• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

2004 yılı başında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın TÜPRAŞ'ı Zorlu-Efremov ortaklığına satma kararı kesinleştiğinde, ''Ortada yanıt bekleyen çok soru var. TÜPRAŞ'ın öyle alelade bir özelleştirme olayı olmadığı açık'' diye yazmıştık.

Tarihi değerler korunmalıdır... TÜPRAŞ Türk'tür, Türk kalacaktır! Madem özelleştirmeler gerek yasalarımıza, gerekse kamuoyuna böylesine rahatsızlık veriyor, o zaman her şeyi kamulaştıralım.


Tüpraş'taki özelleştirmeyi "yeni Mümtaz Soysal" Avukat Gökhan Candoğan durdurdu

Petrol-İş adına açtığı davayla TÜPRAŞ özelleştirmesinde yürütmeyi durdurma kararı aldıran Candoğan'ın "taş koyduğu" tek ihale bu değil. Candoğan daha önce de AKTAŞ, ÇEAŞ ve KEPEZ'in sözleşmelerinin, POAŞ'ın borç ertelemesinin iptalinde kilit isim olmuştu. 

Türkiye Petrol Rafineleri Anonim Şirketi'nin (TÜPRAŞ) özelleştirmesi, Mümtaz Soysal ideolojisiyle birleştiği noktada kıvılcım çıktı. Türkiye bu menfi durumla özelleştirme politikalarında yara alırken, TÜPRAŞ'ın özelleştirilme esnasında gündeme getirilen ve tartışması yapılan konular Ankara 10. İdare Mahkemesi'nin gerekçeleri arasına girdi.

Tüpraş’ın satışı için verilen yürütmeyi durdurma kararında, Ankara 10. İdare Mahkemesi, Rekabet Kurumu’nun satışa onay verdiği kararı değil, kararın karşı oy gerekçelerini haklı buldu. Karşı oy veren iki üyenin ihaledeki eksikler nedeniyle ilerde hukuki bakımdan savunma yapılamayacak durum içine düşülebileceği uyarısı yaptıkları ortaya çıktı.

 

TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi gündeme alındığında, Petrol-İş Sendikası'nın kampanyası, ''İki özelleştirme harekâtı: Irak ve TÜPRAŞ'' sloganı ile başlatıldı. Kimilerinin, Irak'ın işgali ile TÜPRAŞ özelleştirmesi arasındaki benzetmeyi yadırgadığını; ''Irak haksız bir saldırıya, işgale uğramıştı; ama ülkenin özelleştirilmesi de nereden çıktı?'' diye sorguladıklarını biliyorum.

Türkiye genelinde sendikamız üyesi 3 bin 450 TPAO (Türkiye Petrolleri A.O.) işçisi ile bin 860 BOTAŞ (Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş.) işçisi, kamu kesimi toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle bugün (11 Eylül)  saat 17. 00'de AKP il binalarının önünde siyasi iktidarı protesto ederek taleplerini iletecekler.

Ankara 10. İdare Mahkemesi TÜPRAŞ'ın satışını durduran bir karar almıştı. Özelleştirme İdaresi bu karara itiraz etti ve yürütmenin durdurulmasının durdurulmasını istedi ama Danıştay bu istemi reddetti. Yani, yılın en büyük özelleştirmesinin önü kalın duvarlarla kapatıldı. Eğer, nihai karar da bu yönde verilecek olursa yüzde 65.76'sı 1 milyar 302 milyon dolara satılan TÜPRAŞ yine devletin elinde kalacak.

Şimdi birileri kalkıyor sanki kendi mülküymüş gibi bu kurumu satışa çıkarıyor. Ne hakla ne hukukla? Canım hakkın hukukun ne önemi var, piyasa hazretleri ‘özelleştirme’ buyurduysa o buyruk mutlaka yerine getirilecek. Sadece özelleştirme mi? Ekonomiyle ilgili hangi konuya el atsak ondan icazet almıyor muyuz? Onun ne düşündüğünü, ne algıladığını, nasıl tepki verdiğini merak etmiyor muyuz? Merak ettirilmiyor muyuz? Peki biz neredeyiz? Başta emekçiler olmak üzere halkın ezici çoğunluğu nerede?

Sayfalar