işçilerin kadroya alınması konusunun Mart ayı sonuna kadar Meclis gündemine getirileceği belirtilmektedir. Sendikamız, başta Türkiye Petrolleri'nde (TP) olmak üzere kamu işyerlerimizde taşeron ve geçici olarak çalışan işçilerin kadroya alınması konusunun takipçisi olacak, bu konuda gerektiğinde her türlü mücadeleyi verecektir.
Ülke çıkarı ve kamu yararı doğrultusunda petrol sektöründe faaliyetlerde sürekliliğin sağlanması ve üretimin sürmesi noktasında TP'ye önemli sorumluluklar düşmektedir. Enerjide dışa bağımlılık ve içinde bulunulan coğrafyada siyasi riskler yüksek iken, enerji politikalarında yerli kaynaklara yönelen ve bu alandaki ulusal kamu kuruluşumuz TP'yi güçlendirmeye odaklı politikalar izlenmesi şarttır. Sendikamızın yıllardır söylediği gibi petrol sektöründe dikey entegrasyonun kamu eliyle yeniden sağlanmasının gerekliliği bugün bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Sektörde üretimden rafinaja, petrokimyadan akaryakıt dağıtıma TP çatısı altında entegrasyon yeniden sağlanmalıdır.
Güvencesiz ve esnek çalışma uygulamalarının yaygınlaşması, işyerlerinde iş kazalarının artmasına ve iş cinayetlerinde hayatını yitiren işçi sayısının hızla yükselmesine yol açmaktadır. 2015 yılında en az 1730 işçi iş cinayetlerinde, ne yazık ki, hayatını kaybetmiştir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) başlığında, sendikalara önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir. Son derece tehlikeli bir işkolunda faaliyet gösteren sendikamız, geçmişte olduğu gibi işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna eğitimden toplu sözleşmeye tüm faaliyetlerinde öncelik vermektedir. Bağlantılı olarak, işyerlerimizde yaşanan İSİG sorunlarını gündemimize almakta ve bu sorunların çözümü noktasında çeşitli çalışmalar planlamaktayız.
Petrol-İş, yıllardır kaynaklarını sendikamız ve üyelerimizin yararına en uygun şekilde değerlendirmektedir. Yine bu amaçla, İstanbul Üsküdar Burhaniye'de bir eğitim tesisi ve misafirhane inşa edilmesine karar verilmiş ve 16 Şubat 2016 tarihinde bu tesisin temel atma töreni gerçekleştirilmiştir. Sendikamızın kendi bünyesinde yarattığı mali kaynaklarla inşa edilecek bu tesisin, başta eğitim faaliyetlerimiz olmak üzere tüm çalışmalarımıza büyük katkı sunacağına ve sendikamızın kurumsal kimliğini daha da pekiştireceğine inanıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
PETROL-İŞ SENDİKASI
BAŞKANLAR KURULU ADINA
MERKEZ YÖNETİM KURULU