Dün sabah Ankara’da görevli bir arkadaşım aradı...Referans’ın yeni yayın hayatına başlamasını kutlarken, sözü Tüpraş özelleştirmesine getirdi ve bana ilginç gelen şu cümleyi kullandı; “diğer gazete yazılarında ve TV’lerde Tüpraş’ın özelleştirmesine en çok sen karşı çıktın, şimdi Referans var ve görünüş itibariyle daha liberal bir yapıya sahip, bir Refarans yazarı olarak bu konuda ne düşünüyorsun ?
Sendikamızın iptal istemiyle açtığı davada Ankara 10. İdare Mahkemesi Tüpraş’ın 65.76 oranındaki kamu hissesini blok satışına ilişkin 13.01.2004 tarihli ihale komisyonu kararını iptal etti. Bu karar, Tüpraş’ın özelleştirme sürecini Danıştay kararı çıkıncaya kadar durduracağı gibi hukuka aykırı işlem yapmak isteyenlere ve hukuk tanımayanlara bir ders olmuştur.
TÜPRAŞ’ın özelleştirilmesi davasına bakan İdare Mahkemesi’nin, bir hafta kadar önce, “özelleştirmenin yürütülmesini durdurma” kararına, bu özelleştirmeye çeşitli nedenlere karşı çıkan çeşitli çevreler ve herhalde en çok da işçiler sevindi. İşçilerin sevinçlerini, kararı kutlayarak gösterdikleri çıktı basında. Elbette ki; bu trajik tablo daha önce diğer bazı özelleştirmelerde de yaşandı.
Sendikamızın TÜPRAŞ ile ilgili olarak açtığı davalar sürüyor. Anayasa Mahkemesi kararları geriye işlemiyor ama İdari Mahkemeler ve Danıştay’ın verdiği kararlar geriye doğru işliyor. Yarın bu mahkemelerden ihalenin iptali kararı çıkarsa yapılan tüm işlemler iptal edilecek, karar geriye doğru işleyecek ve ödenen bedeller geri verilerek, TÜPRAŞ’ın geriye alınması söz konusu olacak. Dolayısıyla büyük bir kaos ortaya çıkacaktır.
Bir süredir Türkiye, yeni ve medyatik bir ''uzman'' türü ile tanışmakta. Birçoğu yurtdışından, diğerleri Türkiye'nin paralı veya prestijli üniversitelerinden diplomalı. Lisansüstü dereceleri var. Bankalarda, finans kuruluşlarında yatırım uzmanı olarak çalışıyorlar. ''Yatırımcı'' diye adlandırdıkları yabancı-yerli sermaye gruplarına şirketleri adına rehberlik ediyorlar. İşlerini bazen ''Türkiye'yi satmak'' diye tanımlıyorlar.
ÖYLE anlaşılıyor ki, ne pahasına olursa olsun kamu varlıklarını elden çıkarma sapkınlığı toplumun her kesimini, hatta saygın yargı organlarını bile etkilemeye başlamıştır. Bu varlıkların ekonomik önemine, stratejik değerine, kârlı olup olmadıklarına bile bakılmaksızın. Sırf özelleştirme aşkına.
Beceriksiz politika ve soygunlarla doğan kamu açıklarını kapatmak için.
Hollywood için Tom Cruise ne ise kalkınmakta olan ülke borsaları için Mark Mobius odur. Bir farkla ki Mobius şöhretini güzel yüzüne değil çok para kazandırmaya borçludur. Karargâhı Hong Kong'da olan ama daha çok özel uçağında yaşayan Mobius Franklin/Templeton grubunun kalkınmakta olan pazarlar fonunu yönetiyor. Bu fon Türk borsasındaki en büyük oyunculardan biridir. Mobius ülkemizi yakından tanımaktadır.
Basına ve Kamuoyuna 02.06.2004 Petrol-İş Sendikasına üye Kırıkkale Rafineri İşçilerinin de katıldığı toplam 5 rafineride çalışan Tüpraş İşçileri bugün(02.06.2004)sabah saat 08.00 de rafineri giriş kapısında inerek, saat 10.00'a kadar işbaşı yapmayarak Tüpraş satışında yargı üzerinde oluşturulmaya çalışılan baskıları protesto etti.Bilindiği üzere Tüpraş’ta ihalenin iptali ve yürütmenin durdurulması