Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (Tes-İş) Yönetim Kurulu, mesajında, "Kıdem tazminatı başta olmak üzere kazanılmış haklarımıza göz dikmekten vaz geçilmeli, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma biçimleri tarihe gömülmelidir" dedi.
TES-İŞ Yönetim Kurulu, Ramazan Bayramı ve 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı. Mesajda şunlara yer verildi:
“Türkiye’de emek, yıllardır izlenen özelleştirme, taşeronlaşma gibi uygulamalarla, yaygınlaştırılmaya çalışılan esnek çalışma biçimleriyle, düşük ücret politikalarıyla, giderek daha da korumasız hale getirilmektedir. Çalışma ortamının istikrarsızlaştırılması ekonominin üretim gücünün zaafa uğratılması anlamına da gelmektedir. Üretimin uluslararası piyasalarda rekabet edebilecek bir kalitede gerçekleşmesi, vasıflı emeğin çalışma barışı içerisinde örgütlenmiş bir iş ortamında kendisini gerçekleştirmesiyle mümkündür. Bu çerçevede, iş barışı ve toplumsal barış için emeğin sosyal haklarını bir maliyet unsuru olarak gören zihniyetin değiştirilmesi ülkemiz açısından bir zarurettir.
TES-İŞ, ekonomik politikaların sosyal politikalarla birlikte yürütülmesini sadece çalışanlar açısından değil, üretim açısından da gerekli olduğunu düşünmekte ve bu konudaki tutucu anlayışların değiştirilmesi gerektiğini ifade etmek etmektedir.
Ülkemiz, işsizlik ve yoksulluk bataklığını kurutmak zorundadır. Kıdem tazminatı başta olmak üzere kazanılmış haklarımıza göz dikmekten vaz geçilmeli, esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma biçimleri tarihe gömülmelidir. Sağlık ve sigorta alanındaki mağduriyetlerin giderilmesi, asgari ücretin insan onuruna yakışır bir biçimde belirlenmesi, vergi adaletsizliğinin giderilmesi, iş cinayetlerinin önlenmesi, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin artırılması, taşeronlaşma uygulamalarına son verilmesi, anti demokratik sendikal yasaların değiştirilmesi, toplu pazarlık ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması gelişen dünyanın Türkiye’si için artık bir mecburiyettir.
Ortadoğu coğrafyasında yaşanan ve Arap Baharı diye adlandırılan gelişmelerin ortaya çıkardığı kaotik ortam, ülkemiz için halkıyla daha bütünleşen bir yönetim anlayışını zorunlu kılmaktadır.
Terör ülkemizin kanayan yarasıdır. Terörün akıttığı kan bir yara olmaya devam ederken, saf bir bayram sevinci yaşamamız mümkün değildir. Terörün bir an önce etkisiz hale getirilmesi için yayılmasına imkan sağlayan her türlü sorunun sosyal ve ekonomik politikalarla bütünleştirilerek çözülmesi gerekmektedir. Ortadoğu coğrafyasında yaşanan değişmelerin Türkiye’yi bölgesel bir güç haline getirme ihtimali ancak terörü yenmiş, toplumsal ekonomik sorunlarına etkili çözüm üreten bir Türkiye ile mümkün olacaktır.
Ülkemiz bu yıl Ramazan Bayramı ile birlikte aynı zamanda milli mücadeleyi nihai zafere götüren Zafer Bayramı sevincini birlikte yaşamaktadır.
Başta TES-İŞ üyeleri olmak üzere, halkımızın Zafer Bayramını ve Ramazan Bayramını kutluyor, Milli Mücadelenin kahramanı Büyük Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyoruz. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyor, üyelerimize ve halkımıza, akan kanın durduğu, barış, dostluk, huzur, refah içinde kucaklaştığımız yarınlar diliyoruz.”