Tekirdağ - Çorlu'da, Avrupa Serbest Bölgesi'nde 2005 yılında kurulan devasa bir fabrika...Dünyanın en büyük polyester film üreticisi...25 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere, toplam 60 bin metrekarelik alan üzerinde kurulu fabrikada 58 bin ton polyester film, 57 bin 600 ton PET chips üretiliyor...Polyester (bopet), film paketleme, pet film, elektrik ve diğer endüstriyel malzemelerinin önde gelen üreticisi...Firmanın ürettiği bu ürünler başta eczacılık olmak üzere endüstri, ambalaj ve kablo yalıtımında kullanılıyor. Türkiye'de birinci, dünyada, kendi alanında dünya pazarının üçüncü büyük firması...250 işçinin çalıştığı firma yüzde 100 kapasite ile üretim yapıyor... Rusya, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan, Özbekistan, Azerbaycan, Ukrayna, İsrail gibi ülkelere, ABD, Latin Amerika ülkelerine, Afrika ve Asya ülkelerine ihracat yapıyor. Yapılacak 80.4 milyon dolarlık yeni yatırımla firmanın Türkiye'deki işletmesi sadece Avrupa'da değil, dünyadaki en büyük üretim tesisi olacak. Şu anda Türkiye'nin kendileri için Avrupa üssü olduğunu bildiriyorlar. Bu firmanın yöneticileri Türkiye'den oldukça memnun olduklarını, Türkiye'nin ülkelere ihracat yapmak için çok iyi bir ülke olduğunu belirtiyorlar. Firmanın Hindistan ve Tayland'da da üretim tesisleri var. Bahsettiğimiz bu firma Polyplex Europa Polyester Film ve Sanayi Ticaret A.Ş. Genel Merkezi Hindistan'ın Uttar Pradesh şehrinde.
Sendikalı işçileri işten çıkarttı
Oldukça yüksek gürültülü bir ortamda, oligomer (film) tozuna, ozon gazına, kanserojen içerikli malzemelere maruz kalarak çalışan, ciddi meslek hastalıklarına yakalanma riski yüksek, buna karşın aldıkları ücretler düşük, çalışma koşulları zor olan Polyplex Europa (Türkiye) işçileri, daha iyi çalışma koşulları ve daha iyi, insanca bir yaşama yetecek ücret alabilmek için biraraya gelerek Petrol-İş'in Trakya şubesinde örgütlendiler.
Yetmedi; utanç duvarı çekti
Fabrikada çoğunluğun sağlanmasıyla Petrol-İş'in, sözleşme yetkisi alabilmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na başvurduğu ve Bakanlık'tan cevap beklediği bir sırada, Polyplex işvereni yetki sürecini beklemeden sendikamıza üye 5 işçiyi işten çıkarttı. İşten çıkartılan üyelerimiz 23 Kasım'dan itibaren fabrika önünde direniş başlatırken Polyplex işvereni bununla da yetinmedi. Fabrikayı çevirdiği çitler üzerine branda çekerek, ülkemizde ilk defa şahit olunan bir olaya imza attı. İçeride çalışan işçilerle, dışarıda, direnişte olan Petrol-İş üyesi işçiler arasına brandadan utanç duvarı yaptı. Polyplex işvereninin sendikalaşmaya tahammülsüzlüğüne karşı direniş ve protesto eylemleri sürerken, utanç duvarı çekmekle de yetinmeyen işveren bir üyemizi daha kapının önüne koydu.
Öztaşkın: Bu utanç duvarını şiddetle protesto ediyoruz
Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, Genel Mali Sekreterimiz İbrahim Doğangül 37 gündür direnişte olan Polyplex işçilerini ziyaret ederek, Petrol-İş'in Polyplex'te mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğini, bu işyerinde Petrol-İş bayrağının dalgalanacağını, bunu hiç kimsenin engelleyemeyeceğini bildirdiler. Trakya Şube Başkanımız Turgut Düşova'nın açıklamalarından sonra, Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, vardiyalarından çıkarak fabrika içinde, fabrikayı çevreleyen utanç duvarının arkasında toplanan Polyplex işçilerine hitaben yaptığı konuşmada, bu olayı şiddetle protesto ettiklerini, kınadıklarını belirterek şunları söyledi: “Aramıza utanç brandası çekmişler. Sizleri göremiyorum ama sesinizi duyuyoruz. Yıllardır sendikal mücadelenin içerisinde yer alan bir arkadaşınızım. Her türlü engellemeyi ve baskıyı gördük. Bunlara şahit olduk ama şu brandaya da ilk defa şahit oluyoruz. Buna söylenecek bir söz bulamıyorum. İşçiyle sendikası arasına böylesine set çekilmesine karşı tepkimizi ifade edecek kelime bulmakta zorlanıyorum. Sanki esir alınmış bir ülkedeki, işgal altına girmiş bir ülkedeki insanlarla görüşüyoruz. Sanki cezaevi koşullarında sizlerle görüşüyoruz. Burada böyle bir sistemi uygulamaya çalışanları kınıyoruz, bunu şiddetle protesto ediyoruz.”
