İlişkilendirilmiş gazetecilik, tek sesli, tekel çıkarlarının emrindeki medya yapılanması pekiştikçe, haber değeri olan haberler haberleştirilmedikçe, yaşamımızı etkileyen gelişmelere ilişkin bilgi sahibi olabilme şansımız azalıyor, gözümüzden kaçan önemli şeyler oluyor...
Petrol-İş Sendikası'ından, basına hitaben yazılmış 19.12.2005 tarihli bir mektup ve dosya aldım. Tüpraş satışına ilişkin, A&G Araştırma'ya bir kamuoyu araştırması yaptırmışlar, hem onun sonuçlarını göndermişler, hem de 'Siz bu akıldışı satışa ikna oldunuz mu' diye soruyorlar.
Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, mektubunda serzenişte bulunuyor: "Bugün Türkiye sessizliğe gömülmüş durumda. Tıpkı 2004 yılındaki satıştan sonra olduğu gibi..." diyor ve iki soru soruyor. Birinci basına: ...toplumun bilgilenmesinin en önemli kanallarından biri olan basın yayın kanallarımızın temsilcileri bu akıl dışı satışa ikna olmuş mudur?
Bu yazıyı yazmak için birkaç gündür kıvranıp duruyorum. Bir türlü istediğim gibi olmuyor, yazıyorum, siliyorum sonra yeniden başlıyorum. Bir insana dair yazmak zor, bir soruna dair yazmaya benzemiyor. Ama deneyeceğim; bugün işçi sınıfının Süleyman Hocasını yazmaya çalışacağım. Bu yazı Süleyman Üstün üstüne, Kemal Türkler’in deyişiyle “işçi sınıfının Süleyman’ı” üstüne.
Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası İstanbul 1 No'lu Şube Başkanı Reşat Tüysüz, fabrikada üretilen ilaçlarla yerli ve yabancı firmaların ürettiği ilaçlar arasında derin bir fiyat farkı bulunduğunu söyledi. Tüysüz, uluslararası ilaç firmalarının bu durumdan rahatsızlık duyduğunu da sözlerine ekledi.
Gemlik Gübre'yi Özelleştirme İdaresi'nden alan Ali Rıza Yıldırım, zamanlama yanlışı yapıldığını belirterek ''Aynı mal bugün satılsa, değerinin iki katına satılırdı'' dedi. Yıldırım, idarenin sıcak para gelsin diye her şeyi sattığını belirterek ''Bugün de aynı yanlış yapılıyor. Pazara fazla ıspanak sürerseniz, fiyatı yükseltemezsiniz'' diye konuştu.
1980 ile 1997 arasında dört kez, 1997'den sonra ise iki yılda bir Ankara'da ''Ulusal Sosyal Bilimler Kongreleri'' yapılır. Kongreleri düzenleyen kuruluş, Türk Sosyal Bilimler Derneği 'dir. Bu yıl da 7-9 Aralık tarihlerinde bu kongrelerden dokuzuncusu Ankara'da gerçekleştirildi.
17-18 Aralık tarihlerinde Hava-İş Sendikası’nın Genel Kurul’u var. Geçen hafta bana gönderilen “Birlikte Güçlüyüz” mesajını veren Çalışma Raporu’nu okudum. Benim genelde sendikaların genel kurullarında delegelerine dağıtmak üzere hazırladığı çalışma raporlarına yönelik bir olumsuz bir gözlemim vardır. Hava-İş’in Çalışma Raporu onlara benzemeyenlerden. İçeriği doyuran cinsten. Dünyadan ülkemize genel değerlendirmelerin yanı sıra ulaştırma sektörüne ilişkin bilgilere yer verilmiş.
YOLSUZLUKLARA damardan girdiğini söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan eğer Balıkesir milletvekili Dr. Turhan Çömez’in Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) TBMM Meclis Grubu’nda önceki gün yaptığı konuşmayı Avustralya’da okuduysa tavana sıçramış olmalı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yeni Sendikalar Yasası Taslağını tartışmaya açtı. Tasarı çok sayıda ve küçümsenmeyecek olumlu düzenleme içermesine karşın, önemli sorunlar ve kısıtlamalar devam ediyor. Tasarı, sendika özgürlüğüne ilişkin bütünsel bir yaklaşımdan daha çok, parça başı iyileştirmeler öngörüyor.