Sendikaya üye oldukları için işten atılan işçilere destek olmak amacıyla Sütaş ürünlerine boykot çağrısı yapan Tek Gıda-İş’ in İzmir 7 No’lu Şube ve İstanbul Avrupa Yakası şubeleri, Sütaş işverenin şikâyeti üzerine polis tarafından basıldı. Arama yapılan şubelerde, Sütaş boykotuna ilişkin basılı malzemeler toplandı, şube başkanlarının ifadeleri alındı
Son dönemde AKP’nin grev yasaklarıyla bastırmaya çalıştığı işçi direnişlerine karşı öfkesi dinmiyor. Sendikaya yapılan polis baskını ile direnişi baskı altına çalışıyor.
Burasa’da Sütaş patronu Aksaray ve Karacabey fabrikalarında sendikalı oldukları için 41 işçinin işine son vermekle kalmadı bir de Tek Gıda-İş Sendikası’nın şubelerine polis baskınları yaptırdı.
Tek Gıda-İş Sendikası İzmir 7 No’lu Şube ve İstanbul Avrupa Yakası şubelerinde Sütaş’ın şikâyeti üzerine polis tarafından aramalar yapıldı, Sütaş boykotuna ilişkin basılı malzemeler toplandı, şube başkanlarının ifadeleri alındı.
Tek Gıda-İş Sendikası avukatı İbrahim Bahçıvancılar, Sütaş yetkililerinin boykot kampanyası için ‘Haksız Rekabet’e giriyor diye savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Şube başkanlarının ifadelerinin Fikir Suçları Masası tarafından alındığını ifade eden Bahçıvancılar, boykotla ilgili TCK’da değil, Ticaret Kanunu’nda madde olduğunu, Tek Gıda-İş Sendikası’nın boykotunun ise bu maddesine uymadığını söyledi.
Ticaret Kanunu’nun 55. maddesi ile tanımlanan suçun işlenmesi için aynı alanda faaliyet gösteriyor olmak ve ürünlerin kötülenmesinin gerektiğini vurgulayan Bahçıvancılar, bu unsurların hiçbirinin boykotta olmadığının altını çizdi.
‘Ya işçileri geri alacak ya da batacak’
Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, bu olayla birlikte yasaların sermaye sahipleri için son derece hızlı işlerken anayasal hakkını kullanarak sendikalı olduğu için işten atılan ve demokratik hakkını kullanarak direnen işçiler için bir türlü işlemediğinin bir örneğinin yaşandığını söyledi.
Türkel, boykot kampanyasına çok geniş kesimlerden destek geldiğini ve Sütaş’ın üretimini etkilediğini belirterek, “Sütaş patronu ya bu atılan işçileri geri alacak ya da batacak” dedi.
Tek Gıda-İş Sendikası’na üye olan işçileri performansı bahane ederek birbir işten atılınca ve içerdeki işçilerin e-devlet şifreleri alınarak sendikadan zorla istifa ettirilince Tek Gıda-İş Sendikası Sütaş fabrikaları önünde direnişe başlamıştı. Sütaş’ın Karacabey ve Aksaray’daki fabrikaları önünde 13 Nisan’dan beri direnişi sürdüren işçiler birçok kez İstanbul’a gelerek Sütaş Genel Müdürlüğü önünde işvereni yasalara uymaya çağırmıştı.
Ancak Sütaş patronu Muharrem Yılmaz kendisini TÜSİAD Başkanlığı’ndan istifaya kadar getiren bu süreci işçi atmaya devam ederek sürdürdü. Bunun üzerine Tek Gıda-İş Sendikası Sütaş ürünlerini boykot kampanyası başlattı.
Bu kampanyanın kamuoyu tarafından destek bulması Sütaş’ın üretimini ciddi oranda düşürdü. Özellikle süt ve yoğurtta geri dönüşlerin yoğun yaşanması pazarın yüzde 24′üne sahip olan Sütaş’ı zorladı.
Sütaş işvereni direnişte olan işçileri yıldırmak için işçilerin durduğu alana tezek dökmüştü. İşçiler tezekleri temizleyerek eylemlerine devam ettiler. Ardından Jandarmaya ve Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne işçileri şikâyet ederek fabrika önündeki direnişi kırmak istemişti.
Defalarca jandarmayla karşı karşıya gelen işçiler mücadelelerini işe geri dönünceye kadar yılmadan sürdüreceklerini söyleyerek eylemlerine devam ettiler
Kaynak: Sendika.Org