Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) yayımladığı çalışma yaşamında toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki çığır açıcı araştırma pek iç açıcı bulgular içermiyor.
Dünya Kadınlar Günü kutlanacak bir gündür, çünkü kadınların hak ve eşitlik için kuşaklar boyunca verdikleri mücadele gerçek bir ilerlemeye yol açtı. Ama ILO raporuna göre, kadınlar için ilerleme hız kesti ve bazı alanlarda geriledi.
Rapor dünya genelinde kadınların çalışma koşulları konusunda güvenilir bir araştırma içeriyor.
İçerdiği zengin verilerin kapsamlı analizine dayanan rapor, çalışma yaşamındaki toplumsal cinsiyet uçurumunun – istihdamdaki kadın sayısı, vasıflı işlerde kadınlar, erkeklere oranla kadınların ücretleri, çalışılan saat sayısı, emeklilik olanakları ve bakım sorumlulukları gibi-- farklı boyutlarını ele alıyor.
Ortaya çıkan tablo karmaşık ve coğrafyaya, eğitime, vasıf düzeyine ve bir dizi başka faktöre göre değişiyor. Ne var ki tablo genelde rahatsız edici.
Son 20 yılda, genelde toplumsal cinsiyet uçurumu ancak yüzde 0,6 oranında kapanmış. Bu hızla, uçurumun kapanması için 70 yıldan fazla bir zaman gerekecek. Kadınların işgücü piyasasına katılımı sorunun somut bir göstergesi: Kadınların ancak yüzde 50'si ücretli bir işte çalışırken, bu oran erkeklerde yüzde 77.
Onlarca yıldır çıkarılmış eşit ücret yasalarına, sendikalarca sürdürülen kampanyalara ve girişimlere rağmen, kadınlar hâlâ erkeklerin kazandığının ancak yüzde 77'sini kazanıyor. Ücret uçurumu 20 yılda ancak yüzde 3 oranında kapanmış. Kadınlar üstelik daha uzun saatler çalışıyor ve işyeri dışında da ücretsiz emek harcıyorlar.
Son yıllarda kadınların eğitimdeki başarısında muazzam bir artış olmasına rağmen, ne yazık kı bu gelişme kadınlara yönelik yeni vasıflı işlere yansımadı. Birçok kadın eksik istihdam ediliyor, becerileri değerlendirilmiyor ve karşılığını bulmuyor.
Bu sadece kadınlar için değil, toplum ve ekonomi için de kötü, çünkü toplum ve ekonomi kadınların yapabileceği katkılardan yararlanmıyor.
Bütün dünyada kemer sıkma politikalarındaki artış kadınlar üzerinde orantısız bir etki yaratıyor. Kadınlar güvencesiz çalışmaya daha çok itiliyor ve hükümetler sosyal harcamaları kıstıkça kadınların omuzlarına yıkılan bakım sorumluluğu daha da artıyor.
Dünya Kadınlar Günü'nde Cenevre'de raporun tanıtımında konuşan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun genel sekreteri Sharan Burrow şöyle dedi:
“Bugün, mor yerine, sendikanın kırmızılarını giyiyorum. Çünkü bugün bakım ekonomisi için, insana yakışır istihdam için ve bunun yaratacağı kadın özgürlükleri için sendikal mücadelenin başlangıcıdır."
Burrow toplumsal cinsiyet uçurumunun kapatılmasında ilerleme olmamasının “trajik” olduğunu, ama sendikal hareketin bu konuda bir çözüm getirdiğini belirtti.
Kadınlar Günü dolayısıyla ITUC'un yayımladığı bakım ekonomisi üzerine rapora değinen Burrow, sadece yedi ülke gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 2'sini bakım ekonomisine yatıracak olsa, bunun 21 milyon kişiye resmi istihdam yaracağını, ekonominin büyümesine yardımcı olacağını ve toplumsal cinsiyet uçurumunu azaltacağını söyledi.
IndustriALL genel sekreter yardımcısı Monika Kemperle şöyle dedi:
“ILO raporunda vurgulanan ilerleme yokluğu rahatsızlık veriyor. Sürdürülebilir Gelişme Hedefleri ve Paris iklim anlaşmasıyla, dünya, sıfır yoksulluk ve sıfır karbon hedefleri doğrultusunda çalışıyor. Oraya kadınlar olmadan varmayacağız. Eşitliğe ihtiyacımız var ve çözümün bir parçası olmak için kadınların görüşlerine ve değerlerine ihtiyacımız var."