22 Temmuz seçimlerine meydan okumalarla gidiliyor. Bir meydan okuyan AKP'dir. İşçi sınıfına meydan okumaktadır. Seçimlere 20 günden az kalmışken PETKİM'i satışa çıkarmıştır. Tam bir kap-kaçtır. Yarı fiyatına pazarlanması bir yana, PETKİM Türkiye'nin en büyük petro-kimya tesisidir.
Değerli yatırımcılar, 26 Haziran tarihinde bu köşede Petkim ile ilgili detaylı bir analizi sizlere aktarmış ve sonuç bölümünde “alıcının en az 2 milyar doları ödemeyi göze alması gerekir” tezini aktarmıştım.
Petkim'i alan üç ortaklı konsorsiyumda kimin ne kadar hissesi olduğu gizli tutuluyor. Ne ortaklar açıklama yapıyor ne de bu bilgileri aylardan beri dosyalarında bulunduran Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı. Çok mu büyük bir sır?
TELEFONDA bir ses; kendisini tanıttıktan sonra "PETKİM’in satılmasına kahroldum. Kazakistan’ın arkasında hangi Rus gücü vardır. Hele Kazakların, Türk işçilerini dövmesi aklıma gelince AKP iktidarı kime hizmet ediyor diye düşünüyorum" diyor.
Bir tablo hayal edin... Sanat eseri. Miras... Size ait. Tuvali, Türkiye coğrafyası. Boyası, şehit kanı, alın teri. Her sabah uyanıyorsunuz... Gururla seyrediyorsunuz... Ama birileri, her sabah sizden önce uyanıp, o tablonun başına geçiyor ve orasına burasına, minik minik fırça darbeleri atıyor. Her sabah, bir minik fırça darbesi. Usta işi.
İMKB’nin tarihi zirve yaptığı, Petkim ihalesinden rekor teklifin çıktığı bir ortamda, piyasalar Anayasa Mahkemesi’nin referanduma işaret eden kararını sonbahardan önce gündemine almaya niyetli değil.
Petkim ihalesinde, 8 tane katılımcı vardı. Bu katılımcılar nereden baksanız en az 1.5 milyar dolarlık bir parayla ihale masasında oturuyorlardı. Kaba bir hesapla, masadaki para 20 milyar dolara yaklaşıyordu. Seçim öncesinde, siyasi olarak zor bir dönemden geçen Türkiye’de masadaki bu para önemli bir gösterge.
Dün satılan Petkim hakkında sayın okuyucularıma bilgi vereceğim. Petkim'in başında Kenan Yavuz isminde (kendisini tanımadığım, görmediğim) bir kamu görevlisi var. Sadece Petkim'de yaptıklarını izliyorum.