Dün Soma'da yaşanan kaza değil cinayettir. Soma'daki büyük facia, ülkemizde yıllardır sürdürülen özelleştirme politikalarının, yaygınlaştırılan taşeronlaştırma uygulamalarının ve işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunu bir maliyet unsuru olarak gören anlayışın acı bir sonucudur.
Acımız büyük...
Manisa'nın Soma ilçesinde bir maden ocağında dün meydana gelen yangında sabah itibariyle 205 işçinin hayatını kaybettiği açıklandı. Hâlâ yüzlerce işçi kardeşimizin madende olduğu belirtiliyor. Kurtarma çalışmaları devam etse de, yetkililerden çelişkili açıklamalar gelmeye devam ediyor. İşçi yakınlarına ve kamuoyuna doyurucu bilgiler henüz verilmiş değil. Ölen işçi kardeşlerimizi saygıyla anıyor, ailelerine başsağlığı diliyoruz.
Dün Soma'da yaşanan kaza değil cinayettir. Soma'daki büyük facia, ülkemizde yıllardır sürdürülen özelleştirme politikalarının, yaygınlaştırılan taşeronlaştırma uygulamalarının ve işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunu bir maliyet unsuru olarak gören anlayışın acı bir sonucudur. Yaşanan, faili belli bir cinayettir. Sermaye yanlısı ekonomik politikaların iflasının ve ülkemizi bir emek cehennemine dönüştürdüğünün kanıtıdır. Soma'daki cinayet, sermayenin daha fazla kâr etmek için, verimliliğin arttırılması ve rekabet gücü kazanmak adına işçinin hayatını hiçe sayarak başvurduğu tüm uygulamaların büyük bir suç olduğunu ortaya koymaktadır.
Yüzlerce işçi kardeşimize mezar olan bu maden ocağı, özelleştirilen ocaklardan birisidir. Ayrıca taşeronlaştırma uygulamalarının en yoğun olduğu işkollarından birisinin madencilik olduğunu biliyoruz. Aynı nedenle madenlerde kayıtdışı istihdam yaygınlaşmış, güvencesizleşme artmış ve insani olmayan çalışma koşulları hakim hale gelmiştir. Türkiye ölümlü maden kazalarında dünyada ilk sıraya yerleşmiştir.
Yıllardır iş cinayetlerine karşı ve madenlerdeki sorunlara ilişkin uyarılarını dile getiren, görüşlerini belirten sendikalar, sivil toplum örgütleri ve meslek odalarının sesine kulak tıkayanlar da bu faciadan sorumludur.
İşçinin hayatı üzerinden maliyet hesabı yapan işverenler üzerinde, gerekli yaptırım ve denetim mekanizmalarını çalıştırmayan yetkililer de aynı derecede sorumludur.
Sorumlular hesap vermelidir!
Hükümetin tüm bu gerçekler ortadayken özelleştirme uygulamalarını sürdürmesi ve taşeronlaştırmayı yaygınlaştırmaya çalışması asla kabul edilemez. Başta madenlerde olmak üzere tüm taşeronlaştırma uygulamalarına derhal son verilmeli, özelleştirilen madenler özel sektörün kâr hırsına daha fazla kurban verilmeden kamulaştırılmalıdır.
Acımız büyük...
Türkiye işçi sınıfı en acı günlerinden birisini yaşıyor. Petrol-İş Sendikası olarak bir kez daha ölen işçi kardeşlerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyor, yakınlarına ve halkımıza başsağlığı, yaralı işçilere ise acil şifalar diliyoruz.
Petrol-İş Sendikası
Genel Başkanı
Mustafa Öztaşkın