Canlarımız ölüyor! Davutpaşa’da, Karadon’da, Ostim’de, Dursunbey’de, Afşin’de, Erzurum’da, Tuzla’da...Dünyanın birçok ülkesinde kabul edilen “28 Nisan Dünya İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralananları Anma / Yas Günü”nde Petrol-İş Konferans Salonu'nda, işçi ailelerinin çağrısıyla İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin düzenlediği etkinliğe sizleri de bekliyoruz…
Canlarımız ölüyor! Davutpaşa’da, Karadon’da, Ostim’de, Dursunbey’de, Afşin’de, Erzurum’da, Tuzla’da… Ülkemizin dört bir yanından işçilerin ölüm haberleri geliyor. Savrularak, yanarak, boğularak, göçük altında kalarak, ezilerek her gün en az 4 işçi hayatını kaybediyor.
İşçi ölümlerinin altında yatan neden, sağlıklı ve güvenli çalışmanın bir “maliyet” olarak görülmesidir. Sermaye bu yüzden “işçi sağlığı” yerine “iş sağlığı” kavramını kullanıyor. Yani işçilerin değil işin sağlığı, işletmenin verimliliği ön planda tutuluyor. AKP iktidarı da işçilerin can güvenliğini sağlayacak düzenleme ve denetimleri yerine getireceğine; küresel rekabeti yani işletmelerin kârlılığını gerekçe göstererek emekçileri koruyan mevcut düzenlemeleri dahi ortadan kaldırıyor ve denetim görevini gerektiği gibi yerine getirmiyor. Zaten piyasaya açılmış bulunan işçi sağlığı ve güvenliği alanı, şu an Meclis’te görüşülecek olan “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı” ile tamamen sermayenin ellerine bırakılıyor.
İşçi ölümleri giderek artıyor. SGK verilerine göre 2010 yılında 1444 işçi, 2011 yılında ise 1563 işçi hayatını kaybetti. Bu gerçeklere rağmen AKP iktidarı işçi ölümlerini “kader”, “vadeleri dolmuş”, “ölüm bu işin doğasında” diye değerlendiriyor. Oysa tüm iş kazaları ve meslek hastalıkları önlenebilir. Bizler önlenebilir oldukları halde gerçekleştiği için yaşananları “iş cinayeti” olarak tanımlıyoruz…
İş cinayetleri sermayenin emek üzerindeki baskısının bir sonucudur ve meselenin iyi patron-kötü patronla bir ilişkisi yoktur. Sorunun çözümü işçi sınıfının meseleye bilfiil müdahil olmasından geçmektedir zira sermaye işçi ölümleri üzerinden büyümektedir. Sermaye hem cinayet işler hem işçinin cenaze namazını kılar hem de evine taziyeye gider. Merhamet gösterisine bayılır. Hâlbuki sorunun çözümü merhametten değil adaletin tecellisinden geçmektedir.
Bu yaşananlar karşısında işçi sınıfı buz gibi bir gerçeklikle karşı karşıya gelir: Ya her türlü çalışma koşuluna boyun eğip ölümüne çalışacaksın ya da işsiz kalıp sürüneceksin...
Her köşe başında, inşaat çadırında, baraj gölünde, maden ocağında, tersanede, çağrı merkezinde, hastanede, plaza ofisinde, dershanede bizi bekleyen acı ve cinayetlere karşı mezarlarımızdan kalkıp kendi ellerimizle yazmalıyız mezar taşlarımıza: “Merhamet değil, adalet istiyoruz.”
Dünyanın birçok ülkesinde kabul edilen “28 Nisan Dünya İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralananları Anma / Yas Günü”nde işçi ailelerinin çağrısıyla düzenlediğimiz etkinliğimize sizleri de bekliyoruz…
Tarih: 28 Nisan 2012 Cumartesi
Saat: 15.30
Yer: Petrol-İş Genel Merkezi Konferans Salonu
Adres: Altunizade Mah. Kuşbakışı Cad. No: 23 Üsküdar/İstanbul
Telefon: 0216 474 98 70
İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralanan İşçilerin Aileleri
NOT: DETAYLI BİLGİLER İÇİN LÜTFEN EKTEKİ DOSYALARA TIKLAYINIZ...