AKP hükümeti, uluslararası pazarlarda son derece güvenilir, Türkiye’nin kredi itibarından da önde gelen dev kuruluş TÜPRAŞ’ı “satmakta” neden ısrar etmektedir? Oysa Türkiye Avrupa’nın en hızlı büyüyen petrol piyasalarından birisidir.
ÖİB tarafından, ihale sonuçları dün açıklanan TÜPRAŞ’ta işçiler güne eylemle başladılar.Aliağa Tüpraş Rafineri’sinde işe gelen işçiler Rafineri Giriş kapısında servislerden indiler.
Hükümet, Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu, Orta Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük, Avrupa’nın 7.büyük rafineri şirketi Tüpraş’ı neden “elden çıkarmak” çabasındadır? Bu sorunun ne ekonomik ne de toplumsal bir açıklaması bulunmamaktadır.27.6 milyon ton/yıl ham petrol işleme kapasitesine sahip olan Tüpraş 2003 yılında;* 19.3 katrilyon ciro,
Mağdurların temsilcisi olacağı vaatleriyle iktidara gelen AKP Hükümeti, Türkiye Gübre Sanayi'nin can damarı olan kamu gübre fabrikalarını ithal kömür ve sunta ticareti yapan tüccarlara, hem de yok pahasına " satmakla " uğraşıyor. Bu iki kamu kuruluşunun üretimleri, ekonomik göstergeleri incelendiğinde, özel sektöre devredilmelerinin yaratacağı ekonomik, sosyal ve toplumsal tahribat açıkça görülecektir.
Ülkemiz çalışanları/halkımız çok uzun yıllardır açık bir saldırı ile karşı karşıya kalıyor. Bu saldırının adı ÖZELLEŞTİRME. Özelleştirme, gemisini kurtaran kaptan ilkesizliğiyle yaşamak demektir. Halkın işsizlik, yoksulluk, açlıkla boğuşması ve kamu hizmetlerinden mahrum kalması anlamına gelir. Sendikamız bu saldırıları durdurmak için yıllardır elden geldiğince büyük bir mücadele yürütmektedir. Türkiye’de yerli ve yabancı sermayedarların baskısı sonucu 17 yıldır uygulanmaya çalışılan bütün özelleştirmelerin tam bir fiyasko olduğu defalarca kanıtlandı.
AKP Hükümeti Şişecam işyerlerinde 9 Aralık 2003 tarihinde başlayacağımız grev uygulamasını 60 gün süreyle erteleyerek demokrasi ve hukuk devleti konusunda ne ölçüde samimiyetsiz olduğunu bir kez daha göstermiştir. Seçime katılanların büyük bir çoğunluğunun oyunu alarak iktidara gelen AKP, geçen bir yıl içinde ne yazık ki kendisine oy verenleri karşısına almaya kararlı olduğunu kanıtladı. İşçilerin, emekçilerin, esnafın, çiftçinin, memurun çıkarlarını yok sayan AKP, her alanda işverenlerin dediğini yapmaya başladı.
Özelleştirmeye hayır diyen Petrol İş sendikası ve Aliağa Petkim işçilerinin özelleştirmelere karşı tavrı bilinmesine rağmen, sorumluların sorumsuz bir anlayış ve yaklaşımıyla işyerine talip olan Hema grup ile İran Milli Petrokimya Şirketi ortak girişimi adına İran Petrol Bakan Yardımcısını Petkim’ e getirmişler ve yerinde inceleme yaptırmak istemişlerdir.
5 Aralık Cuma günü, yerli Hema ve İran Petrokimya Şirketi ortaklığındaki alıcılar grubuna karşı ortaya koyduğumuz tavır, bugüne kadar ortaya koyduğumuz, herkesçe bilinen, özelleştirme karşıtı bir tavırdır. Farklı olan tek şey, Emniyet yetkililerinin davranışıdır. Nedenini hala anlayamadığımız bir şekilde, son derece agresif bir tutum içinde olan Emniyet güçleri,gerilime ve olayın büyümesine neden olmuştur.
Sendikalaşma hakkı hem Anayasamızda, hem de yasalarımızda tüm çalışanlara verilmiş bir haktır. Çağdaş bir toplum olmanın gereğidir. Demokrasinin olmazsa olmaz ilkesidir. İmzaladığımız uluslararası sözleşmelerin de şart koştuğu bir haktır.