Polyplex işçilerini bu mücadelelerinden ve onurlu davranışlarından sonra yürekten kutlayan, başarılar dileyen Öztaşkın konuşmasında, “Sizler sendikalaşma hakkınızı kullanmak istediniz. Örgütlenme hakkı en doğal insan hakkıdır. Anayasamızda yasalarda ve uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınmış en temel insan haklarının başında gelir örgütlenme hakkı. Ama işverenler örgütlenen işçiye tahammül edemiyorlar. Çünkü bunların işleyen çarklarına, sömürü düzenlerine bir çomak sokacağımızdan korkuyorlar” dedi. Öztaşkın şöyle devam etti:
Burada Petrol-İş bayrağı dalgalanacak
“Gelmişler Türkiye'ye bir yatırım yapmışlar. Burada en kötü koşullarda ve ucuz işgücü olarak bizleri çalıştırıyorlar, emeğimizi, alınterimizi sonuna kadar sömürüyorlar ve kazançlarını, karlarını da alıp kendi ülkelerine transfer ediyorlar. Bize hak vermeye geldikleri zaman “Durun bakalım,” sendikalaşmak istediğimiz zaman “Durun bekleyin” diyorlar. Sizler çok onurlu bir iş yaptınız. Sizler herkesin takdir ettiği bir mücadele ortaya koydunuz. Sizler örgütlü işçi olmanın yolunu seçtiniz, onurlu bir yol seçtiniz. Ve sendikamızı tercih ettiniz. Biz Petrol-İş Sendikası olarak bir aileyiz. Sizler bu ailenin yeni üyelersiniz.
Petrol-İş ailesine geldiğiniz için önce sizlere teşekkür ediyoruz, sizleri kutluyoruz. Burada günlerdir sendikal mücadele veriyorsunuz. Örgütlenme mücadelesi veriyorsunuz. Beş arkadaşımızı işveren acımasızca kapının önüne koydu. Yeni bir arkadaşımız daha buna eklendi. Altı arkadaşımız şu anda kapının önünde. Bu mücadelenin, bu örgütlenmenin bedelini bu arkadaşlarımıza ödettirmeye çalışıyorlar.”
“Siz yola çıkarken elbette bunları tahmin ediyorduk. Bedel ödemeyi de göze aldık” diyen Öztaşkın konuşmasını şöyle tamamladı: “Ama biz bir bedel ödeyeceksek bilinsin ki işveren bizim ödediğimiz bedelden daha fazlasını ödeyecek. Buradaki mücadelemiz mutlak surette başarıya ulaşacaktır. Bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Beraberce sürdüreceğiz. Bütün Petrol-İş örgütü sizin yanınızda, sizin arkanızda olacak. Onlar bugün fiilen burada olmasalar da onların kalbi, yüreği sizinle beraber atıyor. Sizin inancınızı, kararlılığınızı yüreğimizde hissediyoruz. Sizlerde bu mücadele azmi olduğu sürece burada başarıya ulaşacağız. Burada Petrol-İş'in bayrağı dalgalanacak, bunu hiç kimse engelleyemez. Burada yetki alacağız. Sözleşme de yapacağız. Burada insan gibi çalışmaya devam edeceğiz. Hepinize saygılar sunuyorum, hepinizi yürekten kutluyorum. Mücadelemizde başarılar diliyorum.”
Öztaşkın'ın konuşması sırasında sık sık “Polyplex işçisi yalnız değildir”, “İş ekmek yoksa barış da yok”, "Sendika hakkımız engellenmez”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Şarter inecek, dertler bitecek" şeklinde slogan atan Petrol-İş üyesi işçiler, bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceklerini haykırdılar.
Özgürlük ve bağımsızlık savaşçısı Mohandas K. Gandi'nin ülkesi Hindistan'dan gelerek 5 yıl önce Türkiye'de fabrika kuran ancak en temel insan haklarından olan örgütlenme özgürlüğü hakkını işçilere tanımak istemeyen Hintli firma Polypex'in bu tavrını, işçilerin sendikalı olmalarını bin bir türlü oyunla engellemeye çalışmasını, baskılarını sürdürmesini, fabrikanın çevresine utanç duvarı çekmesini anlayamıyor ve tüm bunları dünya çapında bir firmaya yakıştıramıyoruz. Şunu da sormadan geçemiyoruz...Acaba siz bu oyunları İngiliz emperyalistlerinden mi öğrendiniz? Hindistan'ı bağımsızlığına kavuşturan ve dünya üzerinde insan hakları ve özgürlük savunucularına ilham kaynağı olan Satyagraha felsefesinin öncüsü Gandi'den öğrendiğiniz hiçbir şey yok mu?
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
PETROL-İŞ SENDİKASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU