1991'de Sovyetler Birliği dağılmaya başlarken Peter Derby isimli bir Amerikalı 35.000 dolar sermayeyle Rusya'nın ilk yatırım şirketini kurdu ve adını Troika Dialog koydu. Rus asıllı Derby, 1983'te New York Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra bankacı olmuş, New York'ta National Westminster ve Chase Manhattan bankalarında çalışmıştı.
Türkiye Petrolleri A.O. tarafından 1963'te kurulan, 1987'de özelleştirme kapsamına alınan, ülkemizin tek petrokimya ürünleri üreticisi PETKİM (Petrokimya A.Ş.), 5 Temmuz günü yapılan açık artırmada, sermayesinin yüzde 51'i satılarak özelleştirildi. İstanbul Borsası (İMKB), Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB), T.C. Maliye Bakanlığı ve hükümet bayram ediyor.
YOOO, olmadı, "kavlimizde" bu yoktur, malımızı mülkümüzü batan tüccarın malı misali satarken dil, din, ırk, milliyet var mıydı? "Yeter ki alıcı parayı bastırsın, gerisi bizi ilgilendirmez!" demiyor muydunuz? Koskoca Maliye Bakanımız Unakıtan "Baba baba satarız!" demiyor muydu? Eeee, şimdi ne oldu?
Bilindiği gibi Petkim Petrokimya Holding’in yüzde 51 hissesi için yapılan ihaleyi en yüksek teklifi 2 milyar 50 milyon dolar olarak veren TransCentral Asia Petrokimya ortak girişim grubu kazandı.
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan da, Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci gibi Petkim ihalesini alan grubun durumu için 'ülke menfaatlerine uygun' hareket edeceklerini dün beyan ediyordu.
Petrol ülkesi değiliz, ihtiyacımızın yüzde 93'ünü ithalatla karşılıyoruz. Ama bu demek değildir ki, petrole dayalı ne varsa ithal edeceğiz.
Büyüklerimiz, "Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür" derler. (Türkçe anlatımla: İnsan hafızasında unutma hastalığı vardır.) Böyle olmasaydı, Petkim ihalesi ile Tüpraş'ın ilk ihalesinin ne kadar benzediğini hatırlar, "Biz bu filmi görmüştük" derdik.
Eski alışkanlıklarımızla hayatı yorumlamak neredeyse imkansız hale geldi. Düne kadar aileler, çocuklarını televizyondan uzaklaştırmak için uğraşırken şimdi başka bir tehlike olarak bilgisayar karşılarına çıktı. Şimdi uzaklaştırmanın çözüm olmadığı vurgulanıyor.
Tek tek sıralamaya gerek yok. Son bir yılda İstanbul , İzmir, Ankara ve Antalya’da başta şu karanlık Bilderberg olmak üzere uluslararası nitelikte birçok siyasi, ekonomik, askeri, güvenlik , kültürel ve benzeri toplantılar düzenlendi. Bu toplantılarla ‘yabancıların’ Türkiye’ye ilgisi doruğa çıktı. Bunun yanı sıra aynı yabancı ülke, kurum ve kişilerin Türkiye’ye yatırımları hızla arttı.
Kapitalizmin doruklarında hazırlanıp kasten ve alenen geri zekâlılara pazarlanan bir maval var... - Nedir o?.. - Küreselleşme!..