TÜPRAŞ satışının durdurulması hükümet için beklenilmeyen sürpriz oldu. Hemen karara itiraz edildi. Ve alınan mahkeme kararının iptali istendi. Eğer bir üst mahkeme de son karar doğrultusunda karar alırsa o zaman pek çok açmaz yaşanır. Öncelikle, özelleştirmeden ötürü 1.3 milyar dolar kaybedilecek. Bu yılın hedefi olan 5 milyar doların yüzde 25’i boşa çıkacak.
Daha önce de yazmıştık, bu hükümet özelleştirme yapma konusunda niyetli ancak nasıl yapılacağını bilmiyor. Petkim'i satmak istediler, fiyatı buldular ama satıcı sorunlu çıktı. Tekel'de satıcıyı buldular ama piyasanın nabzını tutamadıkları için fiyatı bulamadılar.
Neoliberal ekonomi politikalarının olmazsa olmaz koşulu olan özelleştirmelerden, Türkiye de nasibini alıyor. Ancak birçok ülkede olduğu gibi burada da, yok pahasına satışlar, rüşvet, kamu çıkarının korunmaması iddialarıyla birlikte. Ayrıca yangından mal kaçırır gibi yapılan özelleştirmelerin hemen hepsi yargı engeline takılıyor. PETKİM özelleştirmesi, Petrol-İş Sendikası'nın BDDK nezdinde başlattığı mücadele ve Uzan Grubu'nun mallarına el konulması sonucunda yapılamadı.
Sendikamız tarafından açılan davaya yönelik olarak, Ankara 10. İdare Mahkemesi tarafından TÜPRAŞ’ta mevcut kamu payının blok olarak satılması işlemi ile ilgili ihale sürecinin hukuka aykırılığı nedeniyle verilen 21.05.2004 tarihli yürütmenin durdurulması kararı, kamuoyunda büyük bir yankı bulmuştur. Ancak son derece anlaşılır olan bu karar ile ilgili olarak her nedense (!) bir takım spekülatif açıklamalar yapılmaktadır.
Tarihi değerler korunmalıdır... TÜPRAŞ Türk'tür, Türk kalacaktır! Madem özelleştirmeler gerek yasalarımıza, gerekse kamuoyuna böylesine rahatsızlık veriyor, o zaman her şeyi kamulaştıralım.
Tüpraş'taki özelleştirmeyi "yeni Mümtaz Soysal" Avukat Gökhan Candoğan durdurdu
Petrol-İş adına açtığı davayla TÜPRAŞ özelleştirmesinde yürütmeyi durdurma kararı aldıran Candoğan'ın "taş koyduğu" tek ihale bu değil. Candoğan daha önce de AKTAŞ, ÇEAŞ ve KEPEZ'in sözleşmelerinin, POAŞ'ın borç ertelemesinin iptalinde kilit isim olmuştu.
Türkiye Petrol Rafineleri Anonim Şirketi'nin (TÜPRAŞ) özelleştirmesi, Mümtaz Soysal ideolojisiyle birleştiği noktada kıvılcım çıktı. Türkiye bu menfi durumla özelleştirme politikalarında yara alırken, TÜPRAŞ'ın özelleştirilme esnasında gündeme getirilen ve tartışması yapılan konular Ankara 10. İdare Mahkemesi'nin gerekçeleri arasına girdi.
Tüpraş’ın satışı için verilen yürütmeyi durdurma kararında, Ankara 10. İdare Mahkemesi, Rekabet Kurumu’nun satışa onay verdiği kararı değil, kararın karşı oy gerekçelerini haklı buldu. Karşı oy veren iki üyenin ihaledeki eksikler nedeniyle ilerde hukuki bakımdan savunma yapılamayacak durum içine düşülebileceği uyarısı yaptıkları ortaya çıktı.
TÜPRAŞ özelleştirildi, Petrol - İş sendikası bu özelleştirmeyi iptal ettirmek için iki dava açtı: Özelleştirme Yüksek Kurulu aleyhine açtığı davada idari yargı özelleştirmeyi uygun buldu! İhale Komisyonu'na karşı açtığı davada ise, idari yargı aynı özelleştirmeyi hukuka aykırı buldu, yürütmeyi durdurdu!
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan özelleştirme konusunda AKP'nin kararlılığını "babalar gibi satarım" ifadesiyle özetlemişti. Tüpraş'ın hukuk engeline çarpması,"babalanarak" kamu malı satılamadığını gösteriyor.