Çok önemli bir sanayi kuruluşumuz olan Petkim'in yüzde 51'lik ön satışı, 2.050 milyar dolara gerçekleşti. En yüksek parayı veren TransCentralAsia Petrochemical Holding Ortak Girişim Grubu'nun çok da belirli olmayan bir ortaklık yapısı var; kimin eli kimin cebinde pek de bilinmiyor. Türkiye'de Petkim'i kim nasıl işletecek; işletecek mi; bir yatırım plan ve programı var mı yok mu?
AKP yönetiminin bu kadar pervasız olması, insanı dehşete düşürmektedir. Özelleştirme adı altında, tam anlamı ile bir "peşkeş politikası" sürdürülmekte; milli çıkarlara ve saçı bitmemiş yetim hakkına, hiç saygı gösterilmemektedir.
"Sermaye Birikirken: Osmanlı, Türkiye, Dünya" , yurtdışından dönüşümde kitapçıların raflarında beni karşılayan ilk kitaplardan birisi oldu. Boğaziçi Üniversitesi'nde iktisat hocamız olan Prof. Dr. Oya Köymen 'in bir yandan güncel Türkiye'yi analiz eden, bir yandan da kapitalizmin İngiltere'de sanayi devriminde yoğunlaşarak günümüze akan küreselleşmesini aktaran siyasi tarih çözümlemeleri ile akıcı bir gerilim romanı lezzetinde bir kitap.
1991'de Sovyetler Birliği dağılmaya başlarken Peter Derby isimli bir Amerikalı 35.000 dolar sermayeyle Rusya'nın ilk yatırım şirketini kurdu ve adını Troika Dialog koydu. Rus asıllı Derby, 1983'te New York Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra bankacı olmuş, New York'ta National Westminster ve Chase Manhattan bankalarında çalışmıştı.
Türkiye Petrolleri A.O. tarafından 1963'te kurulan, 1987'de özelleştirme kapsamına alınan, ülkemizin tek petrokimya ürünleri üreticisi PETKİM (Petrokimya A.Ş.), 5 Temmuz günü yapılan açık artırmada, sermayesinin yüzde 51'i satılarak özelleştirildi. İstanbul Borsası (İMKB), Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), T.C. Maliye Bakanlığı ve hükümet bayram ediyor.
İsrail'in özelleştirmelerde uyguladığı düşman ulus kavramına benzer bir 'düşman kimlik' bizde de Petkim özelleştirmesinde yaratılmaya çalışıldı. Asıl sorunsa ihaleyi kazananın kimliği değil, bazılarının Petkim'in özelleştirilmesine şiddetle karşı çıkması.
Petrol ülkesi değiliz, ihtiyacımızın yüzde 93'ünü ithalatla karşılıyoruz. Ama bu demek değildir ki, petrole dayalı ne varsa ithal edeceğiz. Petrol, bir yakıt olmanın yanında pek çok sanayi sektörünün de hammaddesi. Ve bunun için petro-kimya tesislerinde işlenmesi gerekiyor. Bu işi yapan tesisler, sanayi içinde önemli bir yere sahip. Bilhassa plastik sanayiinde.
Öncelikle OYAKBANK'ın satışıyla bazı arkadaşlarımız konuyu yeniden gündeme getirdiler, OYAKBANK'ın satışını kendi tezlerini doğrulayan (bayram yaparcasına) kanıt olarak sundular ve şu görüşleri yinelediler: