Hükümet özelleştirmeler için geçtimiz aylarda aldığı “süper yetki”yi kullanarak, özelleştirmeleri iptal eden yargı kararlarının uygulanmaması yönünde karar aldı.
Hükümet özelleştirmeler için geçtimiz aylarda aldığı “süper yetki”yi kullanarak, özelleştirmeleri iptal eden yargı kararlarının uygulanmaması yönünde karar aldı. Anayasa'ya ve hukuksuz niteliğiyle kanunlara aykırı olan bu karar, kamu yararına aykırı özelleştirme işlemlerini meşrulaştıramayacaktır...
Yargının özelleştirme işlemlerinin iptali yönünde verdiği kararları geçersizleştiren 2012/3240 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı 12 Haziran Salı günü Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. Alınan Bakanlar Kurulu Kararı ile “fiili imkansızlık” gerekçesiyle, 5 özelleştirme uygulamasını iptal eden yargı kararları ile ilgili geriye ve ileriye dönük herhangi bir işlem tesis edilmemesi kararlaştırılmıştır. Karara göre;
• Eti Alüminyum A.Ş.'nin %100 oranındaki hissesinin satış yöntemiyle özelleştirilmesi,
• Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.'ye ait Kuşadası Limanının işletme hakkı verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesi,
• Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş.'ye ait Çeşme Limanının işletme hakkı verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesi,
• SEKA-Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları A.Ş.'ye ait Balıkesir İşletmesinin varlık satışı yöntemiyle özelleştirilmesi,
• Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.'nin (Tüpraş) %14,76 oranındaki hissesinin İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Toptan Satışlar Pazarında satılması işlemlerini iptal eden yargı kararları geçersiz kılınmıştır.
Özelleştirmede Hükümet yargıyı bypass ediyor
Bu hukuksuz Bakanlar Kurulu Kararı'na yasal kılıf ise 26 Nisan 2012 tarihinde yasalaşan 6300 Sayılı Kanun'un sonuna eklenen bir maddeyle hazırlanmıştır. Buna göre, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanuna eklenen Ek Madde 5 ile “özelleştirme uygulamaları sonucunda kuruluşların nihai devir sözleşmelerinin imzalanarak devir ve teslim işlemlerinin tamamlanmasından sonra özelleştirme işlemlerinin bütün sonuçlarıyla birlikte tamamlanmış bulunması, söz konusu kuruluşları devralanlar tarafından üretim, yatırım, modernizasyon, istihdam ve bunlara bağlı her türlü hukuki, ticari ve mali tasarruflarda bulunulması nedeniyle oluşacak fiili imkansızlık karşısında geri dönülemeyecek bir yapının ortaya çıkması halinde yargı kararlarının uygulanmasına yönelik olarak” Bakanlar Kurulu karar almaya yetkili kılınmıştır.
Bu düzenleme, Türkiye'nin ayıbı haline gelen “yargı kararlarının uygulanmaması” sorununu, Bakanlar Kurulu'nu yargı kararlarının uygulanmamasına ilişkin yetkili kılarak (!) çözmüştür. 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun'a eklenen bu madde, hükümetleri her türlü özelleştirme işlemini yapmak için sınırsız yetkilerle donatmıştır.
Karar Anayasa'ya aykırıdır
Bakanlar Kurulu ise bu yetkisini gecikmeden kullanarak Eti Alüminyum, Kuşadası ve Çeşme Limanları, SEKA Balıkesir İşletmesi ile TÜPRAŞ'ın %14,76'lık hissesinin satışını iptal eden yargı kararlarının uygulanmaması yönünde karar alarak, hükümetin hukuksuz uygulamalarına bir yenisini eklemiştir.
Anayasa'nın “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” hükmünü içeren 138. maddesi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesi hükümleri gereği, yargı kararlarının “aynen ve gecikmeksizin” uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle, 12 Haziran 2012 tarih ve 2012/3240 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Anayasa'ya aykırıdır ve bu kararla hukukun üstünlüğü ilkesi açıkça çiğnenmektedir.
Hükümet Yargı'yı ayak bağı olarak göremez
Özelleştirme işlemlerini iptal eden yargı kararlarını sistematik bir şekilde uygulamayan hükümetin yargı kararlarına saygı duymak bir yana yargıyı ayak bağı olarak gören bir anlayışa sahip olduğu bir kez daha görülmüştür. Hükümet kendisini yargının yerine koyarak ve üzerinde görerek Danıştay’ın kararlarını yok saymıştır. Bu karar aynı zamanda hukuka vurulmuş bir darbedir ve Türkiye’nin “sosyal hukuk devleti” niteliğinin ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Alınan bu karar ile yargı organlarının fonksiyonları fiilen yok edilmekte, denetim mekanizması ortadan kaldırılmakta ve keyfi uygulamaların önü açılmaktadır.
Gerek 4046 Sayılı Kanun'a eklenen madde gerek de Bakanlar Kurulu tarafından alınan bu karar ile özelleştirme işlemlerini iptal eden yargı kararlarını uygulamakla yükümlü olan idarenin ve siyasi sorumluların, bu kararı uygulamamalarından doğan her türlü idari ve cezai yaptırımdan da sıyrılmaları sağlanmaya çalışılmaktadır. Hükümet yetkilileri ve bürokratlara yeni bir “dokunulmazlık” zırhı giydirilmiştir.
Karar ile kamu mallarının peşkeş çekilmesinin önündeki hukuksal engeller kaldırılmış, önümüzdeki dönemde hukuksuz özelleştirmelerin önü açılmış ve kamu mallarının talanı serbest bırakılmıştır. Hukuksuz bir karara imza atarak yargı kararlarını yok sayan hükümet, bu yanlışa derhal son vermelidir.Hukuk Devletinin temelini oluşturan hukuk kurallarına uyulmasını sağlayacak hukuki mekanizmaların ortadan kaldırılması sürecine yeni bir halka ekleyen Bakanlar Kurulu Kararı, Liman-İş ve Petrol-İş olarak biz sendikaların özelleştirme uygulamalarına karşı verdiği mücadeleyi engellemeyecektir. Örgütlülüğümüz ve toplumdan aldığımız güç ile kamu yararına aykırı özelleştirme politikalarına karşı durmaya devam edeceğiz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
PETROL-İŞ SENDİKASI LİMAN-İŞ SENDİKASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU MERKEZ YÖNETİM KURULU