• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Özelleştirme İdaresi başkanı Metin Kilci hakkında yargı kararını uygulamamak fiili nedeniyle suç duyurusu

Petrol-İş sendikası, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 2.2.2006 tarih ve 2005/862 ve 864 sayılı dosyalarında verilen yürütmenin durdurulması kararları gereklerini 30 günlük yasal süre içerisinde yerine getirmeyerek Anayasa'nın 138.maddesinin  ve 2577 sayılı yasanın 28.maddesinin ihlali sebebiyle Özelleştirme İdaresi başkanı Metin Kilci hakkında suç duyurusunda bulundu.

 

 

 

30.03.2006
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığına
Yargı Kararını Uygulamamak
Fiili Nedeniyle Suç Duyurusu
 
 
Şikayette Bulunan                   : Petrol İş Sendikası
                                               Altunizade Mah. Kuşbakışı cd. No:25 Üsküdar, İstanbul
Vekili                                     : Avukat Gökhan Candoğan
                                               Bülten sok.4/9 Kavaklıdere, Ankara
Şikayet Olunan                       : Metin Kilci - Özelleştirme İdaresi Başkanı (ÖİB)
                                               Ziya Gökalp Cad.No:80, Kurtuluş, Ankara
Suç                                 Suç                                                :Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 2.2.2006 tarih ve 2005/862 ve 864 sayılı dosyalarında verilen yürütmenin durdurulması kararları gereklerini 30 günlük yasal süre içerisinde yerine getirmeyerek Anayasa'nın 138.maddesinin  ve 2577 sayılı yasanın 28.maddesinin ihlali
 
Suç Tarihi                              : 29.3.2006
 
A. Açıklamalar      
                :
Vekili bulunduğum Petrol İş Sendikası, petro kimya sektöründe çalışan işçilerin üyesi bulunduğu, Türk-İş’e bağlı bir işçi sendikasıdır. Sendika, özelleştirme kapsam/programına alınan ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) karar/işlemleriyle özelleştirilme aşamasında olan bir çok kamu şirketinde (TÜPRAŞ, PETKİM, vd) toplu iş sözleşmesi imzalama hak ve yetkisine sahiptir.
 
B. Danıştay İdari Dava Dairelerinin Yürütmenin Durdurulmasına Dair Kararları
 
Tüpraş'da bulunan %51 oranındaki kamu payının blok satış yoluyla özelleştirilmesine ilişkin ÖİB işlemleri, vekili bulunduğum Petrol İş Sendikası tarafından idari davaya konu edilmiştir. Bu çerçevede,
 
l        %51 hissenin blok satış yoluyla özelleştirilmesine ilişkin 2005/37 sayılı ÖYK kararının iptali istemi Danıştay 13.Dairesinin 2005/9060 E. sayılı dosyasında,
l        ihale şartnamesinin iptali istemi Danıştay 13.D.nin  2005/8007 E. sayılı dosyasında,
l        ihaleyi sonuçlandıran komisyon kararının iptali istemi Danıştay 13.D.nin  2005/8980 E. sayılı dosyasında,
görülmektedir. 13.Daire'nin,  7.12.2005 tarihli kararlar ile, yürütmenin durdurulması istemlerini reddetmesi üzerine, tarafımızca, 15.12.2005 tarihli dilekçeler ile, bu kararlara itiraz edilmiştir.
 
DİDDK, itirazlarımızı değerlendirerek 2005/862 ve 864 sayılı dosyalarda verdiği 2.2.2006 tarihli kararlarıyla, ihale şartnamesini ve bu şartnameye dayalı ihaleyi hukuka aykırı bularak, yürütmenin durdurulmasına hükmetmiştir. Anılan karar Danıştay Başkanlığınca da kamuoyuna duyurulmuş, 27.2.2006 tarihinde de davalı idareye tebliğ edilmiştir.
 .
B. Yürütmenin Durdurulması Kararının Sonuçları ve İdarenin Kararı Uygulamama İradesi
 
Bu noktada, idare işlemi, hukuka aykırı bulunarak, idare hukuku açısından, yasallık ve icrailik niteliğini kaybetmiştir.
 
Anayasa'nın 138.maddesi ile 2577 sayılı İYUK'un 28.maddesi hükümleri gereği, yürütmenin durdurulması kararının “AYNEN VE GECİKTİRİLMEKSİZİN” yerine getirilmek durumunda olduğu açıktır.
 
Buna karşın, kararın uygulanması yönünde hiçbir girişimde bulunmayan idare, aksine, devir ile birlikte 4046 sayılı yasanın 22.maddesi hükümleri çerçevesinde nakle tabi personel listesinin Devlet Personel Başkanlığına, gereğinin yapılması istemiyle başvuruda bulunduğu,TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi işlemi çerçevesinde alıcıdan alınan paranın bir kısmının başka işler için kullandığı,Alıcı firmanın, şirketin kullandığı resmi araçların plakasının değiştirilmesi dahil bir dizi değişikliğe gitmesine göz yumduğu,ortaya çıkmıştır. Kararın açıklanmasından sonra yapılan bu işlemler, yargı kararının gerek idare (ÖİB), gerekse de alıcı şirket tarafından yok sayıldığının açık ifadesidir.
 
Son olarak, ekte sunulu 29.3.2006 tarihli idare açıklamasıyla,
l       YARGI KARARI HAKKINDA GEREKLİ İNCELEME VE DEĞERLENDİRMENİN yapıldığı,
l       kararın gereğinin yerine getirilmesinin kamu yararı açısından telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracağı,
l       bu nedenle durumun Özelleştirme Yüksek Kurulu bilgisine sunulmasının,
kararlaştırıldığını kamuoyuna açıklamıştır. Bu açıklama, davalı idarenin karar gereğini yerine getirmeyeceğinin göstergesi olmuştur. 
 
C. Yargı Kararı Gereklerini Yerine Getirmeyen Kamu Görevlilerinin Cezai Sorumlulukları
 
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 22.10.1979 tarih ve 1978/7 E. 1979/2 sayılı kararında,
... iptal kararları dava konusu idari işlemin mevzuata ve hukuka aykırılığını tespit edip idareye hitap eden bir emir ve direktif içermediği halde YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARLARINDA BİR EMİR VE DİREKTİF DE yer almaktadır ..
 
diyerek, yürütmenin durdurulması kararlarında davalı idareye yönelik YARGISAL BİR EMİR olduğunu ortaya koymuştur. Bu yargısal emre karşı gelmenin yaptırımı ise, bir çok Yargıtay kararında vurgulandığı gibi SUÇTUR.
Yargıtay 4.Ceza Dairesinin 2003/6104 E. 2004/6053 K. sayılı 11.5.2004 tarihli kararında,
 .. idari yargı kararlarının sözde uygulanmış gibi göstererek, gerçekte ve son çözümlemede Bursa 1.İdare Mahkemesinin "yürütmenin durdurulması" ve "iptal" kararlarını uygulamadığının anlaşılmasına karşın, yetersiz ve yasal olmayan gerekçelerle  beraat kararı verilmesi yasaya aykırı..
bulunmuştur.
 
Ötesinde, 4046 sayılı Özelleştirme Yasası'nın 6.maddesinde, idare personelinin 657 sayılı yasa hükümlerine tabi olduğu hükmü mevcuttur. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun “sadakat yükümlülüğü”ne ilişkin 6.maddesinde,
 
MADDE 6 - (Değişik: 2670 - 12.5.1982) Devlet memurları, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına sadakatla bağlı kalmak ve milletin hizmetinde Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını sadakatla uygulamak zorundadırlar. Devlet memurları bu hususu "Asli Devlet Memurluğuna" atandıktan sonra en geç bir ay içinde kurumlarınca düzenlenecek merasimle yetkili amirlerin huzurunda yapacakları yeminle belirtirler ve özlük dosyalarına konulacak aşağıdaki "Yemin Belgesi"ni imzalayarak göreve başlarlar.
hükmü bulunurken, 10.maddesinde de,
 
MADDE 10 - (Değişik: 2670 - 12.5.1982) Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar. ......Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez ..
hükmü bulunmaktadır.
 
D. ÖİB Başkanı Şikayet Edilenin Suç Oluşturan Fiili ve Bu Yönde Belirli Bir Sistematik Kazanan Uygulaması
 
Bu yasal çerçevede, ÖİB adına karar alma yetkisine sahip Başkan Metin Kilci'nin, yargı kararını yok sayarak ve karar sonrası hukuka aykırı bulunan idare işlemlerine dayalı yeni işlemlerin yapılmasına izin vererek suç işlediği sonucuna ulaşılmaktadır.
Kaldı ki, ÖİB Başkanı Metin Kilci, Balıkesir Seka ile ilgili yargı kararının uygulanmaması nedeniyle hakkında yapılan şikayet üzerine, idarenin “soruşturma izni verilmemesine dair” kararı kaldıran Danıştay 1.Dairesinin 2005/1026 E. 2005/1404 K. sayılı kararıyla da, “...yargı kararlarının icaplarına göre otuz gün içinde işlem tesis edilmediği ..” tespitine maruz kalarak, hakkında hazırlık soruşturması açılmasına karar verilmiş bir yöneticidir.
Şikayet edilen, bir çok yargı kararının uygulanmamasına yönelik fiillerde bulunmuş, bu durumun adeta sistematik hale gelmesine yol açmış bir kişidir. Yargı kararının uygulanmaması/etkisiz hale getirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2.maddesinde belirtilen “demokratik hukuk devleti” yapısını geçersiz kılan, Türkiye'yi, AB ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde mahkum eden kararların alınmasına yol açan bir uygulama haline dönmüştür.
 
E. Sonuç ve İstem    
 
Yukarıda belirttiğimiz hususlar doğrultusunda, Danıştay İDDK'nun 2.2.2006 tarihli yürütmenin durdurulmasına yönelik kararlarını uygulamayarak suç işleyen şikayet edilen hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak eylemine uyan hükümler doğrultusunda cezalandırılabilmesi için hakkında kamu davası açılmasını saygıyla müvekkil Sendika adına dilerim.
 
 
Şikayetçi
Petrol İş SendikasıVekili
Avukat Gökhan Candoğan
 
Ekler
Vekaletname
Danıştay kararları
29.3.2006 tarihli açıklama