Özelleştirme bugünün dünyasının bir gerçekliği; devleti küçültüp sosyal yükümlülüklerini azaltmak için bulunmuş bir yöntem. Ak Parti, ekonomi politikası olarak özelleştirmeye karşı çıkmadığı gibi, tersine daha önce pek cesaret edilmemiş büyük satışlardan kaçınmayacağı işaretlerini de çekinmeden veriyor.
ÖZELLEŞTİRME İdaresi'nin yaptığı her ihaleden sonra fiyatla ilgili tartışmalar oluyor. Genelde fiyat ‘‘düşük’’ bulunuyor.
Ben özelleştirmede ‘‘fiyat takıntılı’’ olanlardan değilim.
Ülkemizin cirosu en yüksek sanayi kuruluşu Tüpraş'a verilen teklif 1.3 milyar dolar. Güngör Uras, "Tüpraş'ın akarı yok, kokarı yok. Zarar etmiyor. Kâr ediyor. Tüpraş'ı haraç mezat satmak acaba ne kadar doğru?" diye soruyor ve görüşünü özetliyor: "Benim, sizin paranızla yapılan Tüpraş'ın çoğunluk hissesinin, blok olarak haraç mezat satışını içime sindiremiyorum." (Milliyet, 14 Ocak).
Tüpraş’ın % 65.76 oranındaki kamu hissesinin satış yöntemiyle blok olarak özelleştirilmesi ile ilgili ihale süreci, ÖİB’nin 07.06.2003 tarihli ilanı ile başlamıştır. İhale ilanında ihalenin kapalı zarf içerisinde teklif almak ve görüşmeler yapmak suretiyle pazarlık usulü ile gerçekleştirileceği belirtilmiştir.
Tüpraş, özelleştirilemiyor diyerek üzüm üzüm üzülenlerin gözleri aydın. Tüpraş son anda bir Türk ortak bulan Rus petrolcülere 1.3 milyar dolara gidiyor.
Tüpraş Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu. Ham petrol işleyen ve ham petrolden petrol ürünleri çıkaran kamuya ait tüm fabrikalara sahip olan bir "holding".
18 yıllık özelleştirme suçlarına, AKP Hükümeti dünkü Tüpraş ihalesiyle bir yenisini daha ekledi. Kuruluş değeri 7 milyar dolar, piyasa değeri 2.3 milyar dolar olan Tüpraş, 1.3 milyar dolar teklif veren Efremov GMBH-Zorlu ortaklığında kalmıştır.
14 Ocak 2004Bilindiği gibi Sendikamız geçtiğimiz günlerde 18 yıldan bu yana yapılan Özelleştirmelerin suç dosyalarını rakamlarla ortaya koymuş idi.Bu dosyalara bugün İgsaş ve Tüpraş’ ında eklenmek istendiğini ibretle müşahede ediyoruz.Bir grup Arkadaşımızla bizzat ihaleyi izlemek üzere gittiğimiz Ankara’ da yapılan ihalede kelimenin tam anlamıyla ihalenin öncesinde ve sonrasındaki bir takım gelişmeler bizi çok rahatsız etmiştir.2003 yılı net kârı 400 Trilyon olan bir
AKP hükümeti, uluslararası pazarlarda son derece güvenilir, Türkiye’nin kredi itibarından da önde gelen dev kuruluş TÜPRAŞ’ı “satmakta” neden ısrar etmektedir? Oysa Türkiye Avrupa’nın en hızlı büyüyen petrol piyasalarından birisidir